Basketbolda yüzümüz bu sefer de 18 Yaş Altı Milli Takım ile güldü. Hatırlanacağı gibi U 20 ekibimiz de iki hafta önce Avrupa'nın en büyüğü olarak taçlanmıştı.

Basketbolda yüzümüz bu sefer de 18 Yaş Altı Milli Takım ile güldü. Hatırlanacağı gibi U 20 ekibimiz de iki hafta önce Avrupa'nın en büyüğü olarak taçlanmıştı. Bu altın jenerasyonların gelişimi belli ki birçoklarının radarında olacak. Her şey yolunda giderse pembe günler bizi bekliyor. Aksi takdirde ise...

Yani delikanlılar dönüşümü tamamlayamazsa yabancı kuralından gelişim liginin olmamasına birçok konu bugünlerde olduğu gibi masaya yatırılacak. Tabii son pişmanlık fayda etmeyecek.

Parkelerdeki gençler bizleri heyecanlandıra dursun, onların yaşıtı bir genci ve aslında onun dedesinin öyküsünü müsaadenizle bu hafta biraz anlatmak istiyorum.

Geçen hafta U19'da Almanya'nın Avrupa şampiyonu olması belki birçoklarınızın gözünden kaçtı. Abilerinin Dünya Kupası'nı kaldırmasından 18 gün sonra 'Bebek Panzer'ler Portekiz'i yenerek mutlu sona ulaştı. Nedense onlaron gelişimine dair kimsenin soru işareti yok ya neyse...

Werder Bremenli Davie Selke turnuvanın gol kralı olurken, takımda tek bir Türk asıllı futbolcu dikkat çekiyordu: Levin Öztunalı.

Bayer Leverkusen forması giyen 19 yaşındaki orta saha oyuncusu, Hamburg'da dünyaya merhaba demiş. Dedesi düşünülünce, aslında buna şaşırmamalıydı. TuRa Harksheide, Eintracht Noderstedt derken 10 yaşında doğduğu kentin devi Hamburg'a gelen minik Levin, 2013'e kadar bu ekibin altyapısında forma giyiyordu.

Geçen yılın başında önlerine konan üç yıl için yarım milyon avroluk mukaleveyi reddeden babası Mete, Bayer Leverkusen'in teklifini kabul edince, genç yıldızın ikâmeti değişiyordu. Çocuğun gelişimi için Bayer Münih bile geri çevrilmişti.

10 Ağustos 2013'te Freiburg maçının son dakikalarında oyuna dahil olduğunda, Öztunalı Leverkusen tarihinin Bundesliga'da sahne alan en genç futbolcusu olmuştu. Geçen sezon hem asıl, hem de yedek takımda şans bulan yıldız adayının adını daha çok duyacağa benziyoruz.

Sahi o kimin torunu biliyor musunuz? Alman futbolunun en büyük efsanelerinden Uwe Seeler'in!

O kim mi...

Miroslav Klose Dünya Kupası tarihinin en golcü oyuncusu unvanını Brezilya'da ele geçirirken, ayrıca bir rekora daha ortak olmuştu. Polonya asıllı forvet, dört şampiyonada fileleri havalandıran üçüncü futbolcu olarak iki devin 44 yıllık yalnızlığına son vermişti. Tesadüfün böylesi daha önce bu başarıya imza atanlar, aynı gün adlarını altın harflerle kitaplara yazdırmıştı.

3 Haziran 1970'de önce Fas karşısında fileleri bulan Uwe Seeler dört Dünya Kupası'nda da gol atan ilk isim olmuş, birkaç dakika sonra da Çekoslovakya'yı üzen Pele belki de kariyerinin tek “en iyi ikinci” unvanını almıştı.

Kariyeri boyunca Hamburg'da forma giyen santrfor, Bundesliga'dan önce bölgesel ligde altı sezon gol krallığı kazanmıştı. Söylemeye herhalde gerek yok; Bundesliga'nın ilk sezonunda da gol krallığı asası yine ondaydı.19 yıl görev yaptığı takımında 476 karşılaşmada 406 kez fileleri sarsan oyuncu, bir kez şampiyonluk, bir kez de kupa zaferi yaşamıştı.

1961'de Inter'in kendisi için yaptığı astronomik teklif üzerine yakın arkadaşı Adi Dassler devreye giriyor, Kuzey Almanya'daki Adidas yönetimi de ondan soruluyordu. Efsanevi markanın yaratıcısının gönlü bu transfere razı olmamıştı. Sağlanan ek maddi imkân onun Hamburg'da kalmasını sağlamıştı.

Dünya Kupası'nda bir ikincilik, bir üçüncülük, bir de dördüncülük tadan Seeler, Wembley'de İngiltere'ye kaybettikleri finale rağmen turnuvanın en iyi oyuncusu seçilmişti. O maçtaki efsanevi fotoğrafının devre arasında mı son düdükten sonra mı çekildiği hâlâ tartışıladursun, Panzerler adına hiç kupa kaldıramamış, milli formayla 72 maçta 43 gol atmıştı.

Hamburg'un bayrak adamı, Gerd Müller'den sonra Bundesliga'da en çok gol atan ikinci oyuncu durumunda. Bir ara her şeyi olduğu kulübünün başkanlığını yapan Seeler, koltuğuna sıkıntılı bir şekilde veda etmek zorunda kalmıştı. Camia 2005'te sağ ayağının dev heykelini stadın önüne dikerek ona saygısını göstermişti.

Torunu ona göre simgesi olduğu ekipte kalmalıydı fakat yönetimin tutumuna ateş püskürmüştü. Hamburg cephesi o yaştaki bir oyuncuya önerilen en iyi sözleşmeyi verdiklerini iddia ededeursun, dede delikanlının Leverkusen hamlesinden memnun gözüküyor.

Kim bilir artık 76 yaşındaki Seeler bir zamanların korkulu rüyasının can çekişitiğini görüyor. Bundesliga'nın tüm sezonlarında sahne alan tek takım olan Hamburg mazisini arıyor. Gelecek aydınlık gözükmüyor.

Karanlık demişken de... Geçen cumartesi feci bir şekilde can veren Erkan Koyuncu akıllara düşüyor. Sorumluların cezalandırılıp cezalandırılmayacağı merak ediliyor. Söz konusu Türkiye olunca, boşu boşuna yitip giden hayatların bile önemi olmuyor.