TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, “TMMOB Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Dayanışma Günü”nü kutladı. Dönem Sekreteri Akdemir, “mesleğimize ve meslektaşlarımıza sahip çıkarken, ülkemizin ve toplumumuzun ortak geleceğine de sahip çıkıyoruz” dedi

TMMOB İzmir: Ortak geleceğe sahip çıkıyoruz

BİRGÜN EGE

42 yıl önce TMMOB’un çağrısıyla ekonomik kriz karşısında mühendis, mimar ve şehir plancılarının yaşadığı hak kayıplarını ve ücret adaletsizliklerini protesto etmek için iş bırakma eylemi gerçekleştirildi. TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu, 19 Eylül 1979 iş bırakma eyleminin mirasını yaşatmak için ilan ettiği "TMMOB Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Dayanışma Günü"nü kutladı.

Tarihi iş bırakma eyleminin yıl dönümü dolayısıyla Yeni Şehir Gıda Çarşısı Birlik Parkı’nda bir açıklama yapan TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Dönem Sekreteri Aykut Akdemir, “Kontrolsüz yetkilerle donatılmış tek adam rejimi altında emeğimiz değersizleşirken, özlük haklarımız da giderek budanmaktadır. Gerek kamuda gerek özel sektörde her türlü mühendislik, mimarlık ve şehir planlama hizmetlerini, planlama, projelendirme, uygulama ve denetleme işlerini yürüten tüm meslektaşlarımız giderek daha zor koşullarda çalışmaktadır” dedi.
Bir gecede yapılan keyfi düzenlemelerin halkın iyi ve güvenli mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı hizmeti almasını engellediğini dile getiren Akdemir, “Mühendis, mimar ve şehir plancılarının mesleki hak ve çıkarlarını korumak aslında tüm toplumun geleceğini korumak demektir. Çünkü bizim meslek alanımız, toplumun ortak yaşamının üretimini ve devamlılığını sağlamaktadır. Bizler bu anlayışlar, mesleğimize ve meslektaşlarımıza sahip çıkarken, ülkemizin ve toplumumuzun ortak geleceğine de sahip çıkıyoruz” diye konuştu.

Akdemir talepleri ise şu şekilde sıraladı:

“-Meslektaşlarımızın üniversitede aldıkları eğitimin niteliğini yükseltilmelidir.
-Mesleğimizin itibarının düşürülmesine üniversitede başlanmaktadır. ÖSYM tarafından açıklanan yerleştirme verilerine göre mühendislik, mimarlık ve planlama bölümlerinin doluluk oranları %80 bandında kalmıştır. Eğitim; üretim, yatırım ve istihdam planlamasından kopmadan yeniden örgütlenmelidir.
-Tüm çalışanlara sendikalaşma, güvenceli çalışma, güvenceli iş, toplu sözleşme hakları sağlanmalıdır.
-Fabrikada, ofiste, sahada ve şantiyede cinsiyet ayrımcılığı ve mobbing engellenmelidir.
-İşçi sağlığı ve iş güvenliği tüm çalışanların ve tüm meslektaşlarımızın hakkıdır, iş cinayetlerinin ve iş kazalarının önüne geçilmelidir.
-Mesleklerimizin temellerinin aşındırılması, toplumla arasındaki bağın kesilmesi, mesleklerimizin kamusal özelliklerinin ortadan kaldırılması kabul edilemez.
-Meslek alanları geliştirilerek, istihdam üretime dayalı olarak artırılmalı ve işsizlik azaltılmalıdır.
-Ülke düzeyinde insani yaşam koşullarına uygun asgari ücret, kıdem tazminatı ve emeklilik hakkı tüm çalışanlara, ayrım gözetmeksizin tanınmalıdır.”