Geçtiğimiz pazar günü Almanya'da yapılan genel seçimlerde Yeşiller Partisi'nden aday olan Tessa Ganserer ve Nyke Slawik Federal Meclis'e (Bundestag) giren ilk trans kadın siyasetçiler oldu. Şimdi umulan, 40 yıldır süregelen 'Transseksüeller Yasası'nın (Transsexuellengesetz) yeniden gündeme gelerek değiştirilmesi.

Trans kadınlar ilk kez Alman Meclisi'nde

SEÇİL KALENDEROĞLU/ BERLİN

Yeşiller partisi, yüzde 14,8 oy oranıyla seçimi üçüncü sırada tamamladı ve bir sonraki koalisyon hükümetinin kurulmasında önemli bir rol oynamaya hazırlanıyor. Yeşiller Partisi'nin parlamentoya giren 118 milletvekilinden ikisi olan Ganserer ve Slawik, ülkenin güney ve kuzey bölgelerinden parlamentoya katılacaklar.

Güneydoğu Bavyera'dan, Nuremberg'den katılan Tessa Ganserer, "Yeşiller için tarihi bir zafer" diyerek “translar ve tüm eşcinsel bireyler için bir zafer" açıklamalarında bulundu. 1998'den beri Yeşiller Partisi'nde yer alan Ganserer ilk olarak 2013'te Bavyera bölge parlamentosuna seçildi. Ekonomi ve Medya İşleri, Altyapı, İnşaat ve Ulaştırma, Enerji ve Teknoloji komitelerinde ve 2013'ten 2018'e kadar Kamu Hizmeti Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı.

“Sonuçlar açık ve hoşgörülü bir toplumun simgesiydi" diyen Ganserer, en önemli önceliğinin trans bireylerin kimlik belgelerindeki isimlerini değiştirmelerini kolaylaştırmak olduğunu söyledi. İki çocuğu olan Ganserer'in talepleri arasında, LGBTQAI+ bireylerin evlat edinmesine izin verecek yasal değişikliklerin yapılması da yer alıyor.

Kuzey Ren-Vestfalya'dan parlamentoya katılan Slawik ise sosyal medya hesabından “Çılgınca! Hala inanamıyorum ama bu sonuçla kesinlikle Federal Meclis üyesi olacağım" yazarak heyecanını paylaştı. Yeşil Devlet Konseyi ve QueerGreen,Yeşil-Kuir Gençlik için delege olan akademisyen Slawik, “Federal Ayrımcılıkla Mücadele Yasası”nı iyileştirmek için homofobi ve transfobiye karşı ülke çapında bir eylem planı çağrısında bulundu.

DEĞİŞMEYİ BEKLEYEN YASALAR

Almanya'da LGBTQAI+ hakları kapsamındaki yasal değişikliklere baktığımızda, 1969'da Almanya'da eşcinsellik suç olmaktan çıkarıldı ancak 2017'de eşcinsel evliliğin yasallaşabildiğini görüyoruz. 2017'de Almanya, resmi formlardaki seçeneklere üçüncü bir yasal cinsiyet - "diğer" seçeneğini ekledi. Mart 2021'de ise interseks çocukları tanımak ve korumak için bir yasa çıkardı. Ancak 40 yıldır “Transseksüeller Yasası” (Transsexuellengesetz) olarak bilinen bir yasa yürürlükte. Bu yasaya göre transları bir psikoloğun değerlendirmesi, bir mahkeme kararı ve mahrem soruların araştırılmasının ardından kimlik belgelerinde adlarını ve cinsiyetlerini değiştirmesi mümkün kılınıyor. Bu süreç translar için manevi olarak çok yorucu olduğu kadar, maddi olarak da uzmanların görüş ve onaylarını almak için binlerce Euro’yu çoğunlukla kendi ceplerinden harcamalarıyla daha da zor hale geliyor. Üst Alman Anayasa Mahkemesi de en son 2011'de olmak üzere birkaç kez yasada değişiklik yapılmasını tavsiye etti.

Şubat 2021'de, Alman hükümeti, aşırı muhafazakâr bir web sitesine sızdırıldıktan sonra yeni bir "kendi kaderini tayin hakkı yasası" (Selbstbestimmungsgesetz) tasarladıklarını doğruladı. Tasarı resmi olarak yayınlanmamış olsa da, yeni bir yasa ile hakların korunmasına ve daha sağlıklı bir sistem kurulmasına yardımcı olacağı umuldu. Ancak hükümet, böyle bir reformun yakın zamanda beklenmediğini açıkça belirtti.

Almanya'daki birçok trans birey gibi, Ganserer de yasa nedeniyle kimlik belgelerinde adını ve cinsiyetini değiştirmeyi reddediyor ve sandıkta kendi tercihi olmayan adıyla yer alıyor. Federal Trans Derneği'nden Gabrieli Nox König de seçimlerin bu yasaya yönelik değişiklikler yapılması adına “tarihi bir an" olduğunu söyledi.