Trump'ın ABD'deki protestolardan sorumlu tuttuğu Antifa BirGün'e konuştu. Antifa, "Trump ABD’sinde faşizmin yükselmesiyle antifaşizm de büyüdü" dedi

Trump'ın hedefindeki Antifa BirGün'e konuştu: Eylemler sağcı çarka  karşı öfkeyi yansıtıyor

Ömür Şahin Keyif - Washington

George Floyd’un polis tarafından gözaltına alınırken öldürülmesinin ardından başlayan eylemler ABD genelinde sürerken Başkan Donald Trump protestolardan solcu grupları ve Antifa’yı sorumlu tuttu. Trump dün attığı tweet ile “ABD’nin Antifa’yı terörist grup ilan edeceğini” söyledi.
Trump’ın Antifa’yı hedef alması tartışmaları da beraberinde getirirken ABD basınına göre başkanın yurt içinde yer alan bir grubu “terörist” ilan etmesi, yurtdışındaki grupları “terör” listesine koymak kadar kolay değil. Üstelik bugün sokaktaki kitlelerin Antifa olduğuna dair de bir ispat yok. Ancak bu tür hedef göstermeler, toplumdaki ayrışmaları derinleştiriyor.

BirGün’e konuşan eski Antifa örgütleyicilerinden Anarşist PR Firması Agency için çalışan Scott Crow, bu açıklamayı “korkutucu” buluyor: “Ben anti faşistim ama bugün sokaklarda değilim, Trump bu tweetiyle beni dahi bir kez daha terörist ilan ediyor. Bu korkunç, çünkü ben terörist olarak damgalandığımda öteki oluyorum. Ve biri öteki olursa, onu öldürmek kolaylaşır. Şimdiden nefret mektupları başladı.” Crow’a göre ülkede var olan ayrışmada aşırı sağcı medyanın da rolü büyük: “ABD’de çok küçük olan aşırı sağ medyanın olması gerekenden çok daha fazla etki alanı var. İnsanlar bu ülkede iki çeşit haber alıyorlar. Bu da daha önce hiç görmediğim şekilde bölünmeye neden oluyor. Bu sadece ırkla değil, her şeyle, hastalıkla bile ilgili.”

Kökleri Avrupa’da 1920’ler ve 30’lardaki Nazi karşıtlığına dayanan Antifa’nın ABD’deki varlığı 1980’lerden sonraya Anti-Racist Action’a uzanıyor. ABD’de antifaşizmin 60’lardan sonra yükselmeye başladığını, 80’lerde ise punk kültürüyle ivme kazandığını belirten Crow, Antifa için bir tanım yapmaktan ya da bir başlangıç tarihi verilmesinden çok hoşnut değil. Çünkü ona göre, “İnsanlar her zaman otoriteryenliğe karşı durmuştur. Antifaşizm, belirli bir grubun, etnisitenin ya da beyaz ve Avrupalı olmayan herhangi birinin baskıya uğramasını, ötekileştirilmesini ve hedef gösterilmesini durdurmaya çalışmaktır.” Antifa, 2017’de Trump’ın başkanlık koltuğuna oturduktan sonra faaliyetlerini artırdı. Crow bu tarihten sonra ABD’de faşizmin yükselmesi nedeniyle antifaşizmin de büyüdüğünü söylüyor.

HAREKET DEĞİL FİKİR

Antifa’nin belli bir binası ya da lider kadrosu yok. İçinde pek çok farklı kesimden kişi yere alıyor. Scott Crow’a göre, Antifa bir hareket değil fikir, bu nedenle de etrafında hareket etmeye uygun değil: “Anti faşizm etrafında hareket inşa edemezsiniz. O sadece özgürleşme yolunda bir adımdır, çözüm değildir. Sokaklarda gördükleriniz, insanların doğrudan bedenleriyle, baskıları ve sömürüyü durdurma çabaları. Bu sadece bir dışavurum. Bu bir hareket değil öfke; örgütlenme değil düşünce. Liderleri yok; içlerinde anarşistler, komünistler, liberaller, Marksistler, bazı özgürlükçüler ve Yeşil Partililer, her tür insan var. O anda yaşanılan şeyi durdurmak istiyorlar. Bu Donald Trump da olabilir ABD’de beyaz olmayanları öldürüp göçmenleri ötekileştiren Naziler de olabilir.”

Crow, sokaklarda özel mülke zarar verme, polis binalarını yakma gibi eylemleri de şöyle yorumluyor: “Çünkü insanlar bıkmış durumda ve çok öfkeliler… Bu sistemlerde polis çok uzun zamandır üst üste masum insanları öldürenleri koruyor. Bence bu sadece çok büyük bir öfke ve acı.” Crow, “Bu ülkede çoğu zaman özel mülkiyet insan yaşamıyla eşit tutulur” diye de ekliyor.

Crow’a göre eylemler sürecek çünkü “Bu eylemler masum siyah insanların öldürülmesinden çok daha fazlası, bu sağcı çarka duyulan büyük öfke.”