‘Temas’ ne ifade ediyor?

DENİZ YERLİKAYA

Suriye ile ‘alt düzeyli’ doğrudan temas kurulduğunun açıklanması, Türkiye’nin Şam yönetimini tanıyıp tanımadığı sorusunu gündeme getirdi. Erdoğan’ın, “Öyle veya böyle düşmanınız dahi olsa, ipi tamamen koparmayacaksınız. Olur ki o ip size bir zaman lazım olabilir” demesine karşılık, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ise Suriye ile temasların rejimi tanımak anlamına gelmediğini savundu.

RUSYA FAKTÖRÜ

Gazetemize konuşan İlter Turan ve Faruk Şen, Türkiye’nin yeni duruşunu yorumladı. Prof. Dr. Faruk Şen yeni gelişmeler hakkında, “Türkiye bildiğim kadarıyla bir buçuk yıldır Suriye ile görüşüyor. Özellikle Adana Mutabakatı ortaya çıktıktan sonra Putin’in önayak olduğu görüşmeler hızlandı. Görüşmeler, hükümetler arasında olmaz; gizli servisler arasında, askerler arasında olur” dedi.

“Suriye’nin şu anda belirli bir kabul edilebilirliği var. Almanya, Fransa yakın zamanda Esad’ı kendi ülkelerinde ağırlayacaklar. Avrupa Birliği ülkeleri Suriye’nin yeniden inşası için 130 milyar avroluk fon hazırlıyor” diyen Faruk Şen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz de, yakında karşılıklı elçilikler için harekete geçilirse şaşırmayalım. Putin, Türkiye’nin ciddi bir şekilde Suriye ile görüşmelerinin başlamasını istiyor. Onun için Adana Mutabakatı’nı ortaya attı. Türkiye bunu kullansın diye. Akıllı bir Türkiye de bunu kullanacaktır.”

Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. İlter Turan ise karşılıklı olarak bu görüşmelere ihtiyaç olduğunu söyledi. Turan, “Esad, Suriye’nin önemli bir bölümüne hâkim ve işbirliği yaptığımız Rusya ile İran da bu rejimi meşru olarak tanımaktadır. YPG’nin denetlenmesi ve Suriye’nin Türkiye’ye karşı düşmanca üs olarak kullanılmaması için bu sınırın denetimini Suriye rejimi ile anlaşarak sağlamamız gerekecek” dedi. Suriye ile doğrudan görüşmelerinin olması gerektiğini belirten Turan “Savaşan iki taraf bile savaş esnasında bazı konularda görüşmeler yapabilir. Ben, bizim Suriye ile doğrudan görüşme ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum” dedi.