Zeynep Yıldız, Gizli Geçit Termessos, Bilgeler Zamanı’nın ilk kitabında yaz kampında buluşan ve kendilerini Termessos’un antik zamanlarında bulan dört arkadaşın macerasına tanık oluyoruz. Onların zaman yolculuğu sayesinde sıradan bir antik kent ziyaretçisi olmaktan çıkıp o çağın insanlarının yaşantılarına eşlik ediyoruz.

Termessos’un antik zamanlarında dört arkadaş

NİL CİHAN

Zeynep Yıldız’ın Gizli Geçit Termessos, Bilgeler Zamanı I kitabı Genç Dinozor etiketiyle raflardaki yerini aldı. Bu heyecanlı ve dostluk kokan yolculuğu kitabın yazarı Zeynep Yıldız ile konuştuk.

Gizli Geçit Termessos, çok eğlenceli bir tarihi kurgu. Bu hikâye nasıl bir motivasyonla doğdu?
Ortaokul ve lise yıllarım Antalya’da geçti. Anadolu’nun her yerinde olduğu gibi Akdeniz de eski uygarlıklarla dolu. Kardeşlerimle gezerken bu yüksek sütunlu binaları, oldukça büyük antik tiyatroları, yazıtları, lahitleri hayranlıkla inceler ve o dönemlerde neler yaşandığını hep merak ederdik.


Yıllar sonra küçük kızım Deniz “Anne, ölmekten korkmuyorum ama ölünce anılarımın kaybolmasından korkuyorum” dedi, şaşkınlığımı üstümden atar atmaz bir çözüm önerdim “anılarını yazarsan kaybolmazlar yavrum.” Deniz mutlu mesut oyununa döndü ama ben çok etkilenmiştim söylediklerinden. Büyük kızım Bilge’nin, Deniz’in ve arkadaşlarının maceracı ruhları bana yazmak için yeterli malzeme veriyordu.

Bir süre anılarını kendimce yazdım, ta ki bir gün yolculuklarımdan birinde yol çalışması beni tali bir yola verip kahverengi renkli tarihi bir köprü tabelası görene kadar. İşte, ilhamımı da bulmuştum: tarih ve arkeoloji.

Her zaman yaşandığı dönemi merak ettiğim Termessos’u öğrenmeyi ve yazmayı, çocukların maceracı ruhunu da buna eklemeyi aklıma koydum.

Alanla ilgili yaptığınız çalışmalar neler oldu? Bu çalışmaların nasıl bir katkısı oldu kitaba?
Tamamen yeni bir öğrenmeydi, her şeyi ama her şeyi okumak istiyordum; MÖ 350 - MS 500 yılları arasında Termessos’a, bağlı bulunduğu Pisidia bölgesine, komşuları Pamphylia ve Likya’ya dair ne varsa araştırıyordum. Bu dönemde en büyük yardımcım Kaleiçi’ndeki Akdeniz Medeniyetleri Kütüphanesiydi. O özenli mekânda çalışırken saatlerin nasıl geçtiğini anlamıyordum bile. Kaleiçi’nin o daracık, labirenti andıran sokakları da beni her daim tarihle sarıyordu. O günler benim için gerçekten özeldi, tutkuyla öğrenmek bir insanın başına gelebilecek en güzel şey.
Tekrar tekrar Termessos’a çıktım, Trebenna’ya gittim, kardeşlerimle konuşmalarımızın ana konusu artık belliydi, herkesi sarmıştı büyü. Parçaları birleştirerek, eksik parçaları arayarak bir resim oluşturabildik gözlerimizin önünde. Yazarken de o resim bir film sahnesine dönüştü gözümde.

Gizli Geçit Termessos kitabındaki karakterler çok gerçekçi. Merakları, öfkeleri, kıskançlıkları hepsi de okurken o kadar yakın geliyor ki bize. Karakterlerinizin oluşum aşamasından bahseder misiniz?
Elif, Defne ve Emre gerçek hayattan ilham alarak yazdığım karakterler. Gerçekten de çocukluklarından bu yana arkadaş olan bu üçlü en basit oyunları bile maceraya çevirmeden edemezler. Onların dünyasını gözlemlemek, diğer arkadaşlarıyla ilişkilerine tanık olmak kitaptaki karakterlerimi daha gerçekçi yazabilme sebebimdir. Ayrıca kullandığım mekânların da gerçek olması; başta muhteşem Termessos, Trebanna, on beşinci kattaki ev, Kaleiçi’ndeki kütüphane ve restoran, falezlerdeki yarık ve hikâyedeki pek çok parça gerçek yaşamdan.

Diğer isimler ise özellikle bölgede çalışmalar yapmış, Anadolu mirasını sevmiş ve sahiplenmiş arkeologlarımıza ait; Nevzat, Jale, ikinci kitapta gelecek olan Güler ve Vedat gibi.

Dayıları Ahmet ve arkadaşı Köfte’nin de gerçek olduğunu belirtmek isterim.

Elimde bu kadar gerçek kaynak olması kurgunun daha gerçek hissedilmesinde etkili oldu.

Kitapta ayrıca dikkat çeken bir detay var, maceranın içinde olan yetişkinler dışında kitapta çocukların ailelerini göremiyoruz. Bunu özellikle mi tercih ettiniz?
Evet, biz ebeveynler doğal olarak korumacı yaklaşımlarda bulunabiliyoruz, en azından kendi adıma bunu söyleyebilirim. Bu da çocukların kurguladığı maceraların ya yönünü değiştiriyor ya da kısıtlayabiliyor. O nedenle ebeveyn etkisini en aza indirmek istedim. Gerçek hayatta da daha fazla serbest bırakabilmeyi isterdim.

Fantastik bir kurguyu tercih ederek zor bir yola bir girmişsiniz. Ancak kitabın en sürükleyici yanı da zaman yolculuğunda hayat bulan fantastik ögeler olmuş. Yazım sürecinde size yol gösteren kaynaklar oldu mu?
Birbirinin dönemlerini neredeyse hiç bilmeyen insanlar karşılaşıyor kitapta. Arada iki bin yıllık fark ve bambaşka yaşamlar, farklı inanışlar var. Bu da zengin fantastik öğeleri önümüze seriyor. Yenilen yemeklerden kullanılan cihazlara dönemsel farklılıkları, icatların tarihini, bölgedeki ağaçları, onların bu topraklardan mı yeşerdiğini, zamanla mı geldiğini öğrenmek için farklı disiplinleri de araştırmam gerekti. Zaman yolculuklarında Geleceğe Dönüş serisini epey andığımı söylemek isterim.

Bilgeler Zamanı birinci kitap olarak yola çıktı. Devam kitabının konusu ne olacak?
Tüm dünyanın ve en çok da günümüz gençlerinin geleceğinin bağlı olduğu iklim değişimi devam kitabında yerini alacak. İnsanın doğaya üstünlük sağlama çabalarının doğa ile barışık çözümler üretmeye dönüşümü en acil ve en önemli ihtiyaç uzun zamandır.
Gençler de iklim değişiminin etkilerini lanetler nedeniyle daha hızlı görecekler. Geleceklerini kurtarmak için başkalarını bekleme lükslerinin kalmadığını yine zorluklar içinde fark ederek bundan kurtulabilmek için toprağın, bitkilerin, canlıların ve yaşamın ne olduğunu düşünecek ve yine yola çıkacaklar.