Tokatköylü kazandı

İsmail ARI

İstanbul’un Beykoz ilçesine bağlı Tokatköy Mahallesi, geçtiğimiz aylarda halkın kapıları kırılarak zorla sokağa atılmasıyla ülke gündemine oturdu. Halkın itirazını umursamayan AKP’li Beykoz Belediyesi, halkla uzlaşmak yerine defalarca mahalleyi polis ve onlarca iş makinesi eşliğinde şafak operasyonuyla kuşattı. Evlerinden çıkmayan yurttaşların kapısı kırıldı. Yurttaşlar biber gazı ve plastik mermi sıkılarak sokağa atıldı. Evler polis zoruyla yıkılırken direnenler ise ters kelepçe takılarak ve darbedilerek gözaltına alındı.

Ancak süren davaları beklemeden evleri yıkan AKP’li Beykoz Belediyesi’ne mahkemeden kötü bir haber geldi. Kentsel dönüşüm projesinin dayanağı olan, rezerv alanı ilan edilen 487 ada 3 parselin imar planlarının mahkeme tarafından iptal edildiği açıklandı.

Mahallelinin avukatı Taner Kunt yaptığı açıklamada, "İmar planının iptal edilmesi, rezerv kararını da boşa düşürdü. Bu da demek oluyor ki, inşaata devam edebilirler ama hiçbir şekilde ruhsat alamazlar, satış yapamazlar. İnsanların evleri yıkıldı. Artık evleri yıkılanlar için tazminat davası açacağız" diye konuştu.

BU ZULMÜ HAK ETMEDİK

Polis zoruyla sokağa atıldığını belirten 65 yaşındaki Gülümser Tuncer, mahkemenin kararını şöyle değerlendirdi: “Karara çok sevindik ama biz korkmaya devam ediyoruz. Yine de karşı taraf kazanacak diye korkuyoruz. Psikolojimiz iyi değil yaşadıklarımız nedeniyle. Umarım hukuk haklıdan yana işler, çünkü biz haklıyız. Anılarımız, evimiz çok değerliydi bizim için. Evimizi bırakıp gitmek istemedik. Çok zarar gördük bu süreçte. Ben 3 oğlumla yaşıyordum evimde. Eşimi Covid-19’dan kaybettim iki yıl önce. Kocaeli Derince’ye taşındım. İstanbul’da kira ödeyemeyeceğim için Derince’de bir kapıcı dairesi kiraladım, hem üzülüyorum hem de yaşamımı burada sürdürmeye çalışıyorum. Kimseye yük olmamak için buraya taşındım. Belediyeye tazminat davası açacağım, hakkımı aramak için ne gerekiyorsa yapacağım. Ellerimden ayaklarımda tutup polisler beni sokağa attı. Ben yaşadıklarımı hazmedemiyorum. Biz bu zulmü hak etmedik.”

İHALESİ YANDAŞA GİTMİŞTİ

Öte yandan AKP’li Beykoz Belediyesi ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından gerçekleştirilecek ‘Tokatköy Kentsel Dönüşüm’ projesi için Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.’ye yetki verilmişti. Emlak Konut ise Kamuoyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptığı açıklamada, evlerin yıkıldığı alanda yapılacak konutlar için milyonlarca liralık sözleşme imzalandığını açıklamıştı.

Emlak Konut’un açıklamasında “Şirketimiz tarafından ihale edilen İstanbul Beykoz Tokatköy 1’inci Etap Konut ve Ticaret İnşaatları ile Altyapı ve Çevre Düzenleme İşi için Yüklenici Turgut Müteahhitlik A.Ş. ile 27 Eylül tarihinde sözleşme imzalanmıştır” denildi. Emlak Konut ile Turgut Müteahhitlik A.Ş. arasında imzalanan sözleşmenin bedeli ise KDV hariç 789 milyon 743 bin TL olarak açıklandı. Turgut Müteahhitlik A.Ş.’nin sahibi olan ve aynı zamanda Çaykur Rizespor Kulübü’nün de başkanı olan İbrahim Turgut ile AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yakın ilişkileri olduğu biliniyor.

238 EV YIKILMIŞTI

Projenin inşa edileceği bölgeye 776 konut ve 47 işyerinin yapılması planlanıyor. Sözkonusu alanda kısa bir süre önceye kadar yer alan 238 adet yapı, ruhsatsız ve imar durumuna aykırı olduğu ileri sürülerek yıkıldı.

Yıkılan konutların çoğu tapu tahsis belgeliydi. Bölge halkı her seçim döneminde tapu vaat edildiğini ancak bunun gerçekleşmediğini belirtti. Bir kısmı dönüşüm sürecinde kendilerine yetersiz kira yardımı yapıldığını ve yeni konutlar için para istendiğini söyledi. Bir bölümü ise kendilerine ait konutlardan rant elde edilmeye çalışıldığını aktardı. Evlerinden zorla çıkarılan halka sadece bin 950 TL kira yardımı yapıldı. Yurttaşlar 300 bin ila 700 bin TL arasında borçlandırıldı.

Mahalleli, kapısı kırılarak ve biber gazı sıkılarak evlerden tahliye edilmişti.

***

‘HUKUKA UYGUN DEĞİL’ KARARI

İstanbul 13’üncü İdare Mahkemesi iptal kararının gerekçelerini şöyle sıraladı:

•Dava konusu planlama alanında yaşayacak nüfus bin 715 kişi iken plan değişikliği ile 2 bin 950 kişiye çıkarıldı.

•Nüfusun ihtiyaçlarını karşılayacak donatı alanları oluşturulmadı.

•Eğitim tesis alanı ve yol alanları küçültüldü.

•Sağlık tesis alanına ilişkin bir öngörüde bulunulmadı.

•Şehircilik ilke ve esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığı anlaşıldığından, planlarda hukuka ve mevzuata uygunluk bulunmadığı sonucuna varıldı.