TGC, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, AKP iktidarında basına ve gazetecilerin maruz kaldığı sansür ve oto sansüre dikkat çekerek "İçinde bulunduğumuz korku ikliminde tablo karanlık olsa bile basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü önündeki engellerin kalktığı günlerde gazetecilik yapma umudumuzu koruyoruz" denildi.

TGC’den 10 Ocak açıklaması: Tablo karanlık olsa da umudumuzu koruyoruz

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısı ile yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, korku ikliminde tablo karanlık olsa bile ifade özgürlüğü önündeki engellerin kalktığı, gazetecilerin özgür kaldığı, haberin ve gazeteciliğin suç olarak görülmediği günlerde gazetecilik yapma umudunun korunduğuna vurgu yapıldı.

10 Ocak'ın, işsizliğin, hukuksuz, haksız göz altıların, tutuklamaların, yoksulluk sınırındaki ücretlerin, sansür ve oto sansür gibi konuların gündeme getirildiği bir gün haline dönüştüğüne dikkat çekilen açıklamada, AKP iktidarında yüzlerce yayın organının kapatıldığına, 11 bini aşkın gazetecinin işsiz kaldığına, 1000’e yakın gazetecinin cezaevine girip çıktığına, 43 gazetecinin ise hala cezaevinde olduğuna dikkat çekildi.

"İKTİDAR DESTEKLEDİĞİ YAYIN ORGANLARI İLE YANKI ODASI KURMUŞ"

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün tarihine ilişkin bilgilerin sıralandığını açıklamanın devamında, “10 Ocak günümüzde ise gazeteciler için işsizliğin, hukuksuz, haksız göz altıların, tutuklamaların, yoksulluk sınırındaki ücretlerin, sansür ve oto sansür gibi ağır konuların gündeme getirildiği bir gün haline gelmiştir. İktidar desteklediği yayın organlarıyla kendi yankı odasını kurmuş, sadece kendi istediği haberlerin yer aldığı bir dünya oluşturmuş, kamu yararına olmayan faaliyetlerinin halka ulaşmasını engellemeye çalışmaktadır” ifadelerine yer verildi.

"GAZETECİLİK ALANINDA SENDİKALAŞMA ORANI DÜŞTÜ"

Bağımsız medya kuruluşlarına ise kapanmalarına neden olabilecek ağır ekonomik baskı ve yaptırımlar uygulandığının altını çizilen açıklamanın devamında şöyle denildi:

"Öncelikle iktidarın oluşturduğu kara listeler nedeniyle reklam verilmesi engellenmektedir. Özerk olması beklenen Radyo Televizyon Üst Kurulu ve Basın İlan Kurumu ise iktidarın talebi doğrultusunda yayın durdurma, para cezası ve resmi ilan kesme cezalarıyla bağımsız medya kuruluşlarının kapanmasına neden olacak bir tutum izlemektedir. 11 bini aşkın gazeteci bu süreçte işsiz kalmış, 1000’e yakın gazeteci cezaevine girip çıkmıştır. Şu anda 43 gazeteci cezaevindedir. Ülke genelinde yüzde 14 olan sendikalaşma oranı gazetecilik alanında yüzde 8’i geçmemektedir.

Bu karanlık tabloda gazeteciler bir yandan geçim mücadelesi, bir yandan sansür, oto sansür baskısı ve tutuklanma tehdidiyle mesleklerini yapmaya çalışmaktadırlar.

İçinde bulunduğumuz korku ikliminde tablo karanlık olsa bile basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü önündeki engellerin kalktığı, gazetecilerin özgür kaldığı, haberin ve gazeteciliğin suç olarak görülmediği günlerde gazetecilik yapma umudumuzu koruyoruz. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak üyelerimizin ve tüm meslektaşlarımızın Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyoruz."