Google Play Store
App Store

TMMOB Başkanı Emin Koramaz, 12 Eylül Askeri Darbesi’nin yıldönümü sebebiyle yaptığı yazılı açıklamada “12 Eylül Darbesi’nin yarattığı acıların ve toplumsal sonuçların ortadan kalkması ancak ve ancak 12 Eylül uygulamalarının tümüyle ortadan kaldırılmasıyla ve onun bir sureti olan tek adam rejiminin sona ermesiyle mümkündür” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Haber Merkezi
TMMOB’den 12 Eylül mesajı: “Acıların ortadan kalkması, tek adam rejiminin sona ermesiyle mümkündür”
Fotoğraf: AA

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Başkanı Emin Koramaz, 12 Eylül askeri darbesinin 44’üncü yıldönümü sebebiyle yazılı bir basın açıklaması yaptı.

Basın açıklamasında askeri darbe bir kez daha lanetlenirken, “Yaşadığımız çoklu krizlerin ve dahası, toplumu neredeyse yaşayamaz hale getiren derin ekonomik krizin temelinde 12 Eylül Darbesi’yle uygulamaya konulan neoliberal politikalar vardır” denildi.

Açıklamada 12 Eylül Darbesi’yle birlikte toplumun mezhepçi, laiklik karşıtı ve şovenist politikalarla karşı karşıya kaldığı hatırlatılarak, “12 Eylül Darbesi’nin yarattığı acıların ve toplumsal sonuçların ortadan kalkması ancak ve ancak 12 Eylül uygulamalarının tümüyle ortadan kaldırılmasıyla ve onun bir sureti olan tek adam rejiminin sona ermesiyle mümkündür” denildi.

Koramaz’ın yazılı açıklamasının tamamı şu şekilde:

“Ülke tarihimizde 44 yıllık bir utanç olarak duran 12 Eylül darbesini bir kez daha lanetliyoruz.

Toplumsal barışa, dayanışmaya, eşit, özgür bir ülke ve dünya tahayyülü için hak mücadelesi veren insanlara yönelen şiddetin, baskının, ölümlerin adıdır 12 Eylül.

Toplumun büyük bir şiddete maruz bırakıldığı, insan onurunu ayaklar altına alan bir darbe olduğu gibi, aynı zamanda Cumhuriyet tarihimizde, demokratik hak ve özgürlüklerin tümüyle yok sayıldığı bir rejimin de temeli olmuştur.

Darbenin ve darbe sonrası kurulan rejimin toplum ve emek düşmanı, demokrasi karşıtı özü bugüne kadar tüm iktidarlar boyunca sürdürülmektedir. Bugün kurulan tek adam rejimi ve yaşadığımız her türlü hukuksuzluğun temeli de o günlerde atılmıştır. 12 Eylül darbesi özünde Cumhuriyet’in kamucu politikalarına, laiklik ilkesine ve her türlü ilerici birikimine darbe vurmuştur.

Yaşadığımız çoklu krizlerin ve dahası, toplumu neredeyse yaşayamaz hale getiren derin ekonomik krizin temelinde 12 Eylül darbesiyle uygulamaya konulan neoliberal politikalar vardır.

44 yıldan bu yana iktidarda bulunan siyasi partilerin birbiriyle yarışırcasına gerçekleştirdiği özelleştirme ve piyasalaştırma uygulamaları, ülkemizi bitmek bilmeyen bir kriz döngüsüne sokmuştur. Bir avuç zenginin daha da zengin olabilmesi için, emekçilerin hakları bir bir törpülenirken, sömürüye biat ederek çalışacağı bir düzen kurulmuştur.

"OTORİTER YÖNETİM ANLAYIŞI KURUMSAL VE ANAYASAL BİR NİTELİK KAZANMIŞTIR"

Darbeyle temelleri atılan ekonomide neoliberal, toplumsal yaşamda muhafazakâr, siyasette otoriter yönetim anlayışı bugün geldiğimiz noktada tek adam rejimi altında kurumsal ve anayasal bir nitelik kazanmıştır. 

Bir yandan da 12 Eylül Darbesi’yle birlikte bir devlet politikası haline getirilen Türk-İslam Sentezi anlayışının sonucu uygulanan gerici, mezhepçi, laiklik karşıtı ve şovenist politikalarla, toplumumuzu derin bir ayrışma ve çatışma ile yüz yüze bırakmıştır.

Çok açıktır ki 12 Eylül darbesinin etkileri hala devam etmektedir. Ülkesi ve geleceği için hakkını arayan, mücadele eden gençlerin, kadınların, emekçilerin şiddetle bastırılması, ülkemizin tarikatların cemaatlerin kol gezdiği bir yer haline getirilmesi, toplumun her geçen daha da yoksullaştırılması, dinci gericilikle harmanlanmış bir sömürü düzeni kurulması 12 Eylül’ ün mirasının hala devam ettiğini göstermektedir.

"12 EYLÜL KARANLIĞINA KARŞI MÜCADELEDEN VAAZGEÇMEYECEĞİZ"

Bir asırlık Cumhuriyet tarihimizde kara bir leke olarak duran 12 Eylül Darbesi’nin yarattığı acıların ve toplumsal sonuçların ortadan kalkması ancak ve ancak 12 Eylül uygulamalarının tümüyle ortadan kaldırılmasıyla ve onun bir sureti olan tek adam rejiminin sona ermesiyle mümkündür. 

44.yılda aynı kararlılıkla söylüyoruz; 12 Eylül karanlığına ve onun sureti olan tek adam rejimine, gericiliğe, sömürüye, faşizme karşı mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz.

Doğup büyüdüğümüz toprakların darbelerle, katliamlarla, ölümlerle değil; eşitlik özgürlük ve bağımsızlık mücadeleleriyle anılması için mücadele edeceğiz.”