Trump'ın telefon konuşmaları ortaya çıktı: En çok Erdoğan'la konuşuyormuş

Dış Haberler Servisi

Amerikalı gazeteci Carl Bernstein, Beyaz Saray’dan edindiği bilgiler sonucunda, ABD Başkanı Donald Trump’ın diğer ülke liderleriyle yaptığı telefon konuşmalarını açığa çıkardı.

Bernstein’ın Beyaz Saray kaynaklarına dayandırdığı bilgilere göre Trump, en çok Erdoğan’la görüşüyormuş ve bu görüşmelerde sürekli olarak Bush ve Obama’yı aşağılayıp, Merkel ve Theresa May’e hakaret ediyormuş.

Bernstein’ın CNN’de yayınlanan haberine göre, Donald Trump’ın diğer ülke liderleriyle ciddi meseleler üzerine yaptığı yüzlerce konuşmada hazırlıksız olduğu ve özellikle Putin ve Erdoğan’ın konuşmalarda Trump’tan daha iyi oynadığı görüldü ve Trump, bu iki isme birçok kez tavizler verdi.

Trump’ın bu konuşmalarda, Amerika’nın müttefiki olan ülkelerin liderleri için saldırgan davrandığı belirtildi. Bu konuşmalara tanıklık eden eski bakanlar ve danışmanların da içinde bulunduğu Trump’a yakın birçok isim, başkanın ABD’nin ulusal güvenliği için tehdit oluşturduğu görüşüne sahip. Bu isimlerden bazılarının, Ulusal Güvenlik Danışmanları H.R. McMaster ve John Bolton, Savunma Bakanı James Mattis, Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, Beyaz Saray Genel Sekreteri John Kelly olduğu ifade edildi.

EN ÇOK GÖRÜŞME ERDOĞAN’LA

Beyaz Saray’daki kaynakların aktardığı bilgiye göre, ABD başkanı en çok Erdoğan’la görüşüyordu ve Erdoğan bazen haftada iki kez Trump’ı arıyordu. Bu aramalar, Trump’ın emriyle direk oval ofise bağlanıyordu. Trump’ın bu konuşmalarda, özellikle Merkel ve İngiltere eski Başbakanı Theresa May olmak üzere, sıklıkla müttefik ülkelerin liderlerini aşağılayan ifadeler kullandığı belirtildi. Angela Merkel için “aptal” deidiği ve May içinse “zayıf ve cesaretsiz” ifadelerini kullandığı belirtildi.

Putin ve Erdoğan’la konuşmalarında ABD Başkanı’nın, özellikle kendinden önceki başkanlar olan Bush ve Obama’yı kötülemekten zevk aldığı belirtilirken, bu iki eski başkan için “Bir b.k bilmiyorlar” dediği aktarıldı.

CNN kaynaklarının ortaya koyduğu telefon konuşmalarının detaylarının, eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’ın “Olayın Olduğu Oda” kitabında yer verdiği telefon görüşmelerinin bazılarıyla örtüştüğü aktarılırdı.

Bolton’ın kitabında yer aldığı gibi, CNN kaynakları da Trump’ın ABD’nin çıkarlarını kişisel çıkarlarıyla örtüştürdüğü bilgisine yer veriyor.

Trump’ın Rusya, Türkiye, Kanada Avustralya ve Batı Avrupa ülkeleriyle yaptığı hemen her konuşmaya tanıklık eden biri, Trump’ın görüşmelerini “iğrençlik” olarak tanımlayarak, ABD ulusal güvenliği için çok kederli olduğunu ifade ettiği bu görüşmeler için, “eğer bir kongre üyesi tanıklık etse, metinlerini ya da notlarını okusa, Cumhuriyetçi kongre üyelerinin bile, Trump’a güveni kalmazdı” dedi.

Kaynaklar ayrıca, “Erdoğan’ın yanı sıra, Macron kadar kimse Trump’ı aramamıştır” diyerek, Macron’un sıklıkla Trump’ı çevre ve güvenlik politikaları konusunda ikna etmeye çalıştığını söyledi. Macron’un özellikle iklim değişikliği ve İran nükleer anlaşması konusunda baskı yaptığı aktarıldı.

ERDOĞAN, PROSEDÜRLERİ ATLAYARAK DİREKT BAŞKANA BAĞLANIYORMUŞ

Kaynaklar, Erdoğan’ın, sürekli olarak politika imtiyazları ve diğer iyilikler için yaptığı aramalarında, normal Ulusal Güvenlik Konseyi prosedürlerini atlayarak, direk başkana bağlandığını belirtti. Bu durumun McMaster, Bolton ve Kelly’i rahatsız ettiği bildirildi.

Habere göre, Erdoğan’ın her zaman başkana nerede ve ne zaman ulaşacağını bildiği aktarılırken, Beyaz Saray yetkililerinin, Washington’daki Türk yetkililerin Trump’ın programını Erdoğana aktardığından şüphelendiği ifade edildi.

Bazı durumlarda Erdoğan’ın Trump’a golf sahasındayken ulaştığı ve Trump’ın konuşma süresince oyunu geciktirdiği aktarıldı.

Kaynaklar, ABD’nin Suriye konusundaki “zararlı” politikalarının, ABD ordularını Suriye’den çekmek ve ardından Türkiye’nin Kürtlere müdahale etmesine izin vermek de dahil olmak üzere, Erdoğan’ın telefonda Trump’la yolunu yapma kabiliyetiyle direkt olarak bağlantılı olduğunu söyledi.

Trump genellikle Erdoğan’a kızgın olduğu ifade edilirken, bunun nedenlerinin, Türkiye’ye tercihli ticaret statüsü verilmesi konusundaki talep ve Erdoğan’ın Rahip Brunson’ı serbest bırakmaması olduğu belirtildi.