Turgutreis’te talana karşı direnç
Bodrum Turgutreis’te yapılması planlanan “askeri liman projesi”nin, beklenen Danıştay kararına rağmen ihalesinin yapılmasına ve inşaata başlanmasına yönelik açıklama gerçekleştirildi. Açıklamada, “Projenin yerinin acilen değiştirilmesi için gerekli adımlar atılmalıdır” denildi.

Muğla Bodrum’da yer alan Turgutreis’e bağlı Bahçelievler Mahallesi’nde yapılması planlanan Sahil Güvenlik Limanı Projesi’ne yönelik tepkiler büyüyor.
Odalar, sendikalar ve yaşam savunucuları, Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Bodrum Kent Konseyi, Danıştay’ın karar vermemiş olmasına rağmen ihalesi tamamlanan ve inşaatına başlanan liman projesine yönelik basın açıklaması gerçekleştirdi.
TMMOB Bodrum Temsilcisi Mustafa Erdoğan ve Bodrum Kent Konseyi Başkanı Gamze Türk Oğuz’un okuduğu açıklamaya Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci ve CHP Muğla Milletvekili Süreyya Öneş Derici, odalar ve yaşam savunucuları katıldı. Turgutreis Sahil Güvenlik binasının önünde gerçekleştirilen açıklamada, imar planının Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından onaylandığı belirtildi.
Plan onama, askı sürecinde Bodrum Belediyesi ve TMMOB Bodrum İl Koordinasyon Kurulu (İKK) tarafından plana itiraz edildiği aktarılan açıklamada, “Planlama alanında projeye yönelik yaklaşık 141 dönüm alan içerisinde 740 metre ana mendirek, 330 metre tali mendirek ve kara yönünde geri saha dolgusu tasarlanmış; alanda emsali ve kat yüksekliği belirtilmemiştir. Dolayısıyla alanda yapılacak yapıların büyüklüğü ve kat yüksekliği bilinmemektedir. Tesisler Kıyı Kanunu’ndan ve Anayasa’dan muaf tutulmuştur” denildi.
YAŞAM SAVUNUCULARINDAN 4 SORU
Tesisin yapılması için gösterilen ana gerekçenin ülke güvenliği ve üstün kamu yararı olduğu belirtilen açıklamada, şu sorular soruldu: "Bu tesisin Turgutreis gibi yapılaşmanın, yoğunluğun ve nüfusun çok olduğu bir turizm merkezinde yapılması doğru mudur? Yapılmak istenen tesisin bulunduğu alanda kıyı yapılarının yoğunluğu göz önünde bulundurulmuş mudur? Alanda mevcut marina, balıkçı barınağı, halkın denize girme ve güneşlenme iskeleleri, kumsal alanlar ve yoğun deniz trafiği dikkate alınmış mıdır? Bunun yanı sıra karada yer alan konutlar, turizm tesisleri, yoğun bir yapılaşma ve yerleşik nüfus göz önüne alınmış mıdır?"
Projenin yerine karşı olduklarını belirten yaşam savunucuları, "Turgutreis Sahil Güvenlik Limanı Proje alanı Turgutreis kent yaşamının merkezinde, en hareketli olan turistik bir bölgede planlanmıştır. Bu konum hem kentlilerin hem de yapılması planlanan tesisin güvenliği açısından olası tehditleri içermektedir. Proje alanının deniz kısmı 141 dönümden oluşan devasa bir alandır. Bu alanda yapılacak üst yapılar bilinmemektedir. Projede kara yapılaşmasının yaklaşık 20 dönüm üzerinde bir arazi üzerinde planlandığı görülmektedir. 1’inci etapta bu büyüklükte ve kapsamda planlanan projenin ilerleyen etaplardaki büyüklüğü ise meçhuldür" ifadelerini kullandı.
"PROJE YERİ DEĞİŞMELİ"
Liman projesinin bulunduğu sığ deniz alanında dip tarama yapılarak denizin dibinin derinleştirileceği ve bu uygulamanın deniz yaşamını telafisi imkansız bir şekilde yok edeceği vurgulanan açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: “Üstelik deniz dip taramasında çıkacak malzeme çevrede deniz içinde başka bir çukur alana dökülecek, bu alanı da tahrip edecektir. Ülkece imzacısı olduğumuz Uluslararası sözleşmelerle korunan ve proje alanında bulunan; denizi temizleyen, oksijen üreten Akdeniz’e özgü Posedonia Çayırları ve Caretta Caretta olarak bilinen deniz kaplumbağaları ve yaşam alanları da yok olacaktır. Çevrede turizme yönelik birçok dükkan, otel, restoran, kafe, bar ve benzeri işletmelerin bu projeden olumsuz etkileneceği, süreç içerisinde kapanacağı ve istihdamın ve ekonominin olumsuz etkileneceği kaçınılmaz bir sonuç olarak görülmektedir. Özel güvenlik gerektiren proje alanı kamusal kullanıma kapatılacak, Turgutreis sahil bandı kesintiye uğrayacaktır. Halkın nefes aldığı, denize girdiği halk plajı yok olacak, Bodrum yarımadasının en uzun yürüyüş ve bisiklet yolu kullanılamayacak hale gelecektir. Projenin inşaatı süresince asgari 100 000 adet kamyon seferi gerçekleşecek, taşıma ve yükleme esnasında çevre kirliliği oluşacak, meskun ve turistik mahalden geçen güzergahta altyapı ve üstyapı tahrip olacaktır. Planlama alanının Önemli Doğa Alanı (ÖDA) olduğu göz önünde bulundurularak, projenin deniz ve kara ekolojisine yapacağı etkiler dikkate alınarak projenin yerinin acilen değiştirilmesi için gerekli adımlar atılmalıdır.”
NE OLMUŞTU?
Turgutreis’e bağlı Bahçelievler Mahallesi’nde hayata geçirilmek istenen Sahil Güvenlik Limanı Projesi, 5 yıl önce gündeme gelmişti. Bölgeyi tahribata uğratacağı yönünde tepki toplayan proje, bölge halkının ve çeşitli demokratik kitle örgütlerinin protestolarıyla yargıya taşınmıştı. Davada, Danıştay’ın kararı beklenirken limanın ihalesi tamamlandı ve ihaleyi alan firma inşaata başladı.
141 bin 319 metrekare büyüklüğündeki limanın çalışmaları kapsamında iş makinesi ve hafriyat kamyonları sahile geldi. Liman girişi için sahil kazılarak çıkan malzeme hafriyat kamyonlarına yüklenmeye başladı.