“Kız torun” anlamında aklıma geldi, torunçam doğunca.

“Kız torun” anlamında aklıma geldi,
torunçam doğunca.
Ömürlü olsun, ışıldasın
yakınlarıyla.

Kral-Kraliçe
Tanrı-Tanrıça
Torun-Torunça

Cinsiyet farkını belirtmek
neden ayırımcılık olsun?

ABD’de böyle bir titizlik var.
Actress kelimesinden kaçınılıyor.
Kadın-erkek her oyuncu actor.
Peki, actor, Türkçedeki oyuncu gibi,
her iki cins için de kullanılabilsin
bir süredir yapıldığı gibi.
Ama ihtiyaç duyulduğunda
actress demek neden ters kaçsın?

Türkçede aktris kelimesini
kullanırım, gerek gördüğümde,
pratiklik açısından.

İki torunum var, artık.
(İşte bu yukarıdaki gibi bir cümlede
torun kelimesi her iki cins
için de kullanılır yine.
Yoksa ayırımcılık olur.)

Torunçam üç günlük.
Çin kültürüne göre bir yaşında.
Ana rahmindeki süre
dikkate alınarak.

Torunçamın abisi, ilk torunum,
ilgili, şefkatli, iki yaşında
tuhaf süreci anlama çabasında:
Karından kucağa.

Doğadaki ilk işbölümü
dişi-erkek ayırımı mı?
Canlı-cansız ayırımı, belki de.
Her varlığın canlı olduğu bir evren
yaşanmaz olurdu belki.
Biyoloji felsefesine mi girer bu konu?
Bilgisayarımın başına buyruk
davranmasını istemem.
Özerklikçiliğimin sınırları var demek.

Sevindiren her doğum haberi
savaş çocuklarını düşündürür bana.

21 Eylül Dünya Barış Günü
gelecek yıl Türkiye’de
her kişi ve kurumca değelendirilir
umarım.
1 Eylül alışkanlığını bırakıp
uluslararası alanda yer alarak.
Her iki tarih de BM kararı.
21 Eylül geçerli, epeydir.
Türkiye barışçıları yankısız kalıyor
uluslararası alanda
1 Eylül gününde ısrar etmekle.

Her torun ömürlü olsun, ışıldasın.