The Predator: Aksiyon komedi

Hollywood tamamen tüketene kadar bir fikri sömürmeyi seviyor. O yüzden ne yapıp ettiler ve bu yaratığı tekrar karşımıza çıkardılar. Pazarlama stratejisi tamamen değiştirilmiş olarak yenilenen The Predator, bir devam filmi. İlk filmi bir Arnold Schwarzenegger filmiydi ancak filmdeki rastalı yaratık çok sevilip ünlenince hemen ardından, üzerinde konuşulmaya değmeyecek olan, bir devam filmi çektiler. Bu iki filmin ardından Alien vs. Predator olarak iki kötü film daha yapıldı. Gerçi ben bu son iki filmi Predator serisinin birer parçası olarak değerlendirmeyi yanlış buluyorum.

The Predator 2018, eleştirmenlerce beğenilmedi, pek haksız da sayılmazlar ama bana soracak olursanız bu film kötü değil. Sonuçta bu seri karanlık, ciddi bir bilim kurgu filmi hiç olmadı. Bu sebeple seriden, olmadığı bir şeyi beklemek ve öyle değil diye de eleştirmek anlamsız. Eğlenceli bulduğun bu filmin genelini ben beğendim. Konusu ise çok basit, kötü uzaylılar dünyaya geliyorlar ve çılgınlardan oluşan bir ekip onları durdurmaya çalışıyor. Predator filmlerinde benim en merak ettiğim husus da zaten bu yaratığı durduracak olan ekiptir. Bu filmdeki, toplumdan dışlanmış, yarı çılgın-delilerden oluşan ekibi ve ana kahramanımızı beğendim. Ekip ile tanışma sahnemiz biraz az yontulmuş olsa da birbirlerine fırlattıkları tek cümlelik replikleri büyük oranda havalı buldum.

Filmin oyuncu kadrosu ve sergilenen oyunculuklar iyiydi. Harika ve yoğun bir sesi olan aktör Boyd Holbrok filmdeki en iyi bazı repliklere sahipti, bu da onun karakterini daha ön plana çıkarmıştı. Erkekler kulübündeki tek kız rolünü üstlenen Olivia Munn şimdiye kadar en iyi performansını göstermiş olabilir, üstelik bilim kadını kimliğinde hiç sırıtmıyordu. Moonlight filminden sonra gözlerim hep onu arar oldu diyebilirim, evet Trevente Rhodes’dan bahsediyorum. Bu etkileyici aktörün karizması böyle bir filmde bile ekranı delip geçiyordu diyebilirim. Çocuk oyuncu Jacob Tremblay ise çok hızlı büyüyor ve kendisinin oyunculuk becerisi gün geçtikçe güçleniyor. Sterling K Brown’ın oynadığı karakter biraz kafa karıştırıcıydı; korkmamız gereken hükümet adamını oynamasına rağmen aynı zamanda s Maske ve zırhsız Predator’ü her açıdan sürekli gördük ve bu çok iyiydi. Predator köpekleri fikir olarak ucuz olsa da ben onlardan hoşlandım. Maske ve zırhsız Predator’ü her açıdan sürekli gördük ve bu çok iyiydi. Predator köpekleri fikir olarak ucuz olsa da ben onlardan hoşlandım.evilesi, esprili bir karakter ortaya koydu.

Açılış sahnesi son derece etkileyici olan filmin genelindeki VFX kalitesi sağlamdı. Maske ve zırhsız Predator’ü her açıdan sürekli gördük ve bu çok iyiydi. Predator köpekleri fikir olarak ucuz olsa da ben onlardan hoşlandım. Serinin diğer örneklerinden farklı olarak bu filmin büyük kısmı ormanda değil bir banliyöde geçiyor. Aksiyonu kıvamlı olan bu film için, en kanlı en küfürlü Predator filmi diyebilirim. Ancak filmin R reytingi almasına sebebiyet veren bu sahneler filme pek bir şey katmamış yani rahatlıkla küfür ve kan çıkarılıp PG-13 reytingi ile gösterime girebilirmiş.

Harika bir film mi? Elbette değil ancak Predator serisinin bu devam filmi yönetmen Shane Black’in eline düşmemiş olsaydı çok daha kötü sonuçlanabilirdi. Diğer filmlerinden espri anlayışına ve tarzına hakim olduğumuz Black, stüdyo izin verdiğince kendi komedisini filme katmış, yani The Predator filmini bir komedi filmi olarak görmek pek yanlış olmaz. Filmin en kötü yanlarından biri; karakterlerin A noktasından B noktasına doğru ilerlediği senaryodaki olayların biraz dağınık, aceleci olması. Hollywood endüstrisinde çok uzun yıllar çalışmış olan Shane Black kendi becerilerine rağmen, bu olumsuz sebepler dolayısıyla Predator filmi ile ancak bir parodi yaratabilmiş. Örneğin, filmde onun cümleleri parlarken diğer replikler kulağa korkunç derecede saçma geliyordu. Predator, ü halihazırda seven biriyseniz, filmi sinemada izleyin. Ve lütfen ama lütfen cep telefonlarınızı film sırasında kullanmayın ve yanınızdakiyle sohbet etmeyin.