Tencerenin dibinde pazarlık yapıyorlar

RIFAT KIRCI

Yaklaşık 3 milyon 200 bin memur ile 2 milyona yakın memur emeklisini ilgilendiren ve 2020 ve 2021 yıllarını kapsayan toplu sözleşme sürecinde AKP yeni zam teklifini yaptı. 5. Dönem Toplu Sözleşmesinin görüşmeleri için önceki gece Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ile Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın arasında Bakanlık’ta görüşme gerçekleşti. Bakan Selçuk, görüşmede, Kamu İşveren Heyeti adına yaptığı yeni teklif 2020’de yüzde 4+4, 2021’de yüzde 3+3 zamdan oluşuyor. Pazarlık masasına oturan Memur-Sen’in reddettiği bir önceki teklifte bu zam oranı 2020 için yüzde 3,5+3 2021 için ise yüzde 3+2,5 olarak belirlenmişti. KESK ise görüşmeleri tiyatro olarak değerlendirirken, yapılan teklifin emekçilerle dalga geçmek olduğunu belirtmişti.

Memur-Sen: Teklifi Önemsiyoruz

Yeni teklifi değerlendirmek için dün Memur-Sen Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenleyen Yalçın yeni zam teklifini önemsediklerini ifade etti. Yalçın şunları söyledi: “Toplu sözleşme süreci acısından önemli bir eşikteyiz. Önümüzde artırılma beklentisi içerisinde olduğumuz iki husus var; ilki müzakere süresini uzatmak, diğeri ise zam oranlarını yükseltmektir. Takvimin sıkıştığı bir süreçte müzakere süresini ve zam oranlarını artırmak, taraflar arasında etkili ve sürekli iletişime ihtiyaç duyar.”

KESK: Kabul etmek mümkün değil

KESK ise yapılan tekliflere tepki göstererek yazılı basın açıklaması yaptı. Açıklamada kamu emekçilerinin yıllardır çözüm bekleyen onlarca sorununa ve hizmet kolları toplu sözleşmelerine ilişkin tek cümle edilmediği hatırlatılarak şu ifadeler kullanıldı: “Maaşların ‘revize’ adı altında sefalet oranlarında artırılmasını öngören teklifi kabul etmek mümkün değildir.”

Gerçek enflasyon emekçiyi eziyor

Kamu emekçilerinin, TÜİK’in çarpık enflasyon rakamlarına mahkum edildiği söylenen açıklamada şöyle denildi: “Her zaman altını çizdiğimiz üzere bizler için asıl olan TÜİK vasıtası ile düşük tutulan çarpık enflasyon rakamları değil, mutfakta, çarşıda, pazarda yaşadığı gerçek enflasyondur. Yaşanan gerçek enflasyon ile TÜİK’in açıkladığı rakamlar arasındaki uçurum yıllardır maaşlarımızı eritmeye devam etmektedir. Dolayısıyla iktidarın ‘işçiyi, memuru enflasyona ezdirmedik’ sözlerinin hiçbir karşılığı yoktur. Çünkü işçiyi, memuru, dar gelirli, asgari ücretli, emekliyi TÜİK vasıtası ile açıklanan enflasyon değil, hayatın gerçek enflasyonu ezim ezim ezmeye devam etmiştir.”

Memurun maaşı yüzde 40 eridi

Açıklamada kamu emekçileri ve emekliklerinin reel gelirinin son on yıl içinde en az %40 eridiğinin altı çizilerek şu oranlara yer verildi: “Maaşlarımızda yaşadığımız bu erimeyi gidermeyen, temel sorunlarımıza çözüm üretmeyen hiçbir teklifin gerçekte bir karşılığı yoktur. Sadece son bir yıl içerinde dört kişilik bir ailenin açlık sınırında 350 TL artış yaşanmıştır. İğneden ipliğe zam furyası hız kesmeden devam etmektedir. Son 2 iki ay içinde elektriğe, doğalgaza %15 zam gelmiştir. Tütün ürünleri son iki haftada %20 zamlanmıştır. Buna rağmen hükümet 1 hafta önce sahnelenen kamu işçileri toplu iş sözleşmesi oyununu kamu emekçileri toplu sözleşmesinde de yenilemenin, açlık sınırının 2.100, yoksulluk sınırının 6.800 TL’yi aştığı, emekçi kesimlerin yaşadığı gerçek enflasyonun %30’ları bulduğu koşullarda toplam 5 milyon kamu emekçisine ve emeklisine, aileleri ile birlikte 20 milyonluk devasa bir kitleye sefalet, yoksulluk, güvencesizlik teklif etmektedir.”

Türk-İş mutabakatının benzeri

KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik yaptığı BirGün’e yaptığı değerlendirmede şöyle konuştu: “Cuma günü yapılan teklifin çok üzerinde, yeniden oturulup müzakere edilecek bir teklif olarak görmüyoruz. Bir yandan gece yarısı müdahaleyle toplu sözleşme düzeneğinin dışında Memur-Sen ve bakan arasında görüşme yapılması, işleyiş açısından sorunlu. Özellikle Türk-İş’le bayramın ikinci günü yapılan mutabakattan sonra yapılan şeyini benzerinin kamu emekçileriyle ilgili TİS sürecinde Memur-Sen üzerinden geliştirilmeye çalışılıyor. Bunu doğru bulmuyoruz.”

‘Tüm kamu emekçileriyle eylem yapacağız’

Bozgeyik, sürecin başından beri zam yerine yoksulluk sınırı üzerinden bir ücret artışı talep ettiklerine değinerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Sunulan yeni teklif ya da bundan sonra getireceği teklif en fazla yarım puanlık bir teklif getirerek Memur-Sen’i ikna etmeye yönelik bir teklif getirecek. Kamu emekçilerinin taleplerini bu açlık yoksulluk üzerinden giderek daha fazla açlığa ve yoksulluğa mahkum edileceği açıkça ortada. Bugün Türkiye’nin tüm illerinde kamu emekçileri ve diğer çağrı yaptığımız KESK’E olsun olmasın tüm kamu emekçileriyle ortak eylem yapacağız. Tutumumuzu bir kez daha ifade edeceğiz.”