Terim’in dönüşü

Galatasaray, kulüp efsanesi Fatih Terim’in evine döndüğü maçta Göztepe’yi 3-1 mağlup etti ve devre arasına rahat bir nefes alarak girdi.

Nasıl sezonun ilk yarısı boyunca Fatih Terim’in gölgesi Arena’nın üzerinde dolaştıysa, Fatih Terim’in Galatasaray’daki 4. döneminin ilk 45 dakikasında da Igor Tudor’un gölgesi sahadaydı. Terim benzer bir 11 ve oyun felsefesiyle sahaya sürmüştü takımını ki o kulüple çok maceraya atılmış olsanız da, şampiyonluk yarışındaki 2 doğrudan rakibinizin puan kaybettiği bir haftada 4 aydır iç sahada belli bir şablona alışmış bir oyuncu grubunun ezberlerini, hele hele devre arasına girmeden önceki son maçta bozmamanız gayet anlaşılır. Tabii Terim tamamen Hırvat teknik adamı kopyalamamıştı. Feghouli biraz daha çizgiye yakın Ndiaye biraz daha, hatta nerede ise Belhanda kadar hücum alanına yakın oynadı ilk yarı boyunca. Hoca ocak ayında takımlar sahalara dönene kadar, Mariano dışında savunmanın kalan 3 oyuncusu için bir hayli kafa patlatacak. Zira kalan 17 haftada Popescu-Bülent ya da Ujfalusi-Semih tarzı güvenilir bir tandem yaratmak istiyorsa bunu nasıl yapacağı üzerinde düşünmeli ve elbette sol kanattaki belirsizliği gidermeli. Oraya bir transfer yapmak en kestirme yol, zira ilk basın toplantısında dile getirdiği Lionel Carole seçeneği sırf sol ayaklı bir sol bek sahibi olmak dışında hiçbir ek katkı sağlamayacak, tabii Carole bir anda modern futbolun en iyi sol beklerinden vatandaşı Lizarazu gibi oynamaya başlamazsa.

İkinci yarıda Belhanda’nın, ilk yarıya oranla yaklaşık 5-10 metre önde oynamasının önemli bir etkisi oldu, Galatasaray rakipten topu kaptığı anlarda, sahaya yayılış anlamında artık daha kısa boyluydu ve Gomis ile arkadaki ekibin arasındaki mesafe kısalmıştı. Yasin’in golü çok iyi bir uzak forvet koşusunun örneği, kenar oyuncusunun penaltı noktasına yaptığı çok iyi bir atak ve geldiği tarafın uzak köşesine nefis bir bırakış. Bu tür golleri gerek Almanya’da gerek Türkiye’de Lukas Podolski bir çok kez atmış bir isim ki kendi neslindeki en iyi uzak forvetlerden birisidir.Maicon’un golü ise saf bir kalite örneği.

Toplamda çok ilginç bir lig mücadelesi izlediğimizi söylemek lazım. Son 2 sezonun şampiyonu ve ligin net favorisi olarak görülen Beşiktaş, hocasının istifamsı açıklama yaparak ufak çaplı bir deprem geçiren ve hocasını kovan 2 kulüpten geride kapattı ligin ilk kısmını. Hala birçok kesim tarafından şampiyonluk adayı görülmeyen Başakşehir liderlik koltuğunda. Ligin üst yarısı alt yarısına kıyasla puan açısından birbirine daha yakın. Masadaki gişleri kimin toplayacağı muhtemelen son düdüklere kadar belli olmayacak.