‘Yarına Kalan’ dünden geleceğe bir köprü. İnsanlığın eşitlik ve özgürlük arayışının destansı bir dille anlatımı.

Tükenmeyen yolculuk

Buse İlkin Yerli

Yazar ve belgesel yönetmeni Ulaş Karakaya gazete ve dergilerde yayınlanmış tüm hikâyelerini ‘Yarına Kalan’ isimli öykü kitabında bir araya getirdi. Kırmızı Çatı Yayınevi etiketiyle raflardaki yerini alan kitapta 44 öykü bulunuyor. Kitap geçmişten günümüze; günümüzden geleceğe uzun ve tükenmek bilmeyen büyük ve soylu bir yolcuğun izlerini taşıyor. Geçmişin gölgesinde ve çağının tanıklığında gelişen kitap, geçmiş ile gelecek arasında bir köprü vazifesi görüyor.

Fidel Castro’nun “Biz sanatçının ölümsüzlüğe sahip olma azmini kırmadan çağımızda yaşayanlar için çalışıyor ve onlar için yaratıyoruz” söyleminden hareket ediyor ve aslında ertelenmenin acılarından demleniyor.

Günümüz postmodern sanat ve egemen edebiyat anlayışına karşı duruşun izlerini taşıyan kitapta, yazar sizi, Doğu Karadeniz yöresinin pek bilinmeyen ve Temel fıkralarına benzemeyen karanlık yüzünden, Türkiye’nin acılar ile yoğrulmuş yıllarına doğru uzun ve kimi zaman hüzünlü bir yolculuğa çıkarıyor.

Yazar, meşin yuvarlığı hiç ıskalamayıp, hayatı ıskalayan Dominik Raci’nin hüzünlü hikâyesiyle başlattığı soylu yolculuğu; Menderes döneminin savaş karşıtı Adnan’ına söz verdirerek devam ettiriyor. 2.5 liraya bile adam vuran Şeytan Selim’i öldürmek ve vazgeçmek arasındaki keskin yol ayrımında kararıyla baş başa bırakarak, başı karanlık dağların en korkunç karakterlerinden biri olan Durali ile sizi tanıştırıyor. Yazar okurları silik bir kişilikten adeta epik bir karaktere evrilen Alişan’ın şanlı dönüşümüne tanıklık ettirirken; Ulaşların ölümünü bir ayakkabı boyacısı çocuğun gözlerinden hissettirirken; Mustafa Kemal Atatürk’ün son yolculuğunu ağa zulmüne uğrayan bir köylü çocuğun hüzünlü bakışlarıyla anlatıyor.

Savaşmak yerine cephelerden kaçanların hikâyelerinden solun kalesi ODTÜ’de bir futbol maçına yüklenen siyasi anlama kadar geniş bir yelpazeyi barındıran kitap can suyunu tam anlamıyla Anadolu’dan alıyor ve kendi toprağından hayat buluyor. Yeni bir insan arayışının izleri görülen eser, toplumsal gerçekçilikten besleniyor. Gerçekliğe yedirilen o coşkulu ve epik dil akıcılığı artırıyor. Ve teslimiyetten başka bir yol olduğunu yeniden hatırlatıyor.

Kitabın editörlüğünü Nurdeniz Gökçe Uzun yaparken, kitabın kapak çizimleri heykeltıraş Nesrin İçen’e, kapak tasarımı Mesut Aydın’a; kitap içi çizimler ise Yalçın Alaca’ya ait.

Ulaş Karakaya’nın duruşu ve kendine has üslubuyla şekillenen ‘Yarın Kalan’ okuyucunun üzerinde önemli bir etki yaratıp, geriye unutulmayacak bir tat bırakırken tekrar tekrar okunmayı ve adı gibi yarına kalmayı kesinlikle hak ediyor