TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu, Elazığ depremine ilişkin ön inceleme raporunu yayımladı

TMMOB'dan Elazığ depremine ilişkin ön inceleme raporu

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu koordinasyonu Elazığ'da yaşanjan 6.8 büyüklüğündeki depreme yönelik ön inceleme raporunu yayımladı. Binaların yeterince mühendislik hizmeti almadığına dikkat çekilen raporda yurttaşlar için deprem sonrası yapılması gerekenler konusunda uyarılara da yer verildi.

Raporda, yıkılan 6 katlı binaya ilişkin, yeterince mühendislik hizmeti almadığı, yapısal kusurların fazla olduğu kaydedildi. Raporda çöken diğer binalara ilişkin ise yine, yapılan gözlemsel incelemeye göre yapıların, yeterince mühendislik hizmeti almadığı, bitişik nizam olmalarına rağmen yeterince dilatasyon mesafesinin olmadığı, betonun tümden gevrekleşip mukavemetini kaybettiği, yeterince donatı kullanılmadığı, kontrolsüz yapılaşma sonucunda binaların göçtüğüne dikkat çekildi.

TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu tarafından hazırlanan ön inceleme raporunun tamamı şu şekilde:

"24.01.2020 tarihinde saat 20.55 sularında Merkez üssü Elazığ İli Sivrice İlçesi güneybatısında olan 6.8 büyüklüğünde, yaklaşık 8.06 km. derinliğinde, AFAD Başkanlığının verilerine göre ilk belirlemelerde 39 vatandaşımızın yaşamını yitirdiği, 1607 kişinin yaralandığı, şuan itibari ile 2 vatandaşımızında enkaz altında olduğu ciddi can ve mal kayıplarına neden olan bir depremi daha yaşadık.

Öncelikle başta Elazığ, Malatya ve Diyarbakır olmak üzere tüm halkımıza baş sağlığı ve geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

Jeoloji mühendisleri odamızın verilerine göre Depremin meydana geldiği Doğu Anadolu Fay Zonu (DAFZ), Bingöl-Karlıova‘dan başlayan ve 580 km boyunca Antakya‘ya doğru uzanan 4 ile 25 km genişlikteki aktif bir deformasyon kuşağıdır. En az iki milyon yıldan bu yana hareket ettiği bilinen sol yanal atımlı fayın bugüne kadar toplam 15 km’lik yanal öteleme yapmış olduğu, yani fayın yıllık kayma hızının 7.9 mm/yıl olduğu tespit edilmiştir.

Merkez üssü Elazığ İli Sivrice İlçesi olmasına rağmen deprem başta Elazığ, Malatya ve Diyarbakır olmak üzere tüm çevre illerde güçlü şekilde hissdedilmiştir. Çok yönlü olduğu anlaşılan başta Süriye ve Irak olmak üzere,birçok komşu ülkede hissedilmiştir.

25.01.2020 tarihinde TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu koordinasyonunda, İnşaat Mühendisleri Odası tarafından oluşturulan teknik heyet tarafından depremden etkilenen bölgelerde yerinde inceleme yapılmıştır. Teknik heyet tarafından deprem bölgesinde Yapılan inceleme sonucunda bölgede aşağıdaki hususlar tespit edilmiştir.

Elazığ Maden ilçe merkezinde yapılan incelemede deprem kaynaklı ağır hasarlı yapı olmadığı, bazı yapılarda yapısal olmayan hafif hasarlar olduğu tespit edilmiştir.

Elazığ Maden ilçesine bağlı gezin beldesinde 6 katlı binanın tümden göçtüğü yerinde görülmüştür. Enkaz bölgesinde yapılan incelemede yapıların, yeterince mühendislik hizmeti almadığı, yapısal kusurların fazla olduğu, betonun tamamen gevrekleşip tüm mukavemetini kaybettiği bu nedenlerden dolayı binada tümden göçme oluştuğu tespit edilmiştir. Bina çevresinde bulunan çok katlı yapılarda yapılan incelemelerde oluşacak artçı sarsıntılarda risk oluşturacağı düşünülen yapılar kriz masasındaki yetkililere bildirilmiştir.

Depremin merkez üssü olan Elazığ Sivrice ilçesinde yapılan incelemelerde tümden göçen yapı tespit edilmezken, ağır hasarlı birçok yapı olduğu tespit edilmiştir. Özellikle yeni yapılan bazı kamu binaların ve merkez caminin büyük oranda hasar gördüğü tespit edilmiştir. Heyetimiz tarafından kriz masasındaki Kaymakamlığa ve belediye başkanlığına alınması gereken tedbirlerle ilgili gerekli bilgi verilmiştir. İhtiyaç olması halinde kurumumuzca hasar tespiti yapılabileceği kendilerine bildirilmiştir.

Elazığ Şehir merkezinde yapılan incelemelerde Mustafa Paşa mahallesinde aynı sokakta bitişik nizam olarak inşa edilen 3 bina ve yine bitişik nizam olarak inşa edilen 1 bina, Sürsür mahallesin de 1 bina olmak üzere toplam 5 binanın tümden göçtüğü yerinde tespit edilmiştir. Ancak Afad ekiplerince arama ve kurtarma çalışmaları devam ettiğinden dolayı bina enkazı üzerinde detaylı inceleme yapılmamıştır. Yapılan gözlemsel incelemeye göre yapıların, yeterince mühendislik hizmeti almadığı, bitişik nizam olmalarına rağmen yeterince dilatasyon mesafesinin olmadığı, betonun tümden gevrekleşip mukavemetini kaybettiği, yeterince donatı kullanılmadığı, kontrolsüz yapılaşma sonucunda binaların göçtüğü tespit edilmiştir. Ayrıcı arama kurtarma çalışmalarının yapıldığı bölgede yeterli güvenlik önlemi alınmadığı, yoğun bir gaz kokusunun olduğu tespit edilmiş olup acil önlem alınması için Valilik özel kalemine bilgi verilmiştir.

Başta tümden göçen binaların olduğu sokak olmak üzeri Elazığ Merkezinin genelinde yapılaşmanın bitişik nizam olarak yapıldığı ve binalar arasında dilatasyon mesafesi olmadığı tespit edilmiştir. Bu tür binalar depremlerde çekiçleme etkisi yaratıp ağır hasarlara neden olmaktadır.

Diyarbakır Ergani, Çermik ve Çüngüş ilçelerinde ve köylerinde yapılan incelemede tümden göçen yapı olmadığı ancak başta kamu binaları ve camiler olmak üzere birçok yapıda hasar oluştuğu tespit edilmiştir. Ayrıca bazı kırsal bölgelere yoğun kar yağışından dolayı ulaşım sağlanamamıştır. Köy muhtarlarından alınan bilgilere göre bu bölgelerde tarımsal ve hayvancılık için kullanılan yapıların hasar gördüğü bilgisi alınmıştır.

Ayrıca Diyarbakır tarihi Sur ilçesinde Diyarbakır Surlarının Urfa kapı ile çift kapı arasında Yenişehir cephesindeki bazı bölümlerde deprem sonucu oluşan titreşimler sonucunda bazı taşların döküldüğü tespit edilmiştir.

TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu olarak bölgede teknik çalışmalarımıza devam edeceğimizi, Deprem sonrası hasar tespiti eğitimi verdiğimiz inşaat mühendislerimizle birlikte, ihtiyaç dâhilinde yetkili kurumlarla ortak çalışmalarda yer almaya hazır olduğumuzu belirtmek isteriz."

UYARILARIMIZ

  • Deprem sonrası ağır hasar oluşan yapıların artçı sarsıntılardan kaynaklı yıkım tehlikesi olduğundan risk teşkil eden yapıların ivedi bir şekilde tespit edilip tahliye edilmesi gereklidir.
  • Doğal gaz sızıntılarına karşı sürekli tedbir halinde olunması
  • Afad, Umke ve Akut gibi ekiplerin birbirleri ile koordineli çalışamaması ciddi bir kriz yönetim problemi olduğunu ve gerçekçi bir deprem senaryosuna sahip olmadığımızın göstergesidir.
  • Kriz yönetiminin güvenlik güçleri ile değil ilgili kurumların himayesinde yürütülmesi gerekmektedir.
  • Kriz masalarına ilgili meslek örgütlerinin ve sivil toplum kuruluşları da dâhil edilmelidir.
  • Yoğun kış koşulları göz önünde bulundurularak yapılacak tüm insani yardımların engellenmemesi gerekiyor.
  • Kırsal alanlardaki iletişim ve ulaşım yetersizliği göz önünde bulundurulmalı, arama kurtarma ve insani yardım çalışmalarına bu bölgeler de ağırlık verilmelidir.
  • Hükümetin birinci derecede yapmakla yükümlü olduğu görevlerini siyasi bir propaganda aracına dönüştürmeyi bırakıp sağlıklı çalışma yürütmelidir.
  • Özellikle depremden etkilenen yapıların tamamı gözden geçirilerek raporlaştırılması ve depreme dayanıklı hale getirilmelidir.
  • Mühendislik hizmeti almayan yapıların imar afları ile aklanmaması,
  • İmar politikaları ranta göre değil deprem gibi doğal afetler göz önünde bulundurularak düzenlenmelidir.