Ümit, üniversiteden 3 yıl önce mezun oldu, Türkiye’deki gençlerin yarısı gibi işsiz. Evden çıkmaya utanır. Perşembe günü haber kanalını izlerken alt köşede dolar, altın, euronun tırmanışını görüyor. Spiker söylemiyor ama ekonomi çöküyor. İnşaatlarda çalışıp kendisini okutan babasını rahat ettirme hayalleri yok oluyor.

Hafize Teyze’nin oğlunun düğününde komşusu Melahat Teyze çeyrek altın takmıştı. Hafta sonu Melahat’ın kızı evlenecek. Hafize Teyze, rahmetli eşinden kalan bin 500 lira emekli maaşıyla 800 lira verip nasıl çeyrek alsın. Mahcup gözlerine uyku girmiyor.

Bir lira tasarruf etmek için semt pazarını beş kez gezmekten ayakları şişmiş Emine Abla’nın hayali ise kızının okuyup doktor olması. Etiketlerde ateş pahası fiyatları gören kadına, pazarcı sesleniyor:

“Abla doları görmedin galiba, daha fena olacak.”

Asgari ücretle çalışan İşçi Mehmet artık emin; işten çıkarma yasağı bitince kapının önüne konulacak. 3 çocuk nasıl doyar, kira, faturalar ne olacak?

Çikolata ister diye çocuğu ile sokağa çıkamayan anne-babalar, iş bulamayıp ağlamaklı eve dönüp anne babasının yüzüne bakamayan evlatlar, siftahsız dükkanını kapatan borca batmış esnaf…

On milyonlarca insan umutsuzlukla baş başa.

Saatler geçiyor.

Ejder meyveli smoothie yapılan bin odalı Saray’dan ses yok.

İktidar partisinde kapı duvar.

Başkanlık Sistemi’ne geçilince devlet çok hızlanacaktı ama akşam oldu tek açıklama yok.

Halk bir söz beklerken suskun iktidar gece yarısı sosyal medyada trol kampanyası başlatıyor.

Pazardakilere hiç benzemiyor etiket:

BeratAlbayrakınYanındayız.’

Saraylısı, AKP’lisi halkın derdinde değil. Merkez Bankası’nın 80 yıllık birikimini iki yılda tüketen damat için üzgünler…

‘Zenginin horozu bile yumurtlar’ misali…

Hepsi ekonomik çöküşün iki numaralı sorumlusunun yanında görünmek için yarışıyor.

Kimler kimler var:

Bir dönem Aile Bakanlığı yapıp sülalesini devlet kurumlarına dolduranlar…

Tepki gösterenlere ‘Köpekler’ diyen AKP’li vekil…

Yolsuzluklarla dolu ihalelerle edindikleri servetleri yurt dışına kaçıran yandaş müteahhitler…

Kamu bankası yönetimine girip aklı mantığı tuş eden güreşçi…

Üç dört kurumdan birden ballı maaşları cebine indiren torpilliler…

Hepsi vefalarını sergilemekten çok memnun.

Maaşlı trolleri söylemeye zaten gerek yok.

Ama…

Türkiye Trol Kabine ile tanıştı ve burası çok önemli.

Belli ki 16 bakana koltuğun bedelini anlatan mesaj gitmişti:

‘Ya yanımdasın ya da kabinenin dışında.’

Bakanlar, maaşlı trollerin arasına karışıp ‘BeratAlbayrakınYanındayız’ paylaşımlarına başlıyor.

Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum pek hevesliydi gece vakti yapıştırdılar etiketi.

Aile Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, herhalde geç uyandı saat 10.00’da katıldı kampanyaya. Onu saat 11.00’de Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu, Enerji Bakanı Fatih Dönmez izledi. Paylaşımlarını övgülerle süsleyerek gece ekibiyle arayı kapatıyorlardı. İlk zamanlar ‘seküler’ diye umut bağlanan Eğitim Bakanı Ziya Selçuk da cuma namazı saatinden önce Twitter hesabında gösterdi kendini.

Aslında iktidar içindeki kavgalar düşünüldüğünde çok riskli, cüretkâr bir hamleydi kampanya. Patronun damadı karşısında herkesi hizaya getirme operasyonuydu.

Twitter ana sayfası sürekli yenilenerek Berat Albayrak ile kavgalı kabine üyelerinin ne yapacağı bekleniyordu.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun damat ile yan yana olmasını bırak omuz attığını görmüştü tüm ülke. Berat Albayrak’ın kabineden şutlama hamlesine karşı ‘FETÖ’cülerle aynı maklubeye kaşık sallayanlar’ çıkışını yapan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül kervana katılacak mıydı? Berat Albayrak destekçisi Pelikan Grubu’nun hedefi olan Sanayi Bakanı Mustafa Varank ‘Ben saksı değilim’ der miydi?

Saatler tweetsiz geçti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dövizin rekor yükselişinden 1.5 gün sonra Ayasofya’da kıldığı cuma namazının ardından konuştu. Birkaç kilometre uzaktaki Kapalıçarşı’da kuyumcular önünde altın almak isteyenler kuyruklar oluşturmuşken “Türkiye uçuşta” dedi. Damadını eleştirenlere kızdı:

“Bunların hepsi yetişemedikleri üzüme koruk diyorlar.”

Ondan sonra yazdı Süleyman Soylu:

“Birimiz hepimiz, hepimiz Türkiye için. #BeratAlbayrakınYanındayız.”

Cesur, dobra imajın yerinde yeller eserken bu paylaşımın altına çok sayıda Twitter kullanıcısı Süleyman Soylu’yu desteklediklerini ama damadın yanında olmadıklarını yazdı.

Bir saat sonra Abdulhamit Gül kervandaydı:

“Güçlü ve büyük Türkiye yürüyüşümüzde #BeratAlbayrakınYanındayız.”

Hiç şüphe yok; klavyenin gönder tuşu ile birlikte bağrına taş basıyordu. Yargıda ‘İstanbul Grubu’ denilen Pelikan örgütünün kuyusunu kazdığını biliyordu.

Savunma Bakanı Hulusi Akar, Twitter hesabı olmadığı için kapsam dışıydı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu yurt dışında olduğu için geç destek verebilmişti. Sürprizi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Mustafa Varank yaptı. Artık kimsenin inanmadığı ‘dış güçler’ mavalını okudular ama ‘BeratAlbayrakınYanındayız’ yazmadılar. Akıbetlerini önümüzdeki günlerde göreceğiz.

Özetle; kabinenin bir şirketin yönetim kurulundan farkı yoktu. Patronun damadı için alınlarına hiç çıkmayacak etiketi yapıştırdı koca koca bakanlar.

Ve Türkiye bir kez daha gördü:

Burası artık bir ülke değil bir aile şirketi.

Ne işsiz Ümit ne Hafize Teyze ne İşçi Mehmet ne de Emine Abla aynı gemide servetlerini yiyenlerin umurunda…