Yoksulluk sınırı 23 bin 599 liraya çıktı. Dört kişilik bir ailede herkes asgari ücretle çalışsa dahi yoksulluk sınırını aşamıyor. Bekâr bir asgari ücretlinin ise yaşam maliyetini karşılamak için 3 bin 970 TL’ye ihtiyacı var.

Tüm aile çalışsa dahi yoksul

Ekonomi Servisi

Türk Lirası değer kaybediyor, fiyatlar doludizgin artıyor, düşük gelirlilerin gıdaya erişimi ise zorlaşıyor. Türk-İş'in verilerine göre eylülde açlık sınırı 7 bin 245 TL’ye, yoksulluk sınırı 23 bin 599 TL'ye yükseldi. Mutfak enflasyonu aylık yüzde 5,15, yıllık 130,01 arttı. Türk-İş araştırmasının sonucuna göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı olan açlık sınırı 7 bin 245 TL'ye yükseldi. Açlık sınırı 5 bin 500 lira olan asgari ücretin 1745 TL üzerinde gerçekleşti.

Dört kişilik bir ailenin gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı olan yoksulluk sınırı 23 bin 599 TL'ye yükseldi. 4 kişilik bir ailede herkes 5 bin 500 lira olan asgari ücretle çalışsa dahi, hane geliri yoksulluk sınırını geçemiyor.

Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti' ise aylık 9 bin 469,35 TL olarak hesaplandı. Buna göre, Ankara'da asgari ücret alan bekâr bir çalışanın, aylık yaşama maliyetini karşılayabilmesi için 3970 TL daha bulması gerekiyor. Raporda, “Tüm bu olumsuz sonuçların maaşlı, ücretli, yevmiyelilere yansıması ücretlere zam yapılarak bertaraf edilmeye çalışılıyor. Lakin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın beklentileri çıpalayamadığı bir ortamda enflasyon beklentisi gerçekleşen enflasyonla şekilleniyor. Bu da kendi kendini besleyen bir enflasyonist atmosfer yaratıyor” ifadeleri kullanıldı.

tum-aile-calissa-dahi-yoksul-1069170-1.

Türk-İş’in açlık ve yoksulluk sınırı araştırması enflasyon açısından da öncü göstergelerden biri olarak kabul ediliyor.

Yüksek enflasyon nedeniyle sabit gelirliler dengeli, yeterli ve sağlıklı beslenebilmekten bile yoksun kalıyor. 63 yaşındaki Ayşe Sonuvar, doğru düzgün beslenmediklerini belirterek “Yoksuluz. Yoksulluk sınırı bu kadar yükselmeden de yoksulduk. Eşimi kaybettiğimden beri evi tek maaşla geçindirmeye çalışıyorum. 63 yaşındayım şu an, daha yeni emlakçıda işe girdim. Emekli maaşım faturalara yetmiyor. Bir peynir alayım diyorsun kilosu 100 lira, yumurtanın kolisi 80 lirayı aşmış. Doğru düzgün beslenemiyoruz bile. Bunlar gitmediği sürece biz daha çok yoksul kalırız” dedi. 57 yaşındaki Hatun Dilmen ise “Eşimle çay ocağı işletiyoruz. En son ne zaman dışarıda bir şey yaptık hatırlamıyorum” dedi. “Hayatımız kalmadı” diyen Dilmen, şöyle konuştu: “Yatıyoruz, işe geliyoruz ve gidiyoruz tekrar yatıp işe geliyoruz. Hayatımızı böyle. Bir hayatımız kalmadı. İyi ki zamanında bir ev almışız. Yoksa bu şartlarda çok zor olurdu. Kışın doğalgazı açmayı düşünmüyoruz. Battaniyeyle otururuz. Bizim gelirimiz bu ekonomik durumda eriyip gidiyor. Umut falan kalmadı. Yaşlısı var, hastası var bizden çok zor durumda olanlar var. Durum çok kötü. Böyle giderse daha çok kötüleşiriz.”

30 yaşındaki Mehmet Atmaca da geçinmenin giderek zorlaştığını belirterek şunları söyledi: “3 yaşında bir çocuğum var, evim kira. Bütün giderleri hesapladığımızda dükkânın ve evin kirası, faturalar, çocuğun ihtiyaçları 15-20 bin lirayı geçiyor zaten. O kadar bir gelirimiz de olmuyor. Bir şeyler değişmediği sürece, durumumuz pek iyiye gidecek gibi görünmüyor.”