Adnan Oktar yapılanmasına yönelik operasyonda polisin Cem Küçük’le ilgili bazı kritik ‘materyaller’e ulaştığını yazan Barış Terkoğlu, “Sonra ne mi oldu? Savcılıkta ‘bir el’ devreye girdi. Cem Küçük belgeleri iddianameye girmek yerine dosyanın dehlizlerinde arşivlik oldu” dedi.

Terkoğlu: "Polis, Oktar’ın evinde Cem Küçük’le ilgili kritik ‘bazı materyallere’ ulaştı"

Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, AKP’ye yakınlığıyla bilinen Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük’ün Adnan Oktar yapılanması ile ilişkilerine dair yazdı. Terkoğlu, “Polis, Oktar’ın evinde Cem Küçük’le ilgili kritik ‘bazı materyallere’ ulaştı” derken, savcılıkta devreye giren ‘bir el’in belgeleri dosyanın delhizlerinde bıraktığını söyledi.

Terkoğlu’nun, bugünkü “Polisin yakaladığı Cem Küçük belgesi” başlıklı yazısında, “Üç yıl önce yapılan operasyonda, İstanbul Emniyeti, Oktar’ın evinde Cem Küçük’le ilgili kritik ‘bazı materyallere’ ulaştı” diyerek şöyle devam etti: “Sonra ne mi oldu? Savcılıkta ‘bir el’ devreye girdi. Cem Küçük belgeleri iddianameye girmek yerine dosyanın dehlizlerinde arşivlik oldu. Konu başkaları olunca, elleri her yere uzanan dönemin Başsavcısı İrfan Fidan ve vekili Hasan Yılmaz, acaba olan bitenden habersiz miydi?”

Terkoğlu, yazsısının devamında şu bilgileri verdi:

Güvenlik kaynaklarının aktardığına göre, Oktarcı ekipten Cem Sedat Altan ve İbrahim Seral Köprülü’nün yazdığı, istihbarat çalışması içeren belge, bir notla başlıyor. Oktarcılar, Cem Küçük’e olası bir darbeye karşı “Birlikte neler yapabiliriz” diye sormuş. Yanıtı ise şöyle not almış:

“Milis gücüne benzer bir yapılanma düşüncesi var. Belirli şehirlerde darbe tatbikatı da düşünülüyor.”

Cem Küçük’ün Oktarcılarla görüşmesinde, Küçük’ün darbe üzerine söylediği başka bir bilgi daha var. Oktarcılar şöyle not almış: “‘Darbeyi yapanların yüzde 80’i Gülen Örgütü’nden’ dedi. ‘Onlar organize etti, ABD çok karışmadı’ dedi.”

Terkoğlu, yazısında Cem Küçük’ün MİT Başkanı Hakan Fidan’ın adını kullandığını, Oktar yapılanmasına AKP’li Numan Kurtulmuş’u şikayet ettiğini de belirterek, “Bir gazeteci, silahlı örgüt suçlamasıyla yargı önüne çıkarılan bir gruba, neden ‘milis kuvveti’ kurulmasını önerir? MİT Başkanı’nın adını kullanarak neden MİT ile aracılık teklif eder? Neden bazı hükümet üyelerini şikâyet eder?” diye sordu.

“Bir sorum da şimdi Anayasa Mahkemesi’nde olan İrfan Fidan ve Adalet Bakan Yardımcısı olan Hasan Yılmaz’a” diyen Terkoğlu, “Adnan Oktar grubuyla ‘milis kuvveti görüşmeleri’nin, ‘istihbarat toplantıları’nın neresi gazetecilik faaliyeti? ‘Sizden olmayan’ bir gazeteci bunu yapsa, söz konusu belgeler yine böyle kaybolup gidecek miydi?” diye sordu.

Yazının tamamı için tıklayınız.