Tiyatroda da seçim alerjisi
Devlet Tiyatrosu’nda ‘sanatçı temsilcisi’nin göreve seçimle değil atamayla getirilmesine tepkiler büyüyor. İlk kez atama yoluna giden Genel Müdür Mustafa Kurt, nedenini “Boş verin bunları” diyerek geçiştirdi.
Işıl ÇALIŞKAN
Devlet Tiyatrosu’nda (DT) ilk kez “sanatçı temsilcisi” göreve seçimle değil atamayla getirildi. Tiyatro emekçileri “Demokrasiden uzaklaşılmamalı” diyerek bu duruma tepki gösterdi. Nedenini sorduğumuz DT Genel Müdürü Mustafa Kurt’un, “Boşverin bunları, böyle şeylerle kendinizi kullandırtma” diye yanıt vermesi dikkat çekti.
DT’nin “Sanat ve Yönetim Kurulu Sanatçı Temsilcisi” ile ilgili ataması geçen günlerde gerçekleşti. Göreve getirilecek kişinin 4 dönemdir sandıktan çıkan sonuca göre belirlenmesi, bu yıl ise gizli kapılar ardında Alpay Ulusoy’a verilmesi soru işaretlerini doğurdu. Emekçiler, 90’lı yıllardan bu yana oylama ile gerçekleştirilen uygulamanın bu kez antidemokratik yollarla yapılmasına tepkili.
SEÇİLEN TEMSİLCİDEN MEMNUN DEĞİLMİŞ!
Tiyatro Oyuncuları Meslek Birliği (TOMEB) Başkanı Alper Kafa da emekçilerin sorularına yanıt bulmayı amaçlayarak Genel Müdür Mustafa Kurt ile görüşme talep etti. Toplantıda konuşulanları BirGün’e anlatan Kafa, Kurt’un bu sistemi 4 defa denediğini ve memnun olmadığını açıkça dile getirdiğini ifade etti. Kurt, memnuniyetsizliğinin sebebini ise, şu sözlerle açıklamış:
“Ben toplantı odasına girdiğimde ayağa kalkmayan sanatçı temsilcileri gördüm. Yaptığımız toplantıları dışarıda sanatçılara anlatan sanatçı temsilcileri gördüm. Ve hatta toplantıları ses kaydı altına alıp, dinletildiğini rivayet edenleri duydum. Yabancı bir topluluğun bizi ziyaretinde üstü başı, kılığı kıyafeti düzgün olmayan sanatçı temsilcileri gördüm. Ben artık bu gibi temsilcilerle çalışmak istemiyorum.”
Alper Kafa, Tiyatro Oyuncuları Meslek Birliği (TOMEB) Başkanı
DEMOKRASİDEN UZAKLAŞILMAMALI
Çalışanlarının oylarına itibar etmeden, tek başına atama yetkisini kullanacak olmasını yanlış bulduklarını dile getiren Kafa, bu uygulamadan vazgeçilmesini, daha önceki demokratik uygulamadan uzaklaşılmaması gerektiğini belirtti.
1990’lı yıllardan itibaren Genel Müdürlük görevini yapan bütün idarecilerin sandıktan çıkan oya itibar ettiklerini hatırlatan Kafa, “Yazılı olmayan ancak oluşan teamüller doğrultusunda, demokratik bir şekilde yapılan seçimlerin sonrasında sanatçıların yönetime katkı vermeleri, sanatçıların moral ve motivasyonlarını olumlu etkiliyor” diye konuştu.
SÖZ HAKKIMIZ YOK SAYILAMAZ
Kültür Sanat Sen Hukuk ve TİS Sekreteri Ahmet Rıza Evci de bir kurumun kurumsallığını oluşturan değerler çerçevesinde yıllar içinde oluşturduğu teamüllerin önemli bir yer tuttuğunu belirtti. Evci, sözlerini şöyle sürdürdü: “Devlet Tiyatrosu bünyesinde gerçekleşen temsilci seçimleri bu kurumun özel yapısını gösteren örneklerden biriydi. Ancak bu dönem, temsilci seçimleri Genel Müdürlük tarafından seçimle belirlenmeden atama ile gerçekleştirilmiştir. Devlet bünyesindeki sanat kurumlarını diğer devlet kurumlarından ayıran en önemli özelliklerden birisi bu özel ve özerk davranış sistemidir. Bu zamana kadar Genel Müdürlük tarafından da uygulanan sistemden neden vazgeçildiği konusunda bir açıklama beklemek Devlet Tiyatrosu sanatçılarının hakkıdır.”
“Genel Müdürlük bu ay disiplin kurulu üyeliği seçimi için adayların başvurusunu isterken diğer temsilciler için neden atama yolunu tercih etmiştir?” diye soran Evci, “Doğru tektir; Genel Müdürlüğün yaptığı yanlıştan bir an önce dönmesi ve disiplin kurulunda yaptığı gibi diğer temsilcilikler için de seçim yolunu açması beklenmektedir. Devlet Tiyatrolarının sanatçıların kurumlarında söz hakkı vardır ve yok sayılamaz” sözlerini kaydetti.
Ahmet Rıza Evci, Kültür Sanat Sen Hukuk ve TİS Sekreteri
***
BOŞ VERİN BUNLARI
BirGün, Genel Müdür Mustafa Kurt’a da ulaştı. Kurt, “Yasada ne yazıyorsa onu uyguluyoruz” dedi. “O halde 4 dönemdir siz neden yasada yazdığı şekilde atama yolu ile değil de seçim yoluyla gerçekleştiriyordunuz?” sorumuza ise, “Boş verin bunları, böyle şeylerle kendinizi kullandırtmayın” yanıtını verdi.