Trajedisini kendi elleriyle çizen adam

İstanbul’un birçok sahnesinde perdelerini açan İstanbul Tiyatro Festivali, dopdolu programıyla her gün farklı tarzlardaki oyunlarla tiyatroseverlerle buluşuyor.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından bu yıl 22’ncisi düzenlenen festivalin bugünkü programında, Oyun Atölyesi’nin yeni sezon oyunu ‘Kral Lear’ var.

Grotesk etkiler
William Shakespeare’in yazdığı Muharrem Özcan’ın yönettiği Kral Lear oyununda Haluk Bilginer, Berfu Öngören, Hare Sürel, Nazlı Bulum, Arif Pişkin, Deniz Celiloğlu, Kaan Turgut, Onur Özaydın, Sertan Müsellim, Efe Tunçer ve Hüseyin Sevimli rol alıyor. Usta oyuncu Haluk Bilginer, bu oyunda Shakespeare’in “trajedisini kendi elleriyle çizen” kahramanı Kral Lear’a bürünüyor.

Kral Lear, kızları ve ülkedeki diğer güç odakları arasında dönen bu trajedi, oyunun özündeki grotesk etkiler eşliğinde yorumlanıyor. Oyun, bu akşam Zorlu PSM sahnesinde saat 20.30’da başlayacak.

Haluk Bilginer

İlk kez 400 yıl önce oynandı
1605 yılında yazıldığı tahmin edilen oyun, Shakespeare’in önemli trajedilerinden biridir. Shakespeare’in diğer birçok oyununda olduğu gibi Lear’ın hikâyesi de daha önceden anlatılan öykülerden alınma... Kaynaklarda Shakespeare’in özellikle Monmouth’lu Geoffrey’nin 12. yüzyılda yazdığı Historia Regum Britanniae adlı kitabına eklediği Kral Leir adlı halk masalından yararlandığı belirtiliyor.

İlk olarak 1608 yılında “Kral Lear’ın Gerçek Tarihi” başlığıyla basılan oyunun ilk gösterimi 1607 yılında saraya bagli olan Whitehall Tiyatrosunda yapılmıştı. Oyunun basılmış folio ve quarto olarak iki farklı versiyonu bulunuyor.

***

‘varoluş’ bugün Moda Sahnesi’nde

İKSV tarafından düzenlenen festivalin bugünkü programında ayrıca İzlandalı koreograf ve dansçı Bára Sigfúsdóttir’in çalışması ‘varoluş’ var.

Koreografinin Bára Sigfúsdóttir’e ait olduğu ‘varoluş’ta tasarım ve performans Masoumeh Jalalieh ve Seyed Alireza Mirmohammadi ait. Sigfúsdóttir, verdiği bir atölye çalışmasında tanıştığı iki yerel sanatçı ile İzlanda ve İran arasındaki sanat bağından doğan samimi işbirliğini ‘varoluş’a taşıdı.

‘varoluş’, beden ve ‘varoluş’ üzerine odaklanan bir çalışma. Bu performansta bedenin varlığı, dünyayı ve birbirimizi algılamanın ortak zeminini oluşturuyor. Sahnede hareket halinde olan beden, farklı his ve deneyim katmanlarına işaret ediyor. Bu performansta üç sanatçı, bedeni farklılıkların vurgulanacağı bir yerden ziyade paylaşılan şeyleri keşfetmek için bir alan olarak ele alıyor. ‘varoluş’, bu akşam Moda Sahnesi’nde saat 20.30 da başlayacak.