Tiyatro sanatçısı Levent Üzümcü: Tiyatro sadece eğlendirmez

İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları (İzBBŞT) 2024-2025 tiyatro sezonunu Genel Sanat Yönetmeni Levent Üzümcü’nün yönetiminde açtı.

“Rüstemoğlu Cemal’in Tuhaf Hikayesi” oyunu ile sezona başlayan İzBBŞT, 3 Ekim tarihinde İsmet İnönü Sahnesi’ndeki gösterim ile oyunun İzmir prömiyerini de gerçekleştirdi.

Demirci ustası Deli Rüstem ve oğlu Cemal’in Girit’te başlayıp İstanbul’a, oradan Çanakkale’ye ve nihayet Ayvalık’a uzanan masalsı hikâyesini konu alan oyunun yönetmenliğini, oyunun aynı zamanda yazarı da olan Cengiz Toraman yapıyor. Oyuncu kadrosunda ise Levent Üzümcü ile Ferahi Aksavaş-Melis Caba yer alıyor. BirGün olarak Levent Üzümcü ile bir araya geldik ve oyun ile yeni sezonu konuştuk.

Üzümcü, “Bu oyunun sahneye konulması hem kişisel hem de toplumsal birçok bölümü içinde barındırıyor” dedi ve ekledi: “Tiyatro, sadece bir sanat formülü değil, aynı zamanda tarih ve kimlik üzerine düşünme aracıdır. İzmir’de bu oyunun sahneye konulmasıyla birlikte hem yerel seyirciyle buluşma hem de bu duygusal yük paylaşımını istiyoruz.”

Oyunun hazırlanma sürecinin zorlu olduğunu dile getiren Üzümcü, “Bu süreç, aynı zamanda yaratıcı çözümlerin yayılması için bir fırsat sundu. Seyirci tepkileri, tiyatronun gücünü gösteriyor. Bir sahnede gerçekleşen etkileşimler hem oyuncuların hem de değişimleri için anlamlı bir deneyim yaratıyor. Bizim amacımız, bu hikâyeyi anlatırken insanların içsel bir hesaplaşma yapmalarına olanak tanımaktır. Tiyatro sadece eğlendirmez aynı zamanda düşündürmeyi ve hissettirmeyi sağlar” dedi.

“İzmir’de bu oyunu sahnelemek hem benim için hem de bölüm için çok değerli” diye vurgulayan Üzümcü, “Seyircinin tepkileri, bu hikâyenin onların yaşamlarında nasıl yankı bulduğunu gösteriyor. İzmir seyircisi, İstanbul seyircisine göre daha sıcak. O yüzden seyircinin tepkileri genellikle daha içten, duygusal ve hareketli oluyor” ifadelerini kullandı.

GENİŞ KİTLELERE ULAŞMAK İSTİYORUZ

Yeni projelerden de bahseden Üzümcü, “‘Sidikli Kasabası Müzikali’ni sahneleyeceğiz. Daha birçok oyunu hayata geçireceğiz. Geniş kitlelere ulaşmak istiyoruz. Ayrıca ekibin bir arada kalmasını sağlamak, aralarında mutluluk ve iş birliğini artırmak istiyorum.  İzmir gibi büyük bir şehirde, kültür ve sanatın ne denli önemli olduğunu vurgulamak istiyoruz. İzmir, Ege’nin başkenti olarak, sadece bir liman şehri değil, aynı zamanda sanatın ve sporun merkezi olabilecek bir potansiyele sahip. Ancak maalesef, bu kişiler genellikle İstanbul’a kaydırılıyor. Neden? Bu şehirde bu kadar yetenek varken, iyi oyuncularımızı, seyircilerimizi ve müzisyenlerimizi başka şehirlere gönderelim… Bizim işimiz, Türkiye’nin diğer bölgelerinden farklı. Bu farklılıkların değişmesi ve yayılması için gerekli adımları atmalıyız” dedi.