TMMOB İstanbul İKK Kadın Komisyonu, 30 Nisan Cumartesi saat 15:00’de Gezi Davası’nda verilen hukuksuz kararı protesto etmek için Bakırköy Kadın Cezaevi önünde buluşmaya çağırdı.

TMMOB’li kadınlar, Gezi Davası’nda tutuklanan kadınlar için buluşmaya çağırdı

TMMOB İstanbul İKK (İl Koordinasyon Kurulu) Kadın Komisyonu tüm kadınları Gezi Davası’nda verilen adaletsiz ve hukuksuz karara karşı çıkmak, tutuklanan Mücella Yapıcı, Mine Özerden ve Çiğdem Mater’le dayanışmak için 30 Nisan’da Bakırköy Kadın Cezaevi önünde buluşmaya çağırdı.

TMMOB İstanbul İKK Kadın Komisyonu, çağrı açıklamasında, “Son sözü sorulduğunda ‘Mesleğimi mesleğim doğrultusunda kullandım. Yaşamımdan onur duydum. Aynı onuru benim yaşıma gelince sizin de yaşamınızı umuyorum’ diyen meslektaşımız, yol arkadaşımız Mücella Yapıcı başta olmak üzere böyle bir hukuksuzlukla sınanan tüm arkadaşlarımızın onurlu mücadelelerinin yanındayız. Bu kararı sessiz sedasız kabul etmediğimizi dosta düşmana duyuruyoruz!” ifadelerine yer verdi.

Kadınlar, 30 Nisan Cumartesi günü saat 15:00’de İstanbul Bakırköy Kadın Cezaevi önünde buluşacak.

Çağrı metninin tamamı şöyle:

Gezi Biziz; yol arkadaşlarımızı hukuksuzluk girdabına terk etmeyeceğiz!

30 Nisan’da Bakırköy Kadın Hapishanesi önünde buluşalım!

Yıl 2013, bir ağacın yaşaması için başladı her şey. Yaşam hakkına yönelik her türden saldırı karşısında ortak mücadelenin adıdır Gezi Direnişi.

Kente, doğaya, kamusal olana sahip çıkmanın en kitlesel, en güzel hali.

Farklı olana saygı, yanı başındakini gözetme, işte bunlar iktidarın Gezi’deki en büyük yenilgisi. Ve bu yüzdendir ki bitmiyor nefreti, öfkesi.

Zaman geçiyor, iktidar Gezi’yi bir darbe olarak gösterme çabasına devam ediyor. Artık yıl 2022.

Aradan geçen 9 yılda defalarca dava açılıyor. Dosyalar birleştiriliyor, ayrılıyor; çıkan beraat kararları yok sayılıyor. Delilsiz duruşmalarda, ortada olmayan tapelerden suç unsuru oluşturulmaya çalışılıyor. Ders kitaplarında çoktan verilen bir hükmün propagandası yapılıyor. Ve nihayet dün, iktidarın “hukuk” mekanizması da kendine verilen görevi tamamlayan bir karar alıyor:

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Gezi Davası için açılan son davada, 4,5 yıldır tutuklu olan Osman Kavala için ağırlaştırılmış müebbet cezası verirken, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Hakan Altınay ve Yiğit Ali Ekmekçi’yi 18’er yıl hapis cezasına çarptırarak tutuklanmalarına karar veriyor.

Tutanaklar böyleyken, dava sürecinin hukuksuzluğuna işaret ediyor tek bir hâkimin şerhi.

Bu hukuksuzluğu tanımıyoruz!

Gezi’nin kitleler üzerindeki olumlu etkisini kıramayanlar, hedef gösterdikleri üzerinden bir hesaplaşma yapıyor. Sessizliğimizden güç alanlar yıllar sonra öfke kusuyor. Tüm bunların karşısında biliyoruz ki Gezi’ye sahip çıkmak birbirimize de sahip çıkmak, geleceğimiz için bize başka bir seçenek kalmıyor.

Son sözü sorulduğunda “Mesleğimi mesleğim doğrultusunda kullandım. Yaşamımdan onur duydum. Aynı onuru benim yaşıma gelince sizin de yaşamınızı umuyorum.” diyen meslektaşımız, yol arkadaşımız Mücella Yapıcı başta olmak üzere böyle bir hukuksuzlukla sınanan tüm arkadaşlarımızın onurlu mücadelelerinin yanındayız. Bu kararı sessiz sedasız kabul etmediğimizi dosta düşmana duyuruyoruz!

30 Nisan’da Bakırköy Kadın Hapishanesi önündeyiz

Sloganlarımızla, halaylarımızla, bizi kapatmak istedikleri karanlığa inat rengârenk coşkumuzla Mücella, Mine ve Çiğdem için geliyoruz. Gezi tutsaklarını, Silivri'deki arkadaşlarımızı Bakırköy'den selamlıyoruz.

Cumartesi günü saat: 15.00’te tüm meslektaşlarımızı, arkadaşlarımızı, kadın örgütlerini, #GeziBiziz diyenleri bu coşkuyu yükseltmeye bekliyoruz.

Mücella Yapıcı’nın susturamayacağınız kahkahalarıyız!

Gezi biziz, Gezi yol arkadaşlığımız!

Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz!