Google Play Store
App Store

Adalet Komisyonu’nda görüşülen 9. Yargı Paketi’ndeki tekliflerin kanun yapmaya aykırı olduğu belirtildi. Teklife tepki gösteren kadın örgütleri “Kadınları aile kurumuna hapsetmelerine izin vermeyeceğiz” dedi.

Torba yasalarınıza izin vermeyeceğiz
Fotoğraf: EŞİK

Politika Servisi

Demokratik kitle örgütleri başta olmak üzere birçok kesimin tepkisine neden olan ve AKP-MHP işbirliği ile tüm itirazlara rağmen Meclis Başkanlığı’na sunulan “9’uncu Yargı Paketi” dün Adalet Komisyonu’nda görüşüldü.  Komisyon, AKP İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel başkanlığında toplandı.

Teklifin ilk imza sahiplerinden AKP Denizli Milletvekili Cahit Özkan, teklife ilişkin sunumunda, pakette yer alan ve tartışmaların odağındaki ‘Güçlü aile, güçlü devlet ‘ vurgusu yaptı. Daha sonra muhalefet milletvekillerinin, teklifin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle usul tartışması açılmasına ilişkin önergeleri görüşüldü.

KANUN YAPMA USULÜNE AYKIRI

Önergeler üzerinde söz alan CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül,  Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği hükümlerin yeniden getirildiğini vurguladı. Teklifin Anayasa’nın 14. maddesine aykırı olduğunu ifade eden Bülbül, teklifin geri çekilmesini istedi. Saadet Partisi Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun ise teklifin, "kanun yapma" usulüne de aykırı olduğunu söyleyerek teklifin milletvekillerince hazırlanmadığını kaydetti.

DEM Parti Van Milletvekili Zülküf Uçar, teklifin "torba yasa" olarak hazırlandığını ifade etti. Daha önceki kanun tekliflerinde komisyon üyelerinin görüşlerinin dikkate alınmadığını söyleyen Uçar, iktidarın önerilere açık olmadığını, teklifin usulün yerine getirilmesi amacıyla komisyona gönderildiğini söyledi. Uçar, teklifin geri çekilmesini talep etti.

TEKLİF AŞAMASINDA YER ALMADIK

Daha sonra Komisyon Başkanı Yüksel, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan’a söz verdi.

Teklifin hazırlık aşamasında yer almadıklarını söyleyen Sağkan, teklifteki "kadının soyadına" ilişkin düzenlemenin tartışıldığını ifade etti. Kadınların kendi soyadlarını kullanmak için mücadele ettiğini dile getiren Sağkan, Anayasa Mahkemesi’nin Türk Medeni Kanunu’ndaki "kadının soyadına" yönelik hükmü iptal ettiğini hatırlattı. Teklifte bu konuda düzenleme bulunduğunu kaydeden Sağkan, "Düzenlemenin teklif metninden çıkarılarak, ilgililerle masada buluşularak hukuki çözümün gerçekleştirilmesi kanaatindeyiz" şeklinde konuştu.

Çoklu baro uygulamasından da geri dönülmesini isteyen Sağkan, yargının da bu uygulamadan rahatsız olduğunu ifade etti.

AKP, KADINI BİREY OLARAK GÖRMÜYOR

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer de pakete tepki gösterdi.  “İktidar getirdiği teklifle Anayasayı ihlal ediyor. Hukuku arkadan dolanıyor. Kadınları birey olarak görmeyen AKP aklımızla alay ediyor. Hukukta son çare prensibini söz konusu kadın kimliği, özgürlüğü ve hakları üzerinden bir dayatma aracı kullanıyor. Anayasaya açıkça aykırı bu düzenlemeyi kadınların mücadelesi tarihin çöplüğüne gönderecektir” dedi.

İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Soyadı hakkımızdan vazgeçmiyoruz 9. Yargı Paketiyle Anayasa Mahkemesi kararlarını yok sayamazsınız” ifadelerini kullandı.

‘AİLE’YE HAPSETMENİZE MÜSAADE ETMEYİZ

Öte yandan kadınlarda teklife tepki gösterdi. SOL Feminist Hareket yaptığı açıklamada, “AYM kararını yok sayan AKP iktidarı, ‘kadınların kendi soyadını kullanmasını’ 9. Yargı Paketi’yle engellemeye çalışıyor. Kadınların yaşamlarını ‘aileye’ hapsetmenize müsaade etmeyeceğiz. Kazanımlarımızdan da hayatlarımızdan da vazgeçmiyoruz” ifadelerine yer verdi.

Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği pakette yer alan dayatmaları kabul etmeyeceklerini belirtti. Açıklamada, “Kadınların kimliğinin yanı sıra tüm hayatına el koymak isteyen bu cinsiyetçi dayatmayı reddediyor ve soyadı hakkımıza sahip çıkıyoruz. Ailede eşitlikten, toplumda eşitlikten vazgeçmeyeceğiz” denildi.

EŞİK’in yaptığı açıklamada, ise şu ifadeler yer aldı: "Kadınlara erkek eşlerinin soyadını kullanmaları dayatılamaz. Bugüne kadar verilen yerel mahkeme, AİHM ve AYM kararlarında kadınların evlilikle kocalarının soyadlarını almak zorunda bırakılmaları cinsiyete dayalı ayrımcılık ve eşitlik karşıtı olarak değerlendirilmiştir. Kadınlar isterlerse sadece evlilik öncesi soyadlarını kullanabilirler.”