AKP genel Başkanı 31 Mart seçimleri sonrasında yaptığı konuşmalarında, CHP’li Ekrem İmamoğlu’nun kazandığını kabul etmiş ancak, “İstanbul’daki 39 ilçe belediyesinin 24’nü kendilerinin aldığını ve bu çoğunlukla AKP’nin İBB Meclisinde İmamoğlu’nu çalıştırmayacaklarını anlatan bir Amerikan deyimi kullanmıştı. Onlar “Topal Ördek!” Aynı sözleri başta Ankara olmak üzere CHP’nin kazandığı, ancak Meclislerinde çoğunluğu oluşturamadıkları Büyükşehir Belediye Başkanlıkları için […]

AKP genel Başkanı 31 Mart seçimleri sonrasında yaptığı konuşmalarında, CHP’li Ekrem İmamoğlu’nun kazandığını kabul etmiş ancak, “İstanbul’daki 39 ilçe belediyesinin 24’nü kendilerinin aldığını ve bu çoğunlukla AKP’nin İBB Meclisinde İmamoğlu’nu çalıştırmayacaklarını anlatan bir Amerikan deyimi kullanmıştı.

Onlar “Topal Ördek!”

Aynı sözleri başta Ankara olmak üzere CHP’nin kazandığı, ancak Meclislerinde çoğunluğu oluşturamadıkları Büyükşehir Belediye Başkanlıkları için de söylemişti.

Bilindiği gibi “Başkanlık sistemiyle yönetilen ABD’de Başkan ile Kongrenin çoğunluğunun aynı partiden olmaması durumunda Başkan için Topal Ördek kavramı kullanılır.”

Aslında Erdoğan’ın bu açıklaması, sandıktan çıkan sonuca pek aldırmadığını, dolayısıyla sonuçları saygıyla karşılamadığı da gösteriyor..

Şayet saygı duysaydı “Belediye Meclislerdeki çoğunluğuyla aksine başkanı çalıştırıp kente hizmet etmeye devam edeceğini açıklardı!

Bu anlayış, demokratik gelenekten uzak olmanın yanı sıra, seçmenin verdiği oyun ve yaptığı tercihin de kabul edilmediğinin ikrarıdır!

Hoş! İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı 31 Martta da kazanan Ekrem İmamoğlu Erdoğan’ın o günkü  “topal ördek” benzetmesine, “kastedilen meclisteki bir üstünlük ise biz onu aşarız” diyerek cevap vermişti… 

18 günlük Başkanlığı sırasında Büyükşehir Meclisindeki çalışmaları naklen halkla paylaşmış, İBB’de yapılan israfın, usulsüzlük ve yolsuzlukların görülmesini sağlamıştı.

***

Belediyelerdeki gerçeklerin ayyuka çıkması AKP iktidarını telaşlandırdı.

Asılsız bilgiler ve belgelerin ışığında devletin bazı kurumlarına yasal olmayan işlemler yaptırılarak, hukuka sığmayan bir şekilde YSK İmamoğlu’nun elinden mazbatasını aldı. Ve ne yazık ki çalınan oy iftirasını ve seçimin iptal edilme gerekçelerini hala açıklayamadı..

23 Haziranda tekrarlanan seçim AKP için tam bir hüsran oldu!..

Seçmen AKP ve YSK’ya ders verdi!

Böyle olacağı başından belliydi.

Yalan, aldatma, aşağılama, korkutma, tehdit etme, kibir, çöken ekonomi, pahalılaşan pazar, açlıkla karşı karşıya kalan yurttaş, saraydaki saltanat, inançlara tasallut, kadına düşmanlık ve çocuklara tacizle karşı karşıya kalan halk, iktidara “dur” dedi.

Uygulanan düzene karşı tüm Türkiye adına İstanbullu seçmen, hak ve özgürlük, eşitlik ve barış için ayağa kalktı! İmamoğlu’na milyonlarca oy verdi.

Yani demokratik hakkını kullanarak uygulanan baskı rejiminin değişmesi için çığlık attı!

Sonuç!

İstanbul’un 39 ilçesinden 28’inde CHP’li Ekrem İmamoğlu, 11’indeyse AKP adayı Binali Yıldırım seçimi önde tamamladı.

Oysa 31 Mart’ta Binali Yıldırım’ın önde bitirdiği ve başkanları AKP’li olan 24 ilçenin 13’ünde Ekrem İmamoğlu oylarıyla Yıldırım’ı geçti…

Bu durumu; “o ilçelerde yeniden belediye başkanlığı seçimi yapılsaydı CHP’nin kazanması söz konusu olurdu” diye değerlendirebiliriz.…

İBB AKP meclis üyeleri bilmeli ki, ilçelerinde hemşerilerinin  desteği  artık İmamoğlu’nadır!.. Şimdi kendileri, ilçelerinde “topal ördek” olmuşlardır.

İstanbul seçimi açıkça göstermektedir ki; “tek adam rejimi“ çağdaş, laik demokratik Türkiye Cumhuriyetinin temel ilkelerine uymuyor!..  

Sosyal Hukuk devletini yok ediyor.

Bu amorf düzende ”tek adam” hele hele bir siyasi parti başkanı olunca tam bir kaos ortaya çıkıyor.

Bir yanda tek adam, diğer yanda yetkisiz korumasız diğer partiler ve başkanları…

Tüm yetkiler tek adam elinde toplanınca, halkın temsil edilemediği bir yönetim, yurttaşa hizmet etmeyen bir devlet, ülkenin tüm varlıklarının bir kişinin keyfince kullandığı bir yapıyı oluşuyor!

Evrensel hukuk, yargı ve adalet kavramları yok edilince, hak, özgürlük, eşitlik ve barış kurulamıyor!

Dünyada başkanlık sistemiyle yönetilen 43 ülkenin de başkanlarının tamamının diktatör olduğunu artık Türkiye öğrendi.

Bu nedenle tekrar Parlamenter demokratik sisteme dönülmesi için siyasileri İstanbul seçimi ile bir kez daha uyardı!

Bu konuda ısrarlı olduğunu AKP iktidarına göstermek için 23 Haziranda, demokrasi yanlısı İmamoğlu’nu 800 bin oy farkıyla başkan yaptı…

Bir hatırlatma yapmak isterim; “topal ördek” kavramı Amerikan siyasetinde görev süresinin sonuna gelen başkanlar için de kullanılır.”