Tepetaklak insanlık
Georg Baselitz’in son dönem işlerinden oluşan ‘Son 10 Yıl’ başlıklı sergi Sakıp Sabancı Müzesi’nde ziyarete açıldı. Baselitz’in sergideki başaşağı asılmış figürleri, insanlığın tepetaklak oluşuna sanatsal bir gönderme.

Emrah KOLUKISA
“Kendi çağının Picasso’su”… Georg Baselitz’in Sakıp Sabancı Müzesi’nde (SSM) açılan “Son 10 Yıl” başlıklı sergisinin küratörü Sir Norman Rosenthal sanatçı hakkında söylediği bu sözleri şöyle nedenselleştiriyor: “Georg Baselitz, bugün yaşayan ressam ve heykeltıraşlar arasında en Alman olanı, ancak tüm büyük sanatçılar gibi -ki bu yazar için o kesinlikle büyük bir sanatçı- eserleri güçlü bir evrensel cazibeye sahip ve bu, kendi çağı için Picasso’nunkiyle boy ölçüşür. Bunun nedeni, 20. yüzyıl Avrupa’sının tartışmasız dehasının eserleri gibi, Baselitz’in 1960’ların başında yenilikçi bir tavırla ortaya çıkan ve sıra dışı bir şekilde günümüze kadar devam eden çalışmalarının da, sıklıkla kendisinin ve daimi yoldaşı olan eşi Elke’nin kişiliğini yansıtan olağanüstü imgeler içermesi.”
İki sanatçı arasındaki parallelliği bu şekilde açıklayan Sir Rosenthal şunun da altını çizmeyi ihmal etmedi: “Picasso’nun 1950’li yıllarda öldüğü sanılır. (1973’te öldü oysa) Hayatının son yıllarında ürettiği eserleri pek dikkate alınmaz, çünkü dikkate alınacak nitelikte değiller. Baselitz ise öyle değil, 86 yaşındaki sanatçının son 10 yılda ürettiği eserler müthiş ve şu sıralar hasta olsa da iyileştiği zaman yeni işler üretmeye koyulacak enerjiyi bulacağına şüphem yok.”
DEV TABLOLAR
SSM’deki sergi öncelikle eserlerin devasa sıfatını hak eden boyutlarıyla etkiliyor. Bazıları 3 metreye 5 metre ölçülerine kadar varan 80’in üzerinde tablo ve biri müzenin bahçesinde olmak üzere 5 heykelin yer aldığı seçki müzenin tüm katlarına dağılmış durumda bekliyor ziyaretçilerini. 2002’de de İstanbul’da sergi açan Baselitz, Radikal gazetesinden Evrim Altuğ ile yaptığı söyleşisinde “Benim resimlerim şöminelerin üzerine asılabilecek türden değil” diyor ve ekliyordu: “Kendimi yansıtmak açısından değil de, daha ziyade bir özgürlük ifadesi olarak büyük resimleri tercih ediyorum. Veya mütevazı olmamayı sergilemek için bu kadar büyük çalışıyorum.”
Büyüklükleri bir yana ilginç isimleriyle de (“Onuncu Gecede Hızlıca Yokuş Aşağı” ya da “Daha Hâlâ Kasket Giyiliyordu” veya ilk kez SSM’de sergilenen 2024 işi “Seks Yapamıyorum” gibi) insanın zihnini kurcalayan ve istisnasız hepsi başaşağı (ya da yan, ama asla düz değil) duran kartal, insan, bacak gibi figürler Bazelitz’in yaratımlarında sürekli tekrar eden unsurlar. Ve tabii naylon kadın çorapları.
SSM Müdürü Dr. Nazan Ölçer sanatçının çoraplarla ilgili takıntısını şöyle açıklıyor: “Baselitz 1938 doğumlu, İkinci Dünya Savaşı’nın patlak verdiği yıllarda çocukluğunu yaşamış, savaştan ve sonrasındaki bölünmüş Almanya’dan etkilenmiş. Doğu Almanya’da yaşadığı için Demir Perde ülkelerindeki ağır yaşam koşulları onun resimlerinde de hissediliyor. Naylon çoraplar da o dönemde çok önemli bir ihtiyaç kadınlar için ve bulunması, satın alınması da neredeyse imkânsız. Bu resimlere bakarken de bunları akılda tutarak bakmak lazım.”
YIKIMLARA DOĞAN SANATÇI
Tabloların hepsinin sadece arkasını imzalamasıyla ünlü (sergide imza görmeyince şaşırmayın) Georg Baselitz ya da doğduğunda ailesinin veridiği adla Hans-Georg Kern 1938’de Almanya’nın Saksonya bölgesinde küçük bir köy olan Deutschbaselitz’de doğdu. Babası öğretmendi ama İkinci Dünya Savaşı’nda Hitler’in ordusunda savaştı. Baselitz bu acılı dönemi şöyle tarif ediyordu: “Yıkılmış bir düzenin, yıkılmış bir ülkenin, yıkılmış bir halkın, yıkılmış bir toplumun içine doğdum.”
Hal böyle olunca sergideki başaşağı asılmış (ve her biri yere tuvaller yere konulmuş konumda çizilmiş, sanatçının benimsediği yöntem bu zira) figürlerin insanlığın geldiği durumu anlattığını çıkarmak çok da zor olmasa gerek. Savaşlar, yıkımlar, soykırımlar ve göçler çağındayız; artık tepetaklak olduk, uygarlık tepetaklak, tepetaklak insanlık.
Son sözü Dr. Nazan Ölçer’e bırakalım ve serginin kataloğu için kaleme aldığı yazısındaki sergiyi özetleyen şu satırlara yer verelim: “‘Son 10 Yıl’ sergimiz bizi Baselitz’in sanatsal pratiğinde bir yolculuğa davet ediyor, yaşamında iz bırakmış Alman Romantizmi, Dışavurumculuk ile İtalyan Maniyerizmi’ne uzanan ilham kaynakları ve çocukluk anılarını da unutmayan bir şölen sunuyor.”
“Georg Baselitz: Son On Yıl” sergisi, 2 Şubat 2025’e kadar, pazartesi hariç her gün 10.00-18.00 arasında SSM’de ziyaret edilebilir. Sanatçının baskı eserleri ise pazar ve pazartesi hariç her gün 10.30-19.30 arasında Akbank Sanat’ta görülebilir.