CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Tunç Soyer, Radyo Romantik Türk’te (103.4) frekansında Abdullah Polat’ın konuğu oldu. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ve AKP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci’nin partisi ve hakkında söylediği iddiaları da yanıtlayan Soyer, “İzmirliler hayatlarını iyileştireceğimi biliyorlar” dedi. TRAFİK SORUNU İzmir’de çileye dönüşen trafik sıkıntısını 6 hamle ile çözeceğini […]

Tunç Soyer, İzmir’de trafik sorununu 6 hamle ile çözecek

CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Tunç Soyer, Radyo Romantik Türk’te (103.4) frekansında Abdullah Polat’ın konuğu oldu. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ve AKP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci’nin partisi ve hakkında söylediği iddiaları da yanıtlayan Soyer, “İzmirliler hayatlarını iyileştireceğimi biliyorlar” dedi.

TRAFİK SORUNU

İzmir’de çileye dönüşen trafik sıkıntısını 6 hamle ile çözeceğini dile getiren Soyer, dokunacağı yerleri şu sözlerle sıraladı:

“Şunu net söyleyim. 5-6 başlıkta düzenleyeceğimiz şeyler var. Trafiği hemen yer altına alıyoruz. Alsancak Garı önü, Basmane Garı,Karşıyaka Vapur İskelesi önü. Böylece hem trafiği alttan akıtarak rahatlatmış oluyoruz hem de yayalaştırılmış alan yaratmış oluyoruz.

Birincisi bu, ikincisi ise, Buca Üçyol Metrosu ve Halkapınar Otogar metrosu ve Çiğli Tramvayı. Bunların plan ve bütçeleri hazır hemen başlayacak durumda. Ankara’an onay gelir gelmez hemen başlayacağız. Sonrasında akıllı trafik uygulamasını başlatıyoruz. Körfezdeki feribot seferlerini ve sayılarını tarifleri arttırıyoruz ve 4 buçuk katına çıkarıyoruz körfez içindeki ulaşımı. Otopark sayısını arttırıyoruz. Yaya ve bisiklet yollarını ciddi bir şekilde arttıracağız. Bisiklet yolu parkurunu 2-3 km’lere çıkarıyoruz. Bu başlılar altında çokça işimiz var. Her biri yapıldıkça trafiğin rahatladığını hep beraber yaşayacağız.”

Evi bisiklet parkuruna göre bakacağım

Daha önce İzmir’de işe bisikletle gidip gelmek istediğini dile getiren Soyer, “Biraz bisiklet parkuruna göre gözüm kesiyor. Ona bakacağız. Nereden bisiklet ile gidebileceksem, orada yaşayıp öyle bir şey istiyorum, yani bakacağız,” yanıtını verdi.

Soyer, AKP’li Hamza Dağ’ın İzmir’de “terör örgütü ile bağlantılı 27 meclis üyesi” açıklamalarına ise, sert cevap verdi. Soyer, açıklamasında Hamza Dağ’ı soru yağmuruna tutarak; bu durumu İzmir’e ve Türkiye’ye yakışmadığını dile getirdi.

Soyer, “Kadifekale’de bir pankart vardı gözümün önünden hiç gitmiyor. Biz kürdüz terörist değiliz yazmışlar el yazısı ile. Gençler yazmışlar, küçücük ama ben orada gözüm takıldı onu gördüm. Yani ben anlamıyorum 17 senedir iktidarsınız bütün yetki bütün güç sizde istediğiniz her türlü yasal düzenlemeyi yapmışsınız. Emniyet, savcılık hepsi sizin elinizde. Kardeşim varsa bir suç varsa bir hata yapın gereğini neden yapmıyorsunuz. Yoksa niye konuşuyorsunuz? Eğer YSK bir mahsur görmüyorsa sen bunun üzerinden hala niye siyaset yapmaya çalışıyorsun. Bunlar akıl alır değil, gerçekten. Bu insanlara bu muameleyi yapmak gerçekten haksızlık. Siyasetin gerçekten bu kadar çirkinleşmesi, sığlaşması çok üzücü. Yani Oslo’da, Dolmabahçe’de kim kimle görüştü? Yani bu kadar mı hafıza kaybımız var zannediliyor? Neler yaptılar? Bilmiyor muyuz? Biliyoruz yaşadık hepsini ama bunun üzerinden siyaset yapmıyoruz. 27 tane adam tespit etmiş, neye göre tespit ettin? Kim bunlar? Nedir günahları, suçları? Varsa niye gereğini yapmıyorsunuz kardeşim? Yani bunlar gerçekten İzmir’e de Türkiye’ye de yakışmıyor” ifadelerini kullandı.

Zeybekci’ye: “Nasıl bir hayal dünyası bilmiyorum”

Seferihisar’da işçilerin maaşlarını yatırmadığı iddialarına da değinen Soyer, şunları söyledi:

“Bu nasıl bir hayal dünyası bilmiyorum ama yani gerçekten 10 yıldır belediye başkanlığı yapıyorum. 10 yıldır hani zaman zaman maddi sıkıntılarımız olmuştur. Çaresizlik yaşadığımız anlar oldu. 1 hafta 2 hafta geç ödediğimiz şeyler olmuştur, kısmi ödemeler yapmışızdır ama 1 ay 2 ay 3 ay 4 ay maaş ödememe gibi bir durumumuz hiç olmadı. Şu anda da var. Birkaç arkadaşımızın eksik yattı. Ama o ay içinde muhakak kapatılıyor. Bunlarda bana yine şunu gösteriyor ki, hala siyaseti bu sığlıkta bu çirkinlikte yapmakta ısrar ediyorlar. Yalan üzerinden sürdürüyorlar. Çok yakışıksız birşey bu millet bunu haketmiyor. En büyük zararı da burda veriyoruz. İyi insanların temiz insanların bunu yaması için siyasette yenilik şart. Siyasetin bu çirkinlikten bu sığlıktan kurtulması lazım. Herkesin medeni bir dille konuşması lazım. Yalan iftira, çemkirme sürekli parmak gösterip tehdit etmeyi yapmak lazım. İnsanlar gündelik hayatta böyle dil kullanmıyorlar. Siyasetin hayatı kolaylaştıran iyileştiren bir enstürüman olarak devam etmesi lazım. Yani biz bilge ve kadim kültürün insanlarıyız. Biz akşam misafirimize özen gösteririz. Büyüklerimizin elini öperiz. Biz böyle insanlarız. Bizim bu ötekileştirici kutuplaştırıcı dil nedeniyle başka birşey yapmaya başadık. Komşusu için mesela zillet ittifakı diyor. Ya aynı apartma oturan insanların hepsi aynı partiye oy vermek zorunda mı? Biri ona oy veriyor diğeri ötekine oy veriyor. Bunlar komşu. Yani onun ona zillet demesi lazım öbürünün ona başka birşey demesi lazım. Bir yığın siyasi ve ekonomik kriz var kapımızda. Bu kadar ayrışarak bu krizlerin altında daha fazla kalacağız. Siyasilere düşen bunları anlayıp ona göre başlamak lazımdır.”

Soyer konuşmanın sonunda İzmirlilere bu sözlerle seslendi: “Hayatlarını iyileştirmeye talibim. Ve bunu yapabileceğimi biliyorlar.”