Konda Araştırma Şirketi’nin Türkiye’de toplumsal cinsiyet algısına ilişkin raporu düşündürücü sonuçlar ortaya koydu. Rapora göre toplumun yarısından fazlası kadının çalışmak için eşinden izin alması gerektiğini savunuyor

Toplumsal cinsiyet eşitsizliği had safhada: ‘Kadın düşmanlığını iktidar örgütlüyor’

25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü’ne sayılı günler kala, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve şiddet, düşündürücü sonuçlar ortaya koydu. İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Türkiye'de bu yıl resmi rakamlara göre 299 kadın cinayetinin yaşandığı belirtilirken, araştırmalardan ortaya çıkan sonuçlar, meselenin farklı boyutlarını ele alıyor. Konda Araştırma Şirketi'nin raporuna göre, Türkiye’de hala toplumun yarısından fazlası 'Kadın çalışmak için eşinden izin almalıdır' görüşünü savunuyor.


Konda’nın toplumda kadınlarla erkekler arasındaki farkları, kadının toplumdaki rolüne bakışı ve on yıldaki değişimi anlatan raporu yayımlandı.

Raporun temel demografik özelliklerine göre, her beş kadından sadece biri çalışıyor. “Kadın çalışmak için eşinden izin almalıdır” ifadesini toplumun yüzde 54’ü onaylıyor. Araştırmaya göre 2008 yılında 'kadınlar çalışmak için eşinden izin almalı' ifadesine erkeklerin yüzde 73’ü 'kesinlikle doğru' veya 'doğru' cevabını verdi. Bu oran 2018’de yüzde 59’a geriledi. Bu da yüzde 24 düşüş anlamına geliyor. Kadınlarda ise bu ifadeye 'kesinlikle doğru' veya 'doğru' diyenlerin oranı yüzde 65’ten yüzde 49’a geriledi.

Eğitim seviyesine göre değişiyor

'Kadınların izin alması gerektiği' görüşü eğitime göre değişiyor. İzin alma gereğine üniversite mezunu kadınların çoğu karşı çıkıyor. Üniversite eğitimli erkekler ise bu konuda ortalamada 'ne doğru ne yanlış' demekte. Lise altı mezunu erkekler ortalamada karşı çıkarken, yine eşinden izin alması gerektiğini düşünen lise altı mezunu kadın azımsanmayacak ölçüde. Yine araştırmaya göre, kadınlar arasında çalışanların oranı on yılda yüzde 18'den yüzde 22'ye yükseldi. Öğrenci olanlar yüzde 7'den yüzde 11'e geldi. Ev kadını olanlarsa yüzde 66’dan yüzde 53’e indi.

Araştırmada kadınlara atfedilen cinsiyet rolleri de ortaya konuldu. Buna göre erkeklerin önemli bir kısmı evde temizlik ve yemek yapmıyor. 'Evde temizlik yaparım' ve 'Evde yemek yaparım' ifadesine erkeklerin yüzde 62’si 'hiçbir zaman' ve 'nadiren' yanıtını verdi. Bu da 5 erkekten 3’ünün evde yemek ve temizlik yapmadığını gösteriyor. Kadınlarda ise bu oran yüzde 8’de kaldı.

***

Nar Kadın Dayanışması sokağa çıktı

toplumsal-cinsiyet-esitsizligi-had-safhada-kadin-dusmanligini-iktidar-orgutluyor-650345-1.

İstanbul Kadıköy Süreyya Operası önünde bir araya gelen NAR Kadın Dayanışması üyeleri, 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü’nün öncesinde ‘Yaşamak istiyoruz özgür ve korkusuz’ sloganıyla sokağa çıktı.

Kadınların eylemi kaymakamlık tarafından yasaklandı. Süreyya Operası’nın önünden Mehmet Ayvalıtaş Parkı’na yürümek isteyen kadınlar kaymakamlık yasağı nedeniyle polis tarafından engellendi. Eylemde vücut perküsyonu yapan NAR Kadın Dayanışması’ndan kadınlar, ‘Bir kişi daha eksilmeyeceğiz’ diye haykırdı.

Üniversiteli ve hukukçu kadınların konuştuğu eylemde basın açıklamasını Sena Özcanlı okudu. “Kadınlar olarak, kamusal ve özel, hiçbir yerde güvende hissedemediğimiz, kaderimiz gibi çektirilmeye çalışılan cinayetlerin, kadın düşmanı düzeninin faillerini biliyoruz” diyen Özcanlı, “İktidar ‘toplumsal cinsiyet adaleti’ zırvasıyla bütçe canavarı diyanet gibi kurumlar eliyle kadınları aileye köle eden, aşağılayan ve ayrıştıran kamu spotları yayımlıyor. Bu politik söylemin ekonomik sonuçları olduğunu da biliyoruz. İşte bu toplumsal cinsiyet adalet dedikleri, güvencesiz çalıştırılmadan kadın yoksulluğuna, erkek şiddetinden hak gaspına kadar uzanan 17 yıldır uygulanmakta olan birçok kadın düşmanı iktidar politikasının üç kelimeyle özetlenmiş halidir” ifadelerini kullandı.

Nafaka hakkını savunuyoruz

Nafaka hakkının kısıtlanmasının boşanma hakkına bir darbe olduğunu vurgulayan Özcanlı, “Yoksulluk, işsizlik ve güvencesizlikle karşı karşıya iken şimdi de mücadelelerimiz sonucu kazandığımız nafaka hakkımızın tırpanlanma girişimi ile yüz yüzeyiz” dedi.

Çıkarılmak istenen yargı paketine de gönderme yapan Özcanlı, “Cinsel istismarcılara affı aklınızdan bile geçirmeyin. Faillerin değil katledilen kadınların hayatlarını sorgulayan erkek adalete karşı gerçek adalet diye hep birlikte haykırmak, İstanbul sözleşmesinden nafakaya mücadeleyle kazandığımız haklarımızı saldırılara karşı birlikte savunmak için buradayız” diye konuştu.

cukurda-defineci-avi-540867-1.