“Toprağımızı savunmaya devam edeceğiz”
SOL Parti Eskişehir İl Örgütü üyeleri, Hopa’da Reşit Kibar’ın katledilmesini protesto ederken tutuklananlar hakkında yaptığı basın açıklamasında, “Arkadaşlarımızı geri alacağız. Toprağımızı savunmaya devam edeceğiz” dedi
SOL Parti Eskişehir İl Örgütü üyeleri, Hopa’da ranta karşı çıkan Reşit Kibar’ın katledilmesini protesto eden sonrasında ise tutuklanan arkadaşları için bir araya gelerek bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, “Doğasının, suyunun, toprağının bir avuç talancıya peşkeş çekilmesine müsaade etmediği için, çeteler tarafından katledilen Reşit arkadaşımızın adalet talebini yükselttiği için tutuklanan arkadaşlarımızı geri alacağız” denildi.
Artvin Hopa’da Cankurtaran mevkiinde mesire alanı projesine karşı doğasına sahip çıkıp, ranta karşı mücadele eden Reşit Kibar’ın katledilmesi üzerine yapılan protesto gösterilerinde Sol Parti üyelerinin de aralarında olduğu üç kişi tutuklanmıştı.
SOL Parti Eskişehir İl Örgütü üyeleri yaptıkları basın açıklamasında, “Reşit arkadaşımız için adalet mücadelesi yürüten Dursun Ali Koyuncu, Mutlu Akyüz ve Yıllar Kibar çıkarıldıkları mahkemece tutuklandılar. Reşit arkadaşımızın üzerine kurşun yağdıran zihniyeti, yine ranta ve talana dur dediği için katledilen Metin Lokumcu’dan biliyoruz. Lokumcu’nun katilleri serbestken, Reşit’in acısı halen tazeyken arkadaşlarımızın canına kıyan talancı zihniyetin, hukuku iktidar tarafından nasıl araçsallaştırdığına Hopa’da tutuklanan arkadaşlarımızla bir kez daha şahit olduk. Reşit Kibar’a yapılan saldırı bütün ekoloji ve yaşam hakkı mücadelemize yapılmış bir saldırıdır. Tutuklanan arkadaşlarımızla, Artvin’de Alpagut’ta Akbelen’de Kazdağları’nda mücadele veren arkadaşlarımıza gözdağı verilmek isteniyor” ifadeleri kullanıldı.
Açıklama şöyle devam etti:
“Ne iktidarın doğayı talan eden rant politikalarına karşı ne de bunların eli silahlı maşalarına ve iş birlikçi şirketlerine geçit vermeyeceğiz. Arkadaşlarımızın onurlu mücadelesini daha da yükselterek, memleketin her noktasını deresini, suyunu, ormanlarını, toprağını şirketlere peşkeş çeken yağmanın önünü açan AKP iktidarını ve rant için kan döken eli kanlı katilleri baskıyla, zorla bizleri teslim alamayacaklar, kimseye verecek bir karış toprağımız yok. Artvin’de olduğu gibi Eskişehir’de de AKP’nin türedi şirketlerinden Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır A.Ş. Atalan ve Alpagut mahallelerinde siyanürlü altın madeni projesine başlamak adına ÇED başvuru dosyasını Bakanlığa sundu. Bilimsel hiçbir veriyle bağdaşmayan, sömürge tipi talancı madenciliğe karşı kentimizde de mücadeleyi büyüteceğiz. Mevcut siyanürlü maden projesiyle birlikte bölgemiz Sakarya havzasında iki ruhsat alanı daha beklemekte olup bölgemizi adeta bir maden sahası haline getirmek isteyenlere karşı yaşamı ve doğayı savunan bütün yurttaşlarla karşı duracağız. Eskişehir’in yer üstü zenginlikleri çıkarılacak altından daha değerlidir. AKP-MHP iktidarının ülkemize kazandırdığı 22 yılda tek şey, uluslararası tekellere ve yerli işbirlikçilerine ülkemizin değerlerini talan etme imkanıdır. Eskişehir’deki siyanürlü maden sahası Artvin’deki talan politikasının bir parçası ve devamıdır. Artvin’de köylünün üstüne kurşun yağdıran şirketler, Alpagut’ta köylüyü ölümle tehdit ediyor. Bizi bu karanlık zihniyet ölümle, tehditle, tutuklamayla, faillere yönelik cezasızlık politikasıyla yıldıramaz. İktidar ve sermaye el ele Anadolu’nun dört bir yanında yaşam alanlarımızı tehdit ederken ülkemizi şirketlere vergi cenneti haline getiren iktidarın acı reçetesini halk olarak biz ödüyoruz. Daha İliç maden faciası hafızalarımızda yeniyken buna bir yenisini eklemek gayretinden geri durmayan iktidar, bütün Anadolu’yu ruhsat alanı ilan ederek yağma ve talan politikasıyla şirketlere altın tepside toprağımızı sunuyor. Buna ‘dur’ diyen arkadaşlarımız tutuklamalarla sindirilmeye çalışılıyor. Sakarya Nehri’nden Karadeniz topraklarına siyanürle zehir saçan Cengiz Holding’e topraklarımızı teslim etmeyeceğiz. Hayatımıza kast eden yağmacı katillere karşı sıkılı bir yumruk gibi birleşeceğiz. İktidarın talancı zihniyetine karşı Metin olacağız, Reşit olacağız; zalimlerin zulmünü yeneceğiz, arkadaşlarımızı geri alıp memleketin dört bir yanında yemyeşil ormanlarımızı, coşkun akan derelerimizi savunacağız. Doğamızı ve insanımızı katleden bu düzenden hesap soracağız.”