Erdoğan salgınla gelen krizden çıkış yolları ararken, MHP Lideri Bahçeli Cumhur İttifakı’nın köşe çizgilerini belirleyen isim oluyor. Kritik çıkışlarıyla dikkat çeken Bahçeli, oyunun sürmesi için topun kendisine ait olduğunu Erdoğan’a her fırsatta yeniden hatırlatıyor

Topun sahibi olduğu sürece oyunda kalır

Yaşar Aydın

Bizim çocukluğumuzda futbol topu kıymetli bir şeydi. Herkesin ailesi alamazdı. O yüzden topu olan çocuk sahada olmayı garantilerdi. Topun varsa yeteneğinin gücünün önemi yoktu. Sahadaydın. 7 Haziran seçimlerinden sonra Türkiye siyaseti de tıpkı böyle bir mahalle maçına benzedi. Topun sahibinin Devlet Bahçeli olduğunu söylemeye gerek yok sanırım.

Seçim sonrası koalisyon görüşmelerindeki tutumu, 1 Kasım seçimleri, referandum, ardından erken seçim hep Bahçeli’nin hamleleriyle gelişti. Kuşkusuz Tayyip Erdoğan, Cumhur İttifakı’nın kaptanı ve temel oyuncusudur. Bahçeli bu durumun farkında olduğunu ve kabul ettiğini sürekli tekrarlıyor. Hatta sadece Erdoğan’ı değil ailesini de övmeyi ihmal etmiyor. Ama aynı Bahçeli tam üç yıldır her Allah’ın günü Erdoğan’a maçın sürmesi için gerekli olan topun sahibinin kendisi olduğunu hatırlatmaktan geri durmuyor. Hem de ne hatırlatma. Her çıkışıyla Cumhur İttifakı siyasetinin köşe çizgilerini yeniden belirliyor.

YİNE İSTİKAMET ÇİZDİ

Geçen hafta kurmayları aracılığıyla rüzgar estiren Bahçeli hiç ara vermeden yürüyüşünü sürdürdü. Meral Akşener’in Erdoğan’a yaptığı “masa” çağrısını üzerine alarak yanıtladı. Ardından seçim ve siyasi partiler yasası ile ilgili yeni düzenlemeler yapılmasını önerdi. Yetmedi Meclis’te de düzenleme istedi. Milletvekili dokunulmazlıklarında yapılacak düzenlemeyle daha fazla baskının işaret fişeğini verdi. Cumhur İttifakı’nın iktidarda kalması için gereken şifreleri Erdoğan’a vermiş oldu. AKP’den net bir tavır gelmedi. Biraz düşünmek isteyeceklerdi. Düşünme süresi uzarsa hafta içi Bahçeli bir kez daha sahne alacaktır.


MESAJ BOMBARDIMANI

Erdoğan günü kurtarma telaşında. Çıkış arıyor. Çok belli ki tüm dünyayı etkisi altına almaya başlayan ekonomik kriz Türkiye için yıkıcı sonuçlar üretecek. Erdoğan’ın çok acil ve güçlü bir şekilde dış desteğe ihtiyacı var. Bu desteği almak için de iyi ilişki şart. Ortağınız MHP ise Suriye ve bölgede atacağınız adım dış destek almanızı belirleyecekse bu durum sizi açmaza sokabilir.

Bahçeli, ortağı Erdoğan’ın içinde bulunduğu durumun farkında. Bu yüzden “yoldan çıkmaması için” sürekli çizgileri yeniliyor. Örneğin AKP’nin seçimi kazanmak için yüzde 50’yi gereksiz hale getirecek bir düzenleme peşinde olduğunu duyduğu an “öyleyse her şey değişir” diyerek yeni bir öneriyle gelebiliyor.

ERDOĞAN MHP’YE MECBUR

24 Haziran genel ve 31 Mart yerel seçimi AKP’nin tek başına iktidar dönemini bitirdi. Bahçeli, ortaya attığı ucube sistemle Erdoğan’ı kendine mecbur bıraktı. Erdoğan iktidarda kalmak için ya da bir seçim daha kazanmak için Bahçeli’ye ya da başka bir ortağa ihtiyacı var. Futbol topunun sahibi (futbol topunu 7 Haziran siyaseti diye okuyun) Bahçeli olduktan sonra Erdoğan yeni bir ortak bulamaz. Bahçeli 10 gün içinde yaptığı üç çıkışla her türlü senaryoya hazır olduğunu gösterdi. Yüzünü başka yöne çevirse de esas olarak mesajını ortağına verdi. MHP siyasetini anlamak her zaman kolay olmuyor. Ama son 20 yıllık süreç bize net bir veri sunuyor. Bahçeli bu kadar çıkış yapıyorsa arkasından seçim gelir.

***

MHP KABİNEYE MÜDAhALE ETTİ Mİ?

Bahçeli’nin hükümete içerideki adamları üzerinden müdahale ettiği ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bu isimlerden biri olduğu söylenir durur. İstifa krizinde Bahçeli’nin hararetle devreye girmesi ikili arasında özetle yakınlığı da gösterdi. Bu yakınlığa rağmen Bahçeli’nin kabineye özellikle birini monte etmesine gerek yok. Bahçeli için MHP çizgisinde bir siyasetten çıkarı olan ve bunu iyi uygulayan biri olması yeterledir. Onun için isimlerin çok fazla önemi yok. Albayrak’a da selam çakabilir. Bahçeli’nin bir sonraki hamlesi kabinede daha fazla Soylu olabilir.