İnsan Hakları Eylem Planı ile demokrasi ‘müjdesi’ sunan Saray ittifakı, bir yandan Batı’ya reform mesajı vermenin öte yandan iç politikayı dizayn etmenin derdinde. Açıklanan planın bir reform getirmeyeceği bilinse de iktidarın derdi planı hayata geçirmek değil, siyasi atmosferi lehine çevirmek.

Tüm çaba nafile

Politika Servisi

Salgın ve çöken ekonomi yönetim krizini derinleştirdi. Çıkış yolu arayan Saray ittifakının son hamlesi demokrasi ‘müjdesi’ oldu. Bir yandan batıya mesaj verilirken öte yandan iç politika yeniden dizayn edilmeye çalışılıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘reform’ çıkışının ardından yeni Anayasa, Gara operasyonu ve Meclis’e gönderilen fezlekeler siyasetin gündemini Saray’ın belirlediği eksene yöneltti. Bir dizi ‘yenilik’ söylemiyle oyun kurmaya çalışan iktidar bloku, muhalefetin güçlendirilmiş parlamenter sistem tartışmalarının önünü kesmeye çalışıyor. Erdoğan’ın verdiği vaatlere bakarak demokrasiye dönüşün gerçekleşmeyeceği bilinse de AKP kurmayları peş peşe medya önünde açıklamalarda bulunuyor. AKP-MHP cephesinin derdi ise paketin kendisi değil, siyasi atmosferi lehine çevirme beklentisi.

Akşener’in tutumu kritik

Öte yandan Erdoğan’ın İnsan Hakları Eylem Planı’nı duyurduğu gün HDP’nin kapatılmasına ilişkin inceleme başlatılması dikkat çekti. MHP lideri Bahçeli’nin “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” çıkışının ardından Meclis’e sunulan fezlekeler, muhalefeti bölme kozu olarak masaya sürüldü. Millet İttifakı’nın kritik ismi İYİ Parti’den gelen ilk tepkiler fezlekelere evet denileceği noktasında olsa da partinin TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu bu açıklamaları yalanladı. Genel Başkan Meral Akşener ise dünkü Meclis grup toplantısında Gara operasyonun ardından takındığı eleştirel tavrı sürdürdü. HDP meselesinde Millet İttifakı’nın yumuşak karnı İYİ Parti’nin alacağı tutum, Saray’ın hamlesini bozacak kritik öneme sahip.

***

Ne reformlar gördük zaten yoktular

İnsan Hakları Eylem Planı'na yönelik muhalefetin tepkisi sürüyor. 2019'daki Yargı Reformu Stratejisi Belgesi'ni hatırlatan CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, "Kanser hastası aspirinle tedavi edilmeye çalışılıyor, dağ fare doğurdu demiştik. Bugün dağın fare bile doğuramadığı günlerdeyiz” ifadelerini kullandı. “Ne reformlar gördük zaten yoktular” diyen Erkek sözlerini şöyle sürdürdü: “Yargı Reformu Strateji Belgesi 30 Mayıs 2019 tarihinde, Saray’da Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklandı. Her yıl Adalet Bakanlığı’nın sitesinde izleme ve değerlendirme raporu yayınlayacağız dediler. Bir bakın Adalet Bakanlığı’nın sitesine, bir rapor bulabilir misiniz acaba? Ciddiyetsizlik hat safhada. Devlet ciddiyetle yönetilir. Bu belge Saray’da açıklandığı gün biz yine basın toplantısı yapmıştık. ‘Kanser hastası aspirinle tedavi edilmeye çalışılıyor’, ‘Dağ fare doğurdu’ demiştik. Bugün dağın fare bile doğuramadığı günlerdeyiz.”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca ise Eylem Planı’nın Türkiye'nin Avrupa Konseyi ve Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde yerine getirmekle yükümlü olduğu görevleri içerdiğini belirterek "Fazlası yoktur, yeni bir şey söylenmemiştir" dedi.

***

Altan Tan: Yeni partiye ihtiyaç var

Hdp’yi eleştiren eski HDP Milletvekili Altan Tan, yeni bir partiye ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Tan, “Şahsen benim bu aşamada yeni bir parti kurma gibi bir girişimim yoktur” dedi. Sözlerini sürdüren Tan, “Gelecek ne getirir onu bilemeyiz” ifadelerini kullandı.

***

Özgürlükler 10 yılda 31 puan geriledi

Merkezi Washington’da bulunan Freedom House (Özgürlük Evi) pandeminin de damga vurduğu 2020 yılında ülkelerdeki özgürlük ve demokrasi durumuyla ilgili raporunu yayınladı. Rapora göre “özgür olmayan ülkeler” kategorisinde yer alan Türkiye, son 10 yıl içinde özgürlükler alanında en büyük gerilemenin yaşandığı ülkeler arasında yer aldı.

Türkiye’nin 10 yıl içinde toplam 31 puan gerilediği belirtildi. Türkiye’de ana akım medyanın özellikle de televizyon yayıncılarının hükümetin duruşunu yansıttığı ve sık sık benzer manşetlerin atıldığı kaydedildi. 2020 yılında yüzlerce sosyal medya kullanıcısının koronavirüs salgınıyla ilgili ‘’provokatif’’ olarak nitelenen paylaşımlar sebebiyle gözaltına alındıkları ve bazılarının da ‘ekonomi, terörizm ya da askeri operasyonlar’ gibi konularda düşüncelerini dile getirdikleri için gözaltına alındıkları ya da yargılandıkları kaydedildi.