SOL Parti Genel Merkezi'ni ziyaret eden TKH heyeti, ittifak tartışmalarına ilişkin görüşlerini açıkladı. İttifakın ilkelerle gerçekleştirilmesi gerektiğini vurgulayan TKH heyeti, "Ülkenin sol damarı güçlenmelidir" dedi.

TKH heyeti: Ülkenin sol damarı güçlendirilmeli

POLİTİKA SERVİSİ

Sol ittifak ve program tartışmaları son dönem sosyalist solun önemli gündem maddelerinden biri haline geldi. HDP’nin ‘demokrasi ittifakı’ çağrısının ardından SOL Parti’nin tutum açıklaması gündemdeki yerini korurken ittifak tartışmalarına ilişkin görüşmeler gerçekleştiren Türkiye Komünist Hareketi (TKH) Ankara’da bulunan SOL Parti Genel Merkezi’ni ziyaret etti.

TKH Merkez Komite Üyesi Kurtuluş Kılıçer, ülkenin sorunlarına yönelik sol program arayışlarını, ittifak tartışmaları ve diğer sol partilerle ilgili görüş ve tutumlarını açıkladı.


“Ülkenin karşı karşıya bulunduğu ağır toplumsal ve siyasal sorunların çözümünün tek yolu sol bir programdan geçiyor” diyen Kılıçer, “Bugün emekçi halkın güncel talepleri ile solun programı hiç bu kadar yakınlaşmamıştı. Hem seçim arifesinde hem de ağır kriz koşullarında, solun yapması gereken böylesi bir programı toplumun karşısına çıkarmaktır. Bu programın temel noktaları ise bize göre açık. Sermayeye, emperyalizme ve gericiliğe karşı mücadele hattıdır. Böylesi bir mücadele programı ortaya konmadan ne emekçilerin çıkarları savunulabilir ne de devrimci bir duruş sergilenebilir. Sosyalistlerin ve devrimcilerin temel görevi, sermaye düzeninin kanatlarına yedeklenmek olamaz. Önemli bir dönemden geçiyorsak, önemli bir seçim karşımızdaysa, sol da kendini önemli hale getirmelidir. Bu açıdan, sosyalist sol, programıyla, söylemiyle, kadrolarıyla, aydınlarıyla, adaylarıyla halkın karşısına çıkabilmelidir. Bunun yolu da solun bağımsız bir odak, bir çekim merkezi ve bir kuvvet olarak ayağa kalkmasından geçiyor” değerlendirmesini yaptı.

İLKELERLE İTTİFAK

Bugünkü ittifak sürecini ve tartışmalarını da bu yaklaşımla ele aldıklarını belirten Kılıçer, “Özellikle seçim platformu, siyasi mücadele söz konusu olduğunda önemsizleştirilebilecek bir olgu değil. Sıradan bir iş birliği ya da güç birliği yapmıyoruz. Sol, toplumun karşısına çıkıyor. Ne dediği, ne vaat ettiği, nasıl bir düzen savunduğu özel bir önem taşır. Bu açıdan seçim ittifaklarını tartışıyorsak, bu ittifakın temel ilkelerini de net olarak ortaya koymak zorundayız. Bize göre sermayeye, gericiliğe ve emperyalizme karşı kamuculuk, laiklik ve anti-emperyalizm, solu sol yapan temel değerlerdir. Kimse bu ilkeleri ve bu ilkelerden oluşturulacak talepleri geri çekmemizi beklemesin. İttifak arayışımız da bu ilkeler zemininde yürümektedir” dedi.

Kılıçer sözlerini şöyle sürdürdü: “Düzen muhalefeti malum. Düzenin restorasyonunu merkeze koyan, kapitalizmin idare biçimini değiştirmekle kendini tanımlayan bir muhalefet. İkinci önemli nokta ise, ister 12 Eylül’ü ister AKP’nin 20 yıllık iktidarını referans alın, düzen siyaseti sağa yatmış bir eğik düzlemde duruyor. Ülkenin en önemli ihtiyacı ise, solun bir odak olarak şekillenmesidir. Ne CHP’nin ne de CHP’nin yönlendirmesiyle HDP’nin çatısı altında sol bir odağın şekillenebileceğini düşünmüyoruz. Çok uzağa değil, son 20 yıla baktığımızda, ne demek istediğimiz açıktır. Emperyalizmle, sermayeyle ve gericilikle arasında net mesafe koyamayan HDP ile devrimci ve sol bir odağın ortaya çıkabileceği çok tartışmalıdır. Biz başka bir arayıştayız ve solun devrimci bir ittifakını kurmaya çalışıyoruz. 3. Ya da 4. Değil, sol, devrimci bir ittifak! Eğer sömürüye, yoksulluğa, işsizliğe hayır diyorsak, emperyalizme karşıysak, tarikatların saltanatına karşı laikliği savunuyorsak; düzeni karşıya almadan, bunları söylemek mümkün değildir. Bugün emekçi sınıflara, bu ülkenin gençlerine, ilericilerine, yurtseverlerine doğruyu söylemek zorundayız: Değiştirirse düzeni, sol değiştirir. Gerisi teferruattır. Ülkenin sol damarı güçlenmelidir, güçlenecektir.”