TTK’yi de batırmışlar!
Sayıştay, TTK’nin işgücünü ve üretim miktarını arttırmadığı için zarar ettiğini ve taşkömürü sahalarında kaçak üretimlerin de artarak devam ettiğini belirledi. Sayıştay, “TTK’nin üretim sonucu elde edilen ürünlerin satışından sağladığı hasılatla işçi ücretlerini dahi karşılayamadığını” belirledi.
İsmail ARI
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Genel Müdürlüğü 2019 Yılı Sayıştay Denetim Raporu’nda çarpıcı tespitler yer aldı. Raporda, TTK’ya ait taşkömürü sahalarında kayıt dışı kaçak taşkömürü üretim faaliyetlerinin artarak devam ettiği vurgulandı. Sayıştay denetçileri, “Maden ayaklarda yeterli sayıda işçi çalıştırılmadığını da belirterek üretim ve işgücü verimliliklerinin düştüğünü vurguladı.
“Karadon Müessesesi tüvenan taş kömürlerinin yıkattırılması işinde, yıkattırılmayan kömürler için ödeme yapmak zorunda kalındığı” da ifade edilen denetim raporunda, “Kuruma bağlı müesseselerde yapılan üretim sonucu elde edilen ürünlerin satışından sağlanan hasılatın işçi ücretlerini dahi karşılamadığı, birim üretim maliyetlerinin düşürülemediği, kurum faaliyetlerinin zararla sonuçlandığı ve dönem zararlarının azaltılamadığı, bunların asıl sebebinin gerek üretim miktarlarının gerekse işgücü verimliliklerinin artırılamaması olduğu görülmüştür” denildi.
BORÇLU FİRMALARIN SÖZLEŞMELERİ UZATILDI
Sayıştay denetçileri, rödövans usulü madencilik faaliyetleri sebebiyle kuruma borçlu olan firmaların sözleşmelerinin, ihale şartname ve sözleşmelerine aykırı olarak uzatıldığını saptayarak, “Maden Kanunu’na göre Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü’nce rödövans usulü ile üçüncü şahıslara işletilmek üzere kiralanan maden sahalarının ihale şartname ve sözleşmelerine aykırı hükümlerle sözleşme sürelerinin uzatıldığı görülmüştür” ifadelerini kullandı.
KAÇAK OCAK SAYISI HER YIL ARTIYOR
Raporda, “Kayıt dışı kaçak kömür üretim ve satışına” ilişkin de şu bilgilere yer verildi: “Kurum imtiyaz sahasında 2015 yılında tespit edilerek müdahale edilen kaçak ocak sayısının 197, 2016 yılında 293, 2017 yılında 350, 2018 yılında 371, 2019 yılında 556’dır. Kurum genelinde her yıl yüzlerce kaçak ocak tespiti yapıldığı, kolluk kuvvetleri nezaretinde kurum elemanlarınca bu ocakların girişlerinin, mühürlendiği, bir kısmının patlatıldığı, kapatıldığı, bunlardan çalıştıran kişilerin kimliği belirlenebilenler hakkında dava açıldığı görülmüştür. Rödövanslı saha ocaklarının yanı sıra kaçak ocak işletme faaliyetlerinin de yaygın bir şekilde sürdürülmekte olduğu anlaşılan bölgede pek çok yeni/eski kaçak ocağın, kapatılıp mühürlenerek giriş ağızları patlatılsa bile tekrar tekrar faaliyete geçirildiği görülmektedir.”