Troyka’nın acı reçetesinin sonuna gelindi

Mali krize girmesinin ardından borç batağına düşen Yunanistan’ın, 2010, 2012 ve son olarak 2015 yıllarında dahil olduğu üç kurtarma paketi programı resmi olarak dün sona erdi. Ancak ekonomik krizin etkileri ve geleceğe ilişkin endişeler sürüyor.

Kurtarma paketi dönemi boyunca, ülkenin yıllık milli hasılası yüzde 25’ten fazla eridi, yüzde 28’e çıkan işsizlik oranı yüzde 20’nin altına gerilese de halen Avro bölgesinde en yüksek seviyede bulunuyor. Avro Grubu Başkanı ve Portekiz Maliye Bakanı Mario Centeno, “Yunanistan 2010 yılından bu yana ilk kez kendi ayakları üzerinde durabiliyorken, devam edecek bir kurtarma programı olmadan Avrupa İstikrar Mekanizması (ESM) programını güven içinde sona erdirebiliriz” açıklamasında bulundu.

Centeno, bu durumun Yunan halkının olağanüstü çabaları ve Yunan hükümetiyle destekçisi olan Avrupalı ortaklarının işbirliği sayesinde olduğunu ifade etti. ESM’den yapılan açıklamada ise 2015 yılında iflasın ve Avro Bölgesi’nden çıkmanın eşiğinden dönen Yunanistan ile kreditörleri arasında gerçekleştirilen 86 milyar avroluk üçüncü ve son kurtarma paketinin 62 milyar avroluk kısmının Yunanistan’ın kullanımına sunulduğu kaydedildi.

Söz konusu dönemde, Avrupa Birliği (AB), Avrupa Merkez Bankası ve Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) oluşan kreditörler tarafından toplam 289 milyar avroluk kredi desteği sağlanırken, Yunan hükümetleri maaş kesintilerinden sermaye kontrollerine kadar sert kemer sıkma önlemleri almak zorunda kaldı. Yunan ekonomisi geçen yıl itibarıyla yeniden büyümeye geçse de kendi ayakları üzerinde durmaya hazırlanan ve yüksek bütçe fazlası taahhütleri altında bulunan ülkenin mali dengesi endişe yaratıyor.

Yunanistan için piyasalardan borçlanma maliyetleri ve faiz oranları halen yüksek bir seviyede seyrederken, ekonomiyi ayakta tutabilecek oranda yüksek büyüme beklentisi soru işaretleri oluşturuyor. Yunanistan Merkez Bankası Başkanı Yannis Stournaras, Kathimerini gazetesine verdiği mülakatta kemer sıkma önlemleri ile birçok sorunun önüne geçilse de yüksek kamu borcu, batık krediler, işsizlik ve beyin göçü gibi sorunların halen devam ettiğini söyledi.

Stournaras, ülkenin taahhütlerine bağlı kalıp reformlara devam etmesi gerektiğini belirterek, “Eğer anlaşmalarımızdan geri dönersek, piyasalar bizi terk eder ve vadesi gelen kredilerimizi sürdürülebilir bir şekilde finanse edemeyiz” ifadelerini kullandı.

Ekonominin daha rekabetçi bir hale gelerek temel yapısının düzelmeye başladığına işaret eden Stournaras, “Ancak, şüphesiz önümüzde daha uzun bir yol var” değerlendirmesinde bulundu.

SYRIZA’ya sert eleştiriler

İktidardaki SYRIZA’nın 201 komite üyesinden 109’u Başbakan Aleksis Çipras’la Brüksel arasında imzalanan acil kurtarma peketini ‘darbe‘ olarak nitelemişti. Konuyla ilgili yapılan açıklamada, bu darbenin Yunanistan’ın doğrudan demokrasisi ve egemenliğini hedef aldığı, anlaşmanın aşağılayıcı ve ülke için yıkıcı olduğu vurgulanarak, Yunanistan’ın kreditörlerle yeni bir reform paketi üzerinde uzlaşma sağlaması gerektiği ifade edilmişti.