Erdoğan’ın geri çekilmesi için Şubat ayı sonuna kadar süre verdiği Suriye, İdlib’in Serakib ilçesini geri aldı. TSK’nin 3 gözlem noktası da son haftalarda Suriye tarafından geri alınan bölgede kaldı. Konuyu görüşmek için Rusya’dan yarın gelecek heyet bekleniyor

TSK’nin 3 gözlem noktası Suriye’nin kontrolündeki bölgede kaldı: İdlib’de son durum ne?

Suriye Ordusu, İdlib’İn Serakib ilçesini cihatçıların elinden geri aldı. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hafta içinde yaptığı, “Şu andaki gözlem noktamız rejimin gerisinde kalmıştır. Rejim (Şubat ayı sonuna kadar) geri çekilmezse Türkiye bu işi bizzat yapmak mecburiyetinde kalacaktır” açıklamasının ardından yaşanan gelişmede Türkiye’nin bir gözlem noktası daha Suriye Ordusu tarafından geri alınan bölgede kaldı. Daha önce de 2 gözlem noktası Suriye'nin kontol altına aldığı bölgede kalmıştı. Milli Savunma Bakanlığı konu hakkında açıklama yaparken Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da söz konusu gelişmeyle ilgili konuştu.

Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib, neredeyse iç savaşın başından bu yana cihatçıların kalesi konumunda bulunuyor. İdlib'in güneydoğusunda, il merkezine 16 kilometre mesafede yer alan ilçe, İdlib'e açılan kapı olarak biliniyor. Halep-İdlib-Hama-Humus-Şam üzerinden Ürdün’e kadar uzanan M5 karayolu ve Halep-İdlib-Lazkiye illerini bağlayan M4 karayolunun ilçeden geçmesiyle de stratejik önemini artırıyor.

Suriye ordusu geçen haftadan bu yana Serakib'e doğru ilerliyordu. İlçe, dün Suriye Ordusu’nun düzenlediği operasyonla cihatçıların elinden geri alındı. Milli Savunma Bakanlığı’nın açıklamasına göre Türkiye’nin İdlib’de bulunan gözlem noktalarının 3’ü Suriye Ordusu tarafından son haftalarda ele geçirilen bölgenin içinde kaldı. Bu üç gözlem noktasından biri, Suriye'nin dün denetimi altına aldığı bölgede bulunuyor.

Suriye devlet televizyonu haberi, "Suriye Arap Ordusu birlikleri Serakib'e girdi. Teknik birlikler mayın ve patlayıcıları etkisiz hale getirmek için taramalara devam ediyor" şeklinde aktardı.

ERDOĞAN SÜRE VERMİŞTİ

Bu gelişmeden 2 gün önce ise AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’ye ‘süre’ vermişti. Çarşamba günü yaptığı AKP Meclis Grup toplantısında konuşan Erdoğan, “Şu andaki (2) gözlem noktamız rejimin gerisinde kalmıştır. Şubat ayı sonuna kadar geri çekilmelerin tamamlanmasını umuyoruz. Rejim bu sürede geri çekilmezse Türkiye bu işi bizzat yapmak mecburiyetinde kalacaktır” ifadelerini kullanmıştı.

Erdoğan aynı konuşmada Şam'ın arkasında da Rusya'nın olduğunu söyledi. Rusya'yı Soçi mutabakatına uymamakla suçlamıştı: "Şayet taraflardan biri uymayacaksa ve bunun bir müeyyidesi olmayacaksa bu mutabakatlar niçin yapılıyor? Biz Suriye'de rejimin, Rusya olmadan havada, İran olmadan karada tek bir çakıl taşını dahi yerinden oynatacak gücünün bulunmadığını bilmiyor muyuz? Aynı şekilde Fırat'ın doğusunda bölücü terör örgütünün Amerika'nın desteği ve Rusya'nın müsamahası olmadan varlık gösteremeyeceğini bilmiyor muyuz?”

Ancak Perşembe günü konuyla ilgili soruları yanıtlayan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Neden Rusya'yla çatışalım? Askerimize saldıran rejimdir" demişti: "Biz Türkiye olarak Rusya'yla neden çatışalım? Bizim askerimize saldıran kimdir? Rejimdir. Gözlem noktalarımız taciz eden kim? Rejim. Sabrımızın bir sınırı vardı. 8 şehidimiz olduktan sonra karşılığını verdik. Ama rejim saldırganlığına devam ederse biz burada durmayız. Bu sorunlarımızı çözersek yine Rus muhataplarımızla birlikte çözeriz."

MSB: GÖZLEM NOKTALAR GÖREVİNİ SÜRDÜRECEK

Millî Savunma Bakanlığı ise, Serakib’in Suriye Ordusu tarafından geri alınması üzerine ilçede bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait 3 gözlem noktası hakkında bugün açıklamada bulundu. Bakanlık'tan yapılan açıklamada TSK unsurlarına yönelik İdlib'de yapılacak her türlü saldırıya misliyle karşılık verileceği ve gözlem noktalarının görevlerine devam edeceği belirtildi.

TSK unsurlarının durumuna yönelik soru üzerine MSB kaynakları, “Önceliğimiz bu saldırıların durdurulması ve ateşkesin sağlanması. Birliklerimiz, bölgede, çatışmaların durdurulması ve ateşkesin sağlanması için gerekli tedbirleri alıyor, almaya devam edecek. Bölgedeki birliklerimizle ilgili herhangi bir sıkıntımız yok. Birliklerimiz gözlem noktalarımıza karşı yapılabilecek herhangi bir saldırıya karşı meşru müdafaa kapsamında en sert şekilde karşılık vermek için hazır. Yapılan takviyelerle de her bir gözlem noktası kendini koruyacak ve gerekli karşılığı verecek yetenek ile harp silah araç ve gerece sahiptir” ifadelerini kullandı.

Türk Silahlı Kuvvetlerine ait gözlem noktalarından kaçının rejimin kontrolündeki bölgelerde kaldığına ve bu konuda bir sıkıntının yaşanıp yaşanmadığına yönelik soru üzerine, 9, 8 ve 7 numaralı gözlem noktalarının söz konusu bölgelerde olduğunu dile getiren kaynaklar, "İkmal ve personel değişimi faaliyetleri kesintisiz devam ediyor" dedi.

İdlib'de diplomatik görüşmelerin sonuç vermemesi durumunda TSK'nin sahaya girerek rejim unsurlarını eski sınırlara itip itmeyeceğine yönelik soruya da kaynaklar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarını hatırlatarak, "TSK verilen her türlü görevi yerine getirmeye hazırdır. Emir verildiğinde gereğini yapar" yanıtını verdi.

Güvenlik kaynakları, Rusya ile koordinasyon konusunda sorunun olup olmadığına yönelik soru üzerine, "Bir sorun yok. Sahada TSK unsurlarımızın karargah ve komutanı ile Rus unsurların karargah ve komutanı arasında iletişim, koordinasyon var. Hiçbir sıkıntı yok" açıklamasında bulundu.

ÇAVUŞOĞLU: HEYETİ BEKLİYORUZ

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da, Slovak mevkidaşı ile bugün yaptığı görüşmenin ardından konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. “Bugüne kadar birlikte çalıştığımız ve rejimin garantörü olan, özellikle İdlib'de birlikte çalıştığımız Rusya ile de bu süreci tekrar değerlendiriyoruz, ele alıyoruz” diyen Çavuşoğlu şöyle devam etti: “Benim (Rusya Dışişleri Bakanı Sergey) Lavrov ile görüşmelerim oldu. Askerlerimiz her gün Rus muhataplarıyla zaten görüşüyorlar. Cumhurbaşkanımız (Recep Tayyip) Erdoğan iki gün önce Sayın (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Bu telefon görüşmesinin sonunda heyetlerimizin buluşması, Rusya'dan bir heyetin Türkiye'ye gelmesi konusunda hemfikir oldular. Biz de Dışişleri Bakanlığı olarak tarih önerilerinde bulunduk. Dışişleri Bakan Yardımcımız Sedat Önal sürekli muhatabıyla temastaydı. Biraz önce gelen bilgiye göre, yarın Rusya'dan gelen, Dışişleri Bakanlığının başkanlığını yaptığı bir heyet Türkiye'ye geliyor. Görüşmelerimizi yapacağız. Eğer bu görüşmelerden sonra ihtiyaç olursa liderler düzeyinde de görüşme konusunda Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve Putin mutabık kalmışlardı. Amacımız bu çalışmalarla bir an önce bu zulmü ve rejimin saldırganlığını durdurmak ve Anayasa Komisyonu toplantılarına kaldığı yerden devam ederek, siyasi sürece ivme kazandırmaktır.”

NE OLMUŞTU?

Rusya ve Türkiye, Eylül 2018'de imzaladıkları Soçi Mutabakatı'yla, bu iki yolu ve Serakib'i de kapsayacak şekilde bir çatışmasızlık bölgesi üzerinde anlaşmıştı. Anlaşmayla Suriye ordusu ve İdlib'deki muhalifler arasındaki çatışmasızlık bölgesi silahtan arındırılacak ve tampon bölge görevi görecekti.

Ancak Suriye ordusu önce Mayıs ayında, ardından Ekim ayında İdlib'e operasyon düzenledi.

Türkiye, Şam'ın ilerleyişini durdurmak ve bulunduğu alanı kaybetmemek için Serakib'deki gözlem noktasını güçlendirmiş, aynı zamanda ilçenin çevresinde üç tane daha askeri kontrol noktası oluşturmuştu.

Bu takviye sırasında Şam'ın saldırısı sonucu yedisi asker 8 Türkiye vatandaşı hayatını kaybetti.

Kaynak: BirGün, BBC Türkçe, AA