Trabzon'da, Afet Risk Analiz Sistemi (ARAS) Projesi heyelan tehlike haritasına göre, 4 bin 685 kilometrekare alanda 168 eğitim-öğretim binası ile 193 caminin çok yüksek tehlikeli alanda yer aldığı belirlendi. Jeoloji Mühendisleri Odası Şube Başkanı Semih Hamzaçebi, kırsal alanlara ev yapılmasına karşı uyarıda bulundu.

Trabzon'un risk haritası: 168 okul ile 193 cami 'çok yüksek' heyelan riskli alanda
Fotoğraf: DHA

Türkiye'de heyelanın en fazla yaşandığı iller arasında yer alan Trabzon'da Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü ile Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) tarafından Afet Risk Analiz Sistemi (ARAS) Projesi hazırlandı. Proje kapsamında tehlike haritası yayınlandı.

Haritaya göre, 4 bin 685 kilometrekare alanda 168 eğitim-öğretim binası ile 193 caminin çok yüksek tehlikeli alanda yer aldığı belirlendi. Jeoloji Mühendisleri Odası Şube Başkanı Semih Hamzaçebi, "Nüfus artışıyla yapılan evlerimiz ve yollar heyelan tehlikesini daha da artırıyor çünkü sürekli şevle oynuyoruz. Bunun çözümü planlı yapılaşmadır. Herkesin ve özellikle kırsalda yaşayanların kendi kafasına göre bina yapmaması gerekiyor" dedi.

OKULLAR RİSKLİ

Haritaya göre, toplam 4 bin 685 kilometrekarelik alan üzerindeki ilkokul, ortaokul, lise, özel okul ve kreş olmak üzere toplam 923 eğitim ve öğretim binasından 168’inin çok yüksek, 258’inin ise yüksek tehlikeli alan üzerinde olduğu belirlendi.

Hizmet veren eğitim kurumlarından ilkokulların yüzde 9’u çok yüksek, yüzde 40’ı yüksek, ortaokullardan yüzde 13’ü çok yüksek, yüzde 44’ü yüksek, liselerin ise yüzde 63’ünün çok yüksek, yüzde 44’ünün ise yüksek riskli alanda kurulu olduğu tespit edildi.

Kent genelindeki 1873 camiden 193’ünün çok yüksek, 582’sinin ise yüksek heyelan riskli alanda bulunduğu belirlendi. Haritada oransal olarak camilerin yüzde 10’unun çok yüksek, yüzde 41’inin ise yüksek riskli alanda bulunduğuna yer verildi.

'ÇÖZÜM PLANLI YAPILAŞMA'

Artan nüfusa bağlı yapılaşmanın da artığını söyleyen Jeoloji Mühendisleri Odası Şube Başkanı Semih Hamzaçebi, "Karadeniz bölgesi heyelana duyarlı alanlar yönünden bir yoğunluk arz ediyor. Bizim zaten köylerimizin yerleştiği alanları çoğu ilçemizin yerleştiği alanlar eski heyelan düzlükleri üzerinde ya da dere yataklarında bulunuyor. Artan nüfusla beraber yaptığımız bina, yol ya da mühendislik yapılarından HES’ler, kamu binaları, belediye binaları, okulları bunların hepsini düşündüğümüzde bu alanların üzerinde yoğunluk oluşturuyor.

Nüfus artışıyla beraber yapılan evlerimiz ve yollar heyelan tehlikesini daha da artırıyor çünkü sürekli şevle oynuyoruz. Bunun çözümü planlı yapılaşmadır. Herkesin ve özellikle kırsalda yaşayanların kendi kafasına göre bina yapmaması gerekiyor. Bu yönetmelikte var fakat uygulamıyoruz" diye konuştu.