Türkiye İşçi Partisi (TİP) 10 Ocak 2022 Pazartesi günü Kadıköy’deki Piraye Restoran’da gazetecilerle (içkisiz) yemekli toplantıda bir araya geldi. TİP Genel Başkanı Erkan Baş, milletvekilleri Ahmet Şık, Sera Kadıgil ve Barış Atay ev sahipliğinde yapılan toplantıya gazeteciler davet sahiplerini bile şaşırtacak kadar büyük bir ilgi göstermişlerdi. Sera Kadıgil bir ara “gündem dışı” söz alarak bu durumun altını çizip teşekkür etti:

-Doğrusu bu kadar büyük bir ilgiyi tahmin etmiyorduk. Burada bulunan hepinize çok teşekkür ediyoruz!

Katılanların çoğunluğu gazete ve televizyonlarda bileklerinin hakkıyla “yıldız” olabilmeyi başarmış değerli gazetecilerdi.

Kimler vardı derseniz hızlıca aldığım notlarıma bakarak katılanların bir bölümünü şöyle sıralayabilirim:

Ayşenur Arslan, İrfan Değirmenci, İsmail Küçükkaya, İsmail Saymaz, Mirgül Cabas, Mustafa Hoş, İsmail Saymaz, Ali Duran Topuz, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Özlem Gürses, Ayşin Şahin, Zafer Arapkirli, Kübra Par, Suat Toktaş, Ozan Gündoğdu, Bahadır Özgür, Burcu Karakaş, Şirin Payzın, Faruk Eren, Elif Ilgaz ve Atilla Özsever.

İnstagramda paylaştığım yemek fotoğrafının altına “ben de orada olmak isterdim” notu düşen Zeynep Oral’ı da yukarıdaki zor günlerin gazetecileri arasına ekleyebiliriz.

Toplantının amacı TİP yönetimi gazetecilerle “sohbet” etmek, yaptıklarını anlatmak ve muhataplarının da fikirlerini almaktı. Ama katılanlar sahici gazeteci olduklarını belli ederek “sivri” sorularını da esirgemediler!

Genel Başkan Erkan Baş toplantıyı açarken, Türkiye’nin her daim “yüksek tempolu” gündemleri arasında dikkatlerden kaçan “TİP tavrı” konusunda bilgiler verdi:

-Biz ilke olarak sol içi tartışmalara girmiyoruz. Hem parlamento içinde hem de dışında. Geride kalan yıllarda sol sosyalist güçler olarak hep kendimizle meşgul olduk!

Sol iç tartışmalarla zaman kaybederken karşı cenahta neler olduğunu da sözlerine ekledi:

-Sağ partiler ise sürekli olarak kendilerini ürettiler. Adnan Menderes ve Demokrat Parti gitti, Süleyman Demirel ve Adalet Partisi geldi. Onu Turgut Özal ve ANAP takip etti, ardından Tansu Çiller, Mesut Yılmaz geldiler. En sonunda AKP ve Tayyip Erdoğan iktidarı aldı. Hepsi aynı parti olmalarına karşın ‘yeni’ diye kendilerini takdim ettiler.

Erkan Baş, konuşmasında Ahmet Şık’ın bir tespitini paylaştı:

-Türkiye’de siyasi partiler insanları yurttaş olarak değil seçmen olarak gördüler! Biz herkesi yurttaş olarak görüyoruz.

TİP olarak farklı gelişmeleri de saptamışlardı. Erkan Baş bunu da söyledi:

-Beyaz yakalı olup, mavi yakalılardan daha kötü koşullarda çalışanlar büyük bir kitle oluşturuyorlar. Biz bunlara ‘GRİ YAKALI’ diyoruz.

Eskiden en büyük işçi eylemleri üretimi durdurarak başlardı. Bunun da kısa bir adı vardı: Şalter İndirmek!

Erkan Baş teknolojik gelişmenin olanakları arttırdığın gayet net olarak ifade etti:

-Artık şalter indirmek yerine telefonları ve bilgisayarları kapatabiliriz. Sadece İstanbul’un Levent semtinden bütün Türkiye’yi kilitleyebiliriz!

Yukarıda bunlar olurken tabandaki gelişmeler de şöyle sürüyordu. İşinden atılanlar bunlar bizim derdimizle ilgilenir diyerek ilk olarak TİP’lileri arıyorlarmış. Mağdurları ilk çaldıkları kapı TİP oluyormuş. Bu şekilde çok sayıda genç üyeleri olmuş. Bu üyelerin pek çoğu da muhafazakâr ailelerin çocuklarıymış.

Erkan Baş somut örnekler de verdi. Muhafazakar yapısıyla bilinen büyük bir şehirde TİP İl Başkanı olan gencin adı “Bilal” imiş. Daha “bomba” olanı da var. İşçi yatağı olarak bilinen şehirdeki işçi örgütlenmesinin sorumlusunun ilk iki ismi bir hayli tanıdık:

-Recep Tayyip!