Dokuzuncu imar affı tartışmaları sürerken TMMOB Mimar Odası bir açıklama yayımladı. “Bütün kaçak yapıların yasal hale getirilmesi söz konusu. Davalarında yargı tarafından planları ve ruhsatları iptal edilen, ayrıcalıklı imar hakları verilerek her biri bir ‘kent ve çevre suçu’ niteliğinde yükselen yapılar yasallaştırılmak istenmekte” denildi

TMMOB: Yeni afetlere neden olacak 'imar affı' girişiminden vazgeçilmelidir

Haber Merkezi

AKP iktidarı döneminde 8 kez çıkarılan imar affının 9’uncusu yolda. Çürük ve mevzuata aykırı yapılmış yapıları yasal hale getiren imar affı tartışması sürerken bir açıklama da Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası Merkez Yönetim Kurulu’ndan geldi.

Bugüne kadar 3 milyon 119 bin kaçak ve imara aykırı yapı için 26 milyar 151 milyon TL yapı kayı belge bedeli alındığı vurgulanan açıklamada, “İmar Affı ile kaçak yapılara yapı kayıt belgesi verilen illerin başında deprem riski altında olan İstanbul bulunurken; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, kaçak ve imara aykırı olduğu belgelenen bu yapıların depreme dayanıklılıklarının denetlenmediğini itiraf etmiş ve sorumluluğu yapı sahiplerine bırakmıştır” denildi.

'KAÇAK YAPILAR YASAL OLACAK?'

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Yurttaşların mağduriyeti gerekçe gösterilerek gündeme getirilen imar affı ile kıyı alanları, tarım arazileri, orman alanları, içme suyu havzaları ve tarihi, doğal, arkeolojik sit alanları üzerine inşa edilen bina ve tesisler dâhil olmak üzere, bütün kaçak yapıların yasal hale getirilmesi söz konusu. Meslek Odaları, Sivil Toplum Kuruluşları ve yurttaşlar tarafından açılan hukuk davalarında yargı tarafından planları ve ruhsatları iptal edilen, ayrıcalıklı imar hakları verilerek her biri bir ‘kent ve çevre suçu’ niteliğinde yükselen yapılar yasallaştırılmak istenmekte. Yeni ‘İmar Affı’ ve denetimsiz yapılar ile toplumun sağlığını ve can güvenliğini tehlikeye atan kentsel gelişmelere yol açacak, doğa olaylarının afete dönüşerek pek çok insanın hayatını kaybetmesine neden olacak popülist uygulamalar yeniden ve sınırsız bir şekilde yürürlüğe sokulmakta. Oysa topraklarının tamamı depremsellik koşullarında olan Türkiye’de, deprem nedeniyle ortaya çıkan toplumsal ve ekonomik kayıplar, ciddi önlemler alınmasını gerektirmekte. Mimarlar Odası olarak; hukuka saygılı yurttaşları cezalandıran, halkın can güvenliğini tehlikeye atan, tarihsel ve doğal alanları tahrip eden ve kentlerimizi yaşanmaz hale getiren ve seçim sürecinde hukuk dışı uygulamaları yasal hale getirmeyi amaçlayan yeni imar affının geri çekilmesi gerektiğini ve sürecin takipçisi olacağımızı, kamuoyuna saygı ile duyururuz.”