Toprak katmanlarından laboratuvara
Arkeologlar, jeologlar ve biyologlar, kazı alanındaki farklı tabakaları inceler ve kalıntıların tarihsel bağlamını belirlerler. Asıl bilimsel ilerleme, bulunan kemiklerin laboratuvar ortamında analiz edilmesiyle gerçekleşir.

Ekin Aktaş - @anthroalaska
Paleoantropoloji, insanlık tarihini aydınlatan disiplinlerarası bir bilim dalıdır. Arkeolojik kazılar, geçmişe dair önemli ipuçları sunarken, bu süreç sadece yüzeyde bulunan kalıntılarla sınırlı kalmaz.
Paleoantropolojik kazılar, sistematik stratigrafik analizler içeren disiplinlerarası çalışmalar gerektirir.
Arkeologlar, jeologlar ve biyologlar, kazı alanındaki farklı tabakaları inceler ve kalıntıların tarihsel bağlamını belirlerler. Asıl bilimsel ilerleme, bulunan kemiklerin laboratuvar ortamında analiz edilmesiyle gerçekleşir.
Laboratuvarda analiz süreci, öncelikle makroskobik inceleme ile başlar. Kemik yüzeyindeki aşınma, kırık ve kesik izleri değerlendirilerek taphonomik süreçler analiz edilir. Birçok kemik parçası yalnızca makroskobik yöntemlerle tanımlanamayacak kadar küçük olabilir. Bu durumda, ZooMS ve proteomik analizler gibi ileri seviye teknikler devreye girer.
Peki, daha önce ele aldığımız, Zooarchaeology by Mass Spectrometry (ZooMS) yöntemi, her zaman geleneksel yöntemlerle uyumlu sonuçlar vermemektedir. Özellikle büyük otçulların ZooMS analizlerinde aşırı temsil edildiğini ve bunun, kemiklerin parçalanma süreçleriyle ilişkili olabileceğini göstermektedir.
BÜYÜK OTÇUL PROBLEMİ: NEDEN YANILTICI SONUÇLAR ALIYORUZ?
Avrupa’daki Paleolitik kazılardan elde edilen ZooMS verileri, büyük otçulların (sığır ve bizon gibi) aşırı temsil edildiğini, buna karşın orta boy hayvanların (örneğin ren geyiklerinin) olduğundan daha az göründüğünü ortaya koymuştur. Peki, bu fark neden kaynaklanıyor?
Araştırmacılar, bu durumu açıklayabilecek üç ana faktör tespit etti:
Örnekleme yanlılığı: ZooMS analizleri için genellikle en büyük kemik parçaları seçiliyor olabilir. Ancak, birçok kazıda belirli bir boyuttan büyük tüm kemiklerin analiz edildiği göz önüne alındığında, bu faktör tek başına yeterli açıklamayı sunmamaktadır.
Parçalanma farklılıkları: Büyük otçulların kemikleri, daha fazla parçalanma eğiliminde olabilir. Eğer bu kemikler daha fazla küçük parçalara ayrılıyorsa, ZooMS analizlerinde daha yüksek bir temsil oranına sahip olabilirler.
Tanımlama Yanlılığı: Büyük otçulların kemikleri, morfolojik olarak daha zor tanımlanıyor olabilir. Bu durumda, ZooMS’e yönlendirilen kemiklerin çoğunun büyük otçullara ait olması kaçınılmaz hale gelir.
•HİPOTEZLER: BÜYÜK OTÇULLAR GERÇEKTEN DAHA FAZLA MI TEMSİL EDİLİYOR?
Tüm Türler Benzer Oranda mı Parçalanıyor? Eğer tüm türlerin kemikleri aynı miktarda parçalanıyorsa, büyük otçulların kemiklerinin de diğer türlerle benzer büyüklükteki parçalara ayrılması gerekir. Ancak, analizler bu hipotezi desteklememiştir.
Otçullar Daha Fazla mı Parçalanıyor? Bu hipoteze göre, büyük otçulların kemikleri daha fazla kırılıyor ve dolayısıyla ZooMS analizlerinde daha yüksek oranda temsil ediliyor. Araştırmalar, büyük otçullara ait kemiklerin diğer türlere göre daha fazla parçalandığını ve morfolojik olarak tanımlanmasının daha zor olduğunu ortaya koymuştur.
•YENİ BİR ÖLÇÜM YÖNTEMİ: ZOOMS-ENISP
Bu yanlış temsil oranını düzeltmek için araştırmacılar ZooMS-eNISP adını verdikleri yeni bir metrik geliştirdi. Bu yöntem, ZooMS analizlerinden elde edilen tür dağılımını kemik parçalarının kütlesine göre düzeltiyor.
Örneğin, sığır ve bizon kemiklerinin aşırı temsil edildiğini düşündüğümüzde, her bir tür için toplam kemik kütlesi, morfolojik analizlerle belirlenen ortalama kemik kütlesine bölünerek daha gerçekçi bir tür bolluğu hesaplanabiliyor. Bu yöntem kullanıldığında:
Büyük otçulların oranı %52’den %40’a düşerken, Ren geyikleri ve sırtlanların oranı artış gösterdi.
ZooMS verileri ile morfolojik analizler arasındaki fark önemli ölçüde azaldı.
SONUÇ VE ÖNERİLER
ZooMS, arkeolojik kazılarda büyük bir devrim yaratmış olsa da, tür bolluğu hesaplamalarında doğrudan kullanılmamalıdır. ZooMS’in sunduğu veriler, kemik parçalanması ve örnekleme yanlılıkları nedeniyle büyük otçulları aşırı temsil edebilir.
Kemik Parçalanma Süreçleri Üzerine Deneysel Çalışmalar Yapılmalı: Farklı türlerin kemiklerinin nasıl parçalandığı laboratuvar ortamında test edilmelidir.
Farklı Bölgelerden ZooMS ve Morfolojik Veriler Karşılaştırılmalı: Farklı arkeolojik alanlarda yapılan analizler bir araya getirilerek daha kapsamlı karşılaştırmalar yapılmalıdır.
ZooMS Sonuçları, Düzeltilmiş NISP Yöntemi Kullanılarak Değerlendirilmeli: Araştırmacılar, ZooMS sonuçlarını düzeltilmiş hesaplama yöntemleriyle kullanarak daha sağlıklı tür bolluğu verileri elde edebilir.
Böylece ZooMS, hem hızlı ve etkili bir kemik tanımlama yöntemi olarak kullanılmaya devam ederken hem de bilim insanları tarafından daha güvenilir verilerle desteklenmiş olacak.