Google Play Store
App Store

Tekirdağ’daki Barbare Bağları’nın geniş arazisine dağılan “Yer Duygusu” başlıklı eser yerli ve yabancı 16 sanatçının eserlerini bir araya getiriyor.

Toprak, rüzgâr ve sanat

Emrah KOLUKISA

Bizi ilk karşılayan yağmur oldu, ne yalan söylemeli. Özenle kurulmuş bir kahvaltı masasına dizilip bir gözümüz bulutlarda, ıslanmakla ıslanmamak arası bir halde (rüzgarın yönü ve şiddeti belirliyordu bunu) nerede olduğumuzu, neyle karşılaşacağımızı anlamaya çalıştık. Kendi adıma ilk kez Barbare Bağları’na geldiğim için gruptaki diğer bazı gazetecilerden daha deneyimsizdim belki ama manzarının görebildiğim kadarı bile heyecanlanmama, hayal gücümün yüksek bir hızla çalışmasına yetiyordu. Derken güneş açtı.

Önce bir özet gelmek lazım belki: “Celine Topsakal kuruculuğunda hayata geçen Barbare Studio’nun ilk sergisi “Yer Duygusu”, 14 Eylül’de T. Melis Golar küratörlüğünde Tekirdağ’da yer alan Barbare Bağları’nda açıldı. 2002 yılından beri faaliyette olan Barbare Bağları’nda kurulan Barbare Studio, ilk misafir sanatçı/küratör projesi ve sergisiyle karşımıza çıkıyor. “Yer Duygusu”; yerli ve yabancı, ilk defa sergilenecek ve deneyimli sanatçıları bir araya getirerek birlikte üretmenin altını çiziyor.” Tırnak içindeki bu ifadeler serginin tanıtıcı basin bülteninden alınma. Gerisini ise Celine Topsakal ve Melis Golar’dan dinledik, tam da sofranın kurulduğu ve aslında son birkaç aydır sanatçı atölyesi olarak kullanılan bölümde…

TOPRAKTAN GELEN

Londra’da yaşayan ve mimari alanında üretim yapan Celine Topsakal’ın kuruculuğunu üstlendiği Barbare Studio aslında aile bağları olan Barbare Bağları topraklarında doğmuş ve başta bölgede yaşanalar olmak üzere genç sanatçılara alan açmayı amaç edinmiş mültidisipliner bir sanat platformu. ‘Tekirdağ ve Trakyalı sanatçılar’ vurgusnu özellikle yapıyor Celine Topsakal, bunda bir ‘Geri verme’ duygusunun da baskın çıktığını söyleyerek. “Yer Duygusu” adının ise aslında bir şarapçılık terimi olan ve şarabın kendine özgü karakterini veren toprak, iklim ve çevre gibi faktörlerin birleşimi anlamına gelen Fransızca “terroir” referansla veridiğini açıklıyor. Eh, Fransızlara sorsanız şarapçılık da bir sanattır; belki de haklılar.

Barbare Bağları’nın sahibi ve kurucusu Can Topsakal bizleri şarabın üretildiği mahzenlerde bilgilendirici bir tura çıkardıktan sonra artık sıra Barbare Studio’nun ilk sergisini gezmeye geliyor ve serginin küratörü Melis Golar rehberliğinde sanat yüklü bir trekking başlıyor. Buraya geleceklere bir uyarı yapalım bu arada; rahat ve sağlam bir yürüyüş ayakkabısı giymeyi ve doğanın kalbinde en az bir saatlik bir yürüyüşe uygun şekilde giyinmeyi unutmayın. Biz, şansımıza havanın da güzelliği ile, çok keyifli bir tur yaptık ve sadece Melis Golar değil, bazen bizzat sanatçılarla da tanışarak işlerin nasıl yaratıldığına dair açıklamalr dinledik. Bu rehberli turların düzenli olarak yapılacağını, eğer böyle bir tura katılmak isterseniz zamanlaması için Barbare Bağları ile iletişime geçebilirsiniz ya da sosyal medyadan takip ederek de bilgi edinebilirsiniz (Instagram: @studio.barbare)

Belki biraz da içinde bulunduğumuz bağların; toprak ve rüzgârın büyüsünün de etkisiyle sanatçıların tabiattan çokça etkilendiğini ve yaratımlarını bu eksende gerçeğe dönüştürdüklerini fark etmek zor değil. İklim değişikliği (ki bu şarapçılığı da derinden etkileyen bir unsur) ve çevre felaketi (hemen yakınlarda açılan dev liman ciddi kirlenmeye yol açıyor bu bölgede örneğin) gibi meselelerin sanatçıların görmezden gelemeyeceği konular olduğunu da sergiyi gezdikçe anlıyoruz elbette. Hemen hepsi de toprağın o derin doğurganlık duygusundan beslenen, kimi zaman rüzgâra kapılıp giden, ya da ağaçlarla hasbıhal eden ve bağların içine gizlenen bu işler zihnimizi ufak ufak tetiklerken Barbare Studio’da gelecekte de dikkat çekici işler yapılacağına dair bir inanç oluşuyor içimizde. Bir başlangıç için hiç fena değil.

“Yer Duygusu” 13 Kasım’a kadar Barbare Studio’da görülebilir.

SERGİDE KİMLER VAR?

Dilşad Aladağ, Valentina Bacci, Serra Bilgincan, Dilan Bozer, Didem Erk, Berkay Kahvecioğlu, Milo Kester, Lalin Mercan, Rhian Harris Mussi, Sam Nicholson, Büşra Özdemir, Furkan Öztekin, Arthur Rabut, Eda Şarman, Cengiz Tekin, Murat Yıldız.