Tarımsal üretimdeki girdi maliyetleri çiftçileri üretemez hale getirdi. Ziraat odaları başkanları gübredeki artış nedeniyle üreticilerin sayıyla gübre atmaya başladığını belirterek yaşanan durumun rezillik olduğunu söyledi.

Topraklar bu sene boş kalacak

Aycan Karadağ

Tarımsal üretimin en önemli girdilerinden olan gübrede son dönemlerde yaşanan fiyat artışları üreticiyi sarsmaya devam ediyor.

Fiyat artışları konusuna vurgu yapan Türkiye Ziraat Odaları Birliği(TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, 2-24 Eylül arasında yapılan zamlarla azotlu gübre fiyatlarında önemli artışlar yaşandığını açıkladı. Buna göre amonyum sülfat gübresinde yüzde 21 artış olurken, amonyum nitrat gübresi yüzde 16 ve üre gübresi yüzde 14 arttı. Aynı tarihte DAP gübresi yüzde 3 ve 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 2 oranında arttı. Böylece son bir yıllık artış DAP gübresinde yüzde 146 ve üre gübresinde yüzde 145 olurken, amonyum sülfat gübresinde yüzde 157’lik, amonyum nitrat gübresinde yüzde 135’lik ve 20.20.0 gübresinde yüzde 117’lik bir artış yaşandı.


Gübre fiyatlarındaki bu artış üretimin düşmesine ve pahalılığın artmasına neden oluyor. Yeni sezon için hazırlık yapan üreticiler tedirgin bekliyor.

2022 ÜRETİM AÇISINDAN ÇOK KÖTÜ GEÇECEK

Denizli’de 376 bin hektarlık alanda 128 çeşit ticareti yapılan ürün yetiştirildiğini belirten Denizli Ziraat Odası Başkanı Hamdi Gemici bu sene girdi maliyetlerinden sonra kuraklığın da büyük kayıplara neden olduğunu söyledi. Üreticilerin azar azar gübre dökmeye başladığını söyleyen Gemici: “Son dönemde sulama anlamında büyük eksiklik yaşıyoruz. Girdi maliyetleri her geçen gün artıyor. Çiftçi bu dönem büyük kayıp yaşamışken her ne hikmetse gübre fiyatlarında inanılmaz bir artış yaşandı. Böyle bir artış hayatımda görmedim. Çiftçinin üretimi bu dönemde azalmışken gübredeki bu fiyat artışıyla şimdi üretim daha da azalacak. Üreticiler bu dönem azar azar gübre dökmeye başladı. Gübre neredeyse bütün ürünlerde kullanıyor. Bu yüzden ekim yapılacak toprakların büyük bir bölümü bu yıl boş kalacak.”

Gübre üretimin acilen özel sektörden alınıp devleştirilmesi gerektiğini belirten Gemici, “Yapılan yanlışın düzeltilmesi gerekiyor. Ülke tarımının kurtarılmasını istiyorlarsa bunu acilen yapmalılar. Çiftçinin bu giderleri karşılayacak gücü kalmadı. Her gün yapılan zamlar üreticiyi bitirdi. Bu dönemde daha çok desteklenmesi gereken üretici tamamen unutuldu. Çiftçinin artık umudu yok… Üretici kaderiyle baş başa kaldı. 2022 üretim yılı ülke için çok kötü geçecek” ifadelerini kullandı.

ÇİFTÇİ SAYIYLA GÜBRE ATMA NOKTASINA GELDİ

Verimin ciddi boyutlarda azalacağını belirten İzmir Ödemiş Ziraat Odası Başkanı Ahmet Kocaoğlu da “Gübreye yapılan zam direkt olarak üretimi etkileyecek. Ne zamlanırsa sürüm azalır. Üretici, ürününe gübre atamayacak. Verim düşecek. Çok atarsa maliyet artacak. Üreticinin artık gücü kalmadı. Artan maliyeti karşılayamaz. Doğal olarak üretim düşecek” dedi. Kuraklık nedeniyle de üretiminin azaldığına dikkat çeken Kocaoğlu: “Doğal üretim düşmüştü, bu gübre zammıyla üretim durma noktasına kadar gelebilir. Gübrede artış her ürünü direkt etkiliyor. Şu an üreticilerin halini yerinde görmeniz lazım. Sayarak gübre atma noktasına geldi. Üreticiye destek olmakta yetkililer geç kalırsa ülke olarak önümüzdeki dönemde zor günler geçiririz.”

BANKALAR ÇİFTÇİNİN ELİNDEKİ BAĞI ALIYOR

Çiftçinin yaşadığı durumun kabul edilebilir olmadığını söyleyen Manisa Sarıgöl Ziraat Odası Başkan Yardımcısı Sinan Gençeli ise “İnsanlar buradaki üzüm bağlarına seneye gübre atamayacaklar. Durumu yok çiftçinin. Kimyasal gübre yerine hayvan gübresi atacaklar ama kimyasal gübre de şart” şeklinde konuştu.

"Kaldırdığın ürünün gelirinin yüzde 20’si gübreye gidecek" diyen Gençeli durumu rezillik olarak nitelendirerek “Diğer giderleri saymıyorum bile. Ben yılda 90 bin TL elektrik faturası ödüyorum. Böyle üretim yapamayız. Bu gidişle üretim çok ciddi bu bölgede düşecek. Kuru üzüme verdikleri fiyat ortadayken gübreye verdikleri fiyat üreticiye artık üretim yapma demektir. Çiftçinin sonu iyi değil” ifadelerini kullandı. Öte yandan çiftçilerin bankaya olan borçlarına dikkat çeken Gençeli: "Hepimizin banklara borçları var ve bankalar artık çiftçinin elinden üzüm bağlarını almaya başladı. Sesimizi artık duymalı yetkililer. Tarım politikası artık değişmeli. Yoksa hepimizin çok hızlı bir şekilde biteceğiz."

***

Gübrede dışa bağımlılık oranı yüzde 87

“Gübre fiyatlarındaki döviz kuruna bağlı değişkenlik, astronomik fiyat artışı ve aşırı dalgalanmanın en önemli nedeni kabul edilebilir” diyen Bayraktar, devletimizin 2005 yılında gübre sektöründen çekildiğini belirterek şu bilgileri paylaştı:

“Üretim büyük oranda 7 firma tarafından gerçekleştiriliyor. Sektör temsilcileri, pazarın büyük bir kısmının da 6 veya 7 firmanın kontrolünde olduğuna dikkat çekiyor. Yerli üretimin gübre tüketimindeki payı yaklaşık yüzde 65 olduğuna göre geriye kalan yüzde 35’lik pay ithalat yoluyla karşılanmaktadır. Ancak yerli üretim hammadde açısından yüzde 80-85 oranında dışa bağımlıdır. Dolayısıyla son yıllara ait bu verilere göre gübrede dışa bağımlılık oranı gerçekte yüzde 87 dolayındadır.

Diğer yandan, son bir yılda besi yemi yüzde 53, süt yemi yüzde 55, sertifikalı tohumluk fiyatları yüzde 40-63 arasında ve elektrik fiyatları ise yüzde 56 arttı. Destek verilmeyen karma yem ve bitki koruma ürünlerine destek getirilmeli, tarımsal sulamada kullanılan elektrikte vergi ve fonlar kaldırılmalı fiyatta düşüş sağlanmalı ve sertifikalı tohumluk desteği artırılmalıdır.”

***

Kahvaltı salonlarında fiyat denetimi

Hal ve zincir marketlerin denetiminden sonra şimdi de Van’daki kahvaltı salonlarına denetime gidildi. Van kahvaltısıyla ilgili gelen şikâyetler üzerine, Van Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanlığı ile Ticaret İl Müdürlüğü ekiplerinin, ortak denetim yaptığı belirtildi. Kahvaltı sektöründe hizmet veren işletmelere yapılan denetimler ‘fahiş fiyat’ ve ‘hijyen’ üzerinde yoğunlaştı. Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan Kahvaltıcılar Sokağı başta olmak üzere kent genelindeki kahvaltı işletmelerini tek tek gezen ekipler, spekülatif fiyat uyguladığı ve hijyen kurallarına uymadığı tespit edilen işletmelere cezai işlem uyguladı. Yurttaşların sağlıklı ve hijyenik gıdaya ulaşmasını hedefleyen ve gıda mühendisleri eşliğinde gerçekleştirilen denetimlerin devam edeceği belirtildi. Öte yandan Bolu’da, Ticaret İl Müdürlüğü tarafından temel ihtiyaç maddelerindeki fahiş fiyat artışları ile ürünlerin fiyat etiketlerine yönelik yerel ve ulusal zincir market şubelerinde denetim yapıldı. 2021 yılı ilk 9 ayında yapılan fahiş fiyat denetimlerinde toplam 340 işyerinde 2 bin 340 ürün denetlendi. Gerçekleşen denetimlerde 50 işletmeye 71 üründe fiyat etiketi yönetmeliğine aykırılıktan toplam 32 bin 92 lira idari para cezası uygulandı. Haksız fiyat artışı yapıldığı tespit edilen 7 işletme ise, Ticaret Bakanlığı Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu’na bildirildi.