TTB: Bebeklerin ölmediği bir sağlık sistemi için mücadele edeceğiz
Türk Tabipleri Birliği, "Yenidoğan skandalı nedeniyle kapatılan hastaneler Sağlık Bakanlığı’na devredilmeli, işsiz kalan yaklaşık 450 hekim ve 5.000 sağlık çalışanının sorunları hızla çözülmelidir." açıklamasını yaptı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Yönetim Kurulu (GYK) “Halkımız, hekimler ve sağlık çalışanları için daha iyi bir sağlık sistemi mümkün” ana gündemiyle önceki gün Ankara’da toplandı.
Türkiye’nin haftalardır yenidoğan bebeklerin ölümüyle sonuçlanan sağlıkta ticari çeteleşmeyi konuştuğu günlerde gerçekleştirilen toplantıda şu tespit ve görüşler dile getirildi:
”Yenidoğan Skandalı” ülkemizde yıllardır uygulanan sağlık politikalarının bir sonucudur. Bu durumu Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) özel hastanelerden hizmet satın almaya başlaması ve bu yolla SGK fonlarının özel sağlık sermayesine açılması doğurmuştur. Yaşananlar, yıllardır kamuoyunu ve yetkilileri uyardığımız bir gerçeği net bir şekilde ortaya koymuştur: Sağlık hizmetini sıradanlaştıran, niteliğe değil niceliğe önem veren, hastaneleri ticarethane ve hastaları müşteri haline getiren, sağlığı piyasa kurallarına teslim eden Sağlıkta Dönüşüm Programı sağlık sistemimizi çökertmiştir. Ülkemizde sağlıkta büyük bir kışkırtılmış talep patlaması yaşanmaktadır. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında Türkiye’de kişi başı yıllık hekime müracaat sayısı 3,1 iken 2023 yılında 11,4’e çıkmıştır. Bu sayı Avrupa Birliği ve OECD ortalamasının iki katına yakındır.
Sağlıktaki bu kışkırtılmış talep patlamasından büyük pay alan özel sağlık sermayesi hekimleri evrensel çalışma hukukunun koruyuculuğundan yoksun bırakarak hukuka aykırı biçimde şirket kurmaya zorlamış, hekimlerin bordrolu çalışması engellenmiştir. Öte yandan SGK kaynaklarını kullanmadan, serbest çalışma hakkını kullanarak, muayenehane açarak çalışmak isteyen hekimlere de hastalarını bu hastanelerde tedavi etmesini engelleyecek “kota” uygulaması getirilmiştir."
Sağlık ortamındaki sorunların dile getirilebilmesi ve çözümü için ülkemizde demokratik ortamın gelişmesine ihtiyaç duyulduğu kaydedilen açıklamalarda, hedefler ve yapılması gerekenlerle ise şöyle sıralandı:
- SGK özelden hizmet almaya derhal ve koşulsuz olarak son vermelidir. Sağlık için ayrılan bütün kamusal kaynaklar kamu sağlık hizmetleri için kullanılmalıdır.
- Yenidoğan skandalı nedeniyle kapatılan hastaneler Sağlık Bakanlığı’na devredilmeli, işsiz kalan yaklaşık 450 hekim ve 5.000 sağlık çalışanının sorunları hızla çözülmelidir.
- Özel hastanelerde hekimlere şirket kurdurarak çalıştırılması uygulamasına son verilmelidir.
- Muayenehane hekimliğinin önündeki kota ve benzeri engeller kaldırılmalıdır.
- Sağlıkta şiddet ne yazık ki hız kesmeden devam etmekte, yetkililer ise durumu seyretmektedir. Sağlıkta şiddetin önlenmesi için TTB öncülüğünde eylem planları oluşturulmalıdır.
- İşçi sağlığı ve işyeri hekimliği alanında iş güvencesini yok eden, mesleki bağımsızlığımızı ortadan kaldıran OSGB uygulamasına son verilmelidir.
- TTB hekim emeğini koruyan ve hekimliğin itibarsızlaştırılmasına yönelik yürütülen sistematik saldırıya karşı, çöken toplumsal sözleşmeyi yeniden kurmak üzere programlı ve süreklilik içeren bir faaliyeti gündemine almalıdır.
- Zaten yoksulluk sınırının altında olan emekli hekim maaşlarındaki SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı ayrımı kaldırılmalı, bütün emekli hekim maaşları emeklilerin insanca yaşayacağı düzeye çıkarılmalıdır.
- TTB kadınları görmezden gelen politikalar ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile daha güçlü mücadele etmelidir. LGBTİ+’ların yaşadığı sağlık sorunları damgalamaya yol açmayacak şekilde çözüme kavuşturulmalıdır.
- Sağlıkta taşeron uygulamasının hizmetin kalitesi üzerindeki olumsuz etkileri ortadadır. Taşeron uygulamasının hangi hizmet başlıklarında, nasıl uygulandığı belirlenerek ortadan kaldırılması için çalışılmalıdır.