Geçen hafta sona eren 41. Toronto Uluslararası Film Festivali’nde 296 uzun metraj film gösterildi. Her yıl olduğu gibi bunlar arasında Oscar yarışında adından sık söz ettirecek filmler de vardı

Toronto Film Festivali’nden notlar

Sonbahar başlangıcında, bir sonraki sene Oscar ödüllerinde boy gösterecek filmlerin pek çoğu Venedik, Telluride ve Toronto film festivallerinde görücüye çıkıyor. Filmlerin dünya prömiyerlerini Venedik ve Telluride festivallerine kaybetse de Toronto Film Festivali, yine de bu filmler için en büyük vitrin olma özelliğini koruyor.

Son yıllardaki ’ En İyi Film Oscar’ını kazanan filmlere bir bakalım: Geçtiğimiz yıl ‘Spotlight’ Telluride’ta; 2014’te ‘Birdman’ Venedik’te; 2013’te ‘12 Yıllık Esaret’ Telluride’ta; 2012’de ‘Operasyon: Argo’ Telluride’ta; 2011’de ‘The Artist’ Cannes’da; 2010’da ‘Zoraki Kral’ Telluride’ta, ‘2009’da ‘Ölümcül Tuzak’ Venedik’te; 2008’de ‘Milyoner’ Telluride’ta dünya prömiyerini gerçekleştirmişti. Ama bu filmlerin hepsinin bir ortak yanı vardı: Daha sonra hepsi Toronto Film Festivali’nde gösterilmişti.

Toronto’da İzleyici Ödülü’nü kazanan filmlerin çoğunlukla En İyi Film dalında adaylık kazanması, bu festivali Oscar için daha da güvenilir bir işaretçi haline getiriyor. Son 10 senede bu ödülü kazananlardan üçü (‘Milyoner’, ‘Zoraki Kral’, ’12 Yıllık Esaret’) Oscar heykelciğine de uzanmıştı. Dünya prömiyerlerini yapmış olsalar da filmlerin asıl olarak Toronto gösterimleri sonrası ivme kazandığı bir gerçek. Peki bu yıl hangi filmler bir adım öne çıktı?

Toronto’da ivme kazanan filmler

toronto-film-festivali-nden-notlar-188827-1.Venedik’te prömiyerini yapan ve ardından hem Telluride hem Toronto’da büyük ses getiren ‘La La Land’ Oscar’a doğru uzanan bir yolda ilerliyor. ‘Whiplash’in yönetmeni Damien Chazelle’nin merakla beklenen yeni filmi, hakkında çok konuşulacak ve de pek çok sinemaseveri Amerikan sinemasına tekrar aşık edecek güzellikte modern bir müzikal. Toronto’da kazandığı İzleyici Ödülü pek çok dalda alacağı Oscar adaylığının habercisi niteliğinde.

Tıpkı ‘La La Land’ gibi Venedik’te yarışan, ardından Telluride ve Toronto’da gösterilen ‘Arrival’ Amy Adams’ın performansıyla ivme kazandı. Eleştirmenleri de memnun eden bilimkurgu hem gişede hem de ödül sezonunda varlık gösterebilir. Venedik’te yarışan ve Toronto’da gösterimi sonrası ivme kazanan filmlerden bir başkası da Pablo Larrain’in tavizsiz yönetimi ve Natalie Portman’ın çok konuşulan performansıyla ‘Jackie’ idi. Venedik’teki yarışmaya damga vuran bir başka film, Tom Ford’un ‘Nocturnal Animals’ı Toronto’da da adından sıkça söz ettirdi. Oliver Stone’un ‘Snowden’i beklentileri tam olarak karşılayamasa da başrolündeki Joseph Gordon-Levitt’in performansı beğenildi. Toronto’da prömiyer yapan Rob Reiner’ın ‘LBJ’i, Jim Sheridan’ın ‘Secret Scripture’ı, Ewan McGregor’un ‘American Pastoral’i, Amma Asante’nin ‘A United Kingdom’ı karışık eleştiriler alarak beklentilerin altında kaldı. Bunlar arasından adaylıklar kazanabilecek tek film ‘A United Kingdom’ gibi duruyor.

Toronto’da tekrar vitrine çıkan filmlerden ‘Birth of A Nation’ yönetmenin etrafını saran skandal sonrası güç kaybederken, Casey Affleck’in performansıyla konuşulan ‘Manchester By The Sea’ övgü toplamaya, Cannes’da yarışan ‘Loving’ olumlu eleştiriler toplamaya devam etti. Telluride’ta çıkan ve Sally Hawkins ile Ethan Hawke’un performanslarıyla çok konuşulan ‘Maudie’ gibi ‘Bleed for This’ de oyuncularıyla ses getirdi. Başroldeki Miles Teller ve yardımcı roldeki Aaron Eeckhart’ın performansları eleştirmenler tarafından beğenildi. Ancak eleştirel anlamda Toronto’daki hiçbir film, prömiyerini Telluride’ta yapan ‘Moonlight’ın yanına yaklaşamadı diyebiliriz. Barry Jenkins’in bütçesi küçük ama kalbi büyük bu filmi Toronto’da eleştirmenlerin favorisiydi. Özellikle de yardımcı oyuncu dalları olmak üzere pek çok dalda Oscar adayı olabilir.

Bu yılın sonuna doğru Martin Scorsese, Denzel Washington ve Ang Lee’nin yeni filmleri Oscar yarışını komple değiştirebilir. Ancak ‘La La Land’ten rol çalabilmeleri pek de kolay olmayacak. Mevcut tabloda sürpriz yapabilme potansiyeline sahip tek bir film var. Toronto’da prömiyer yapan ve arkasında Oscar sihirbazı olarak anılan yapımcı Harvey Weinstein’in olduğu ‘Lion’. Eleştirmenleri tam olarak memnun edemedi ama Toronto’da izleyicilerin duygularına hitap etmeyi başaran filmlerin başını çekiyordu.