Tedavi gördüğü hastanede önceki akşam yaşamını yitiren İlhan İrem, bugün son yolculuğuna uğurlanıyor. Usta sanatçı, müzik dünyasındaki dostları tarafından tavizsiz kişiliği ve kendine has karakteri ile anılıyor.

Türkçe popun tavizsiz efsanesi

Erkin Can SEYHAN

Türkiye pop müziğinin usta isimlerinden, Anlasana, Konuşamıyorum, Boşver Arkadaş ve İşte Hayat gibi şarkıların sahibi müzisyen ve şarkı yazarı İlhan İrem, önceki akşam 67 yaşında yaşamını yitirdi. 2016’dan beri böbrek yetmezliği tedavisi gören ve zaman zaman diyalize bağlanan usta sanatçı, İstanbul Maslak’ta tedavi gördüğü hastanede hayata gözlerini yumdu. Geçen şubat ayında böbrek rahatsızlığı nedeniyle durumu ağırlaşan sanatçının yoğun bakıma alındığı iddia edilmişti. Bunun üzerine sosyal medyada bir fotoğraf paylaşan İlhan İrem, “Tüm zamansızlıkları içinde sevginin…” mesajını yayınlamıştı. İlhan İrem’i dostları, Türk pop tarihi arşivcisi Yavuz Hakan Tok ve müzisyen Nejat Yavaşoğulları’ndan dinledik.

ŞÖHRETİ KENARA BIRAKIP DEĞİŞİK ESERLER ÜRETTİ

Bulutsuzluk Özlemi’nin solisti Nejat Yavaşoğulları, İlhan İrem’i her şeyden önce duyarlı bir sanatçı olarak tanımlarken “İlhan İrem’in piyasadaki diğer sanatçılardan ayrılan farklı yönleri vardı. Şöhretli bir durumdayken kendini inzivaya çekti ve daha değişik eserler yarattı” ifadelerini kullandı. 67 yaşında hayatını kaybeden sanatçının çağdaş ve cumhuriyetçi kişiliğine vurgu yapan Yavaşoğulları, İlhan İrem’i “Bütün bunların yanı sıra toplumun çoğunun tanıdığı ve bildiği bir müzisyendi. Bizim de her zaman yüzünü görmeye alışkın olduğumuz simalardan biriydi. Hayatımızdan bilindik bir simanın daha göçüp gitmesi bizler için tabii ki üzücü oluyor. Çok seveni vardı, çok sık olmasa da değişik konserler yapıyordu ve sevenleri daima bu konserleri takip edip salonları dolduruyorlardı. Türkiye’nin başı sağ olsun, İlhan İrem’in yakınlarına sabır diliyorum” şeklinde konuştu.

ŞARKILARINI KENDİ İÇİN YAZDI, KENDİ YORUMLADI

Müzik eleştirmeni ve Türk pop müziği tarihçisi Yavuz Hakan Tok, İlhan İrem’in kendine has bir sanatçı olduğunu ve bu yüzden hiçbir zaman başka birinin şarkısını seslendirmediğini ve başka bir müzisyene nadiren şarkı verdiğini söylüyor. Tok, “İlhan İrem müzik hayatına 14-15 yaşlarında başladı. Meltemler Orkestrası ile çalışırken kendi şarkılarını icra edemediği için bu ekipten kısa bir süre sonra ayrıldı ve henüz 17-18 yaşlarında ‘Birleşsin Bütün Eller - Bazen Neşe Bazen Keder’ 45’liğini yayınladı. Bu albüm özeldi çünkü İlhan İrem daha o yaşlarda savaş karşıtı, duyarlılığı yüksek şarkılar yazarken bunu bir pop sanatçısı olarak yapması önemliydi” cümlelerini kullanıyor. İlhan İrem’in her koşulda kendisi gibi olmak istediğini vurgulayan Yavuz Hakan Tok, “İlhan İrem hayatı boyunca kendi gibi yaşadı. 1986 Eurovision Şarkı Yarışması için sözlerini yazdığı Halley şarkısı için Norveç’e gitmesine TRT engel olmuştu. TRT yetkilileri ona ‘Norveç’e gitmek istiyorsan küpelerini çıkar” diyince İlhan İrem küpelerini çıkarmayıp Norveç’e gitmemeyi tercih etti” diyor. Sanatçının politik duruşunun aşina olduğunu ve bunu köşe yazılarında net biçimde ifade ettiğini belirten eleştirmen, “Yanı sıra İlhan İrem’in kendine has görüşleri ve duruşu vardı. Birçok anlamda diğer insanlardan farklıydı” sözlerini ifade ediyor. Tok, sanatçının 90’lı yıllarda inzivada kaldığı süreç olarak bilinen dönemi “İlhan İrem bu dönem röportaj vermedi ama kendi yaşamında ve sokakta insanların arasında yaşamaya devam etti” şeklinde anlatıyor.

AŞİYAN MEZARLIĞI’NDA BUGÜN UĞURLANIYOR

İlhan İrem’in yaşamını yitirmesinin ardından konuşan İlhan İrem’in eşi Hansu İrem, sanatçının üç vasiyetini ve cenaze ayrıntılarını açıkladı. Hansu İrem, “Tabutunun Türk bayrağına sarılmasını istemişti. Atatürk Kültür Merkezi’nde bir tören yapılmasını istiyordu. Bir diğer vasiyeti de Aşiyan Mezarlığı’nda toprağa verilmekti” dedi.

Sanatçı İlhan İrem’in cenazesi için, sanatçının vasiyeti üzerine bugün Atatürk Kültür Merkezi’nde bir tören gerçekleştirilecek. Törenden sonra Bebek Camii’ndeki cenaze namazının ardından İlhan İrem’in cenazesi Aşiyan Mezarlığı’nda defnedilecek.

ASKERLİKTEN SONRA İNZİVAYA ÇEKİLMİŞTİ

Türk pop müziğinin efsane ismi İlhan İrem’in hayat hikâyesinde hayli ilginç detaylar var. Kendine has kişiliği, duruşu ve sanatçı yönüyle Türkiye’nin sevilen isimlerinden olan İlhan İrem’in 10 yıl önce Hürriyet Gazetesi’ne verdiği bir röportajdaki ifadeleri dikkat çekmişti. Askerliği bitirdikten sonra hayatında büyük bir dönüşüm yaşadığını ifade eden sanatçı, 90’lı yıllardaki haksızlıklara tepki olarak içine kapandığını ve 7 yıl boyunca inzivada yaşadığını belirtmişti. Sanatçı aynı röportajda çocukluğuna dair hatırladığı detayları da anlatırken dünyanın en özgür, en mutlu çocukluk ve ilk gençlik yıllarını yaşadığını belirtmişti. Farklı bir çocukluk dönemi geçirdiğini söyleyen İrem, daha ortaokul yıllarında ailesinden bağımsız olarak çatı katında tek başına yaşadığını, asla okul kıyafetlerini giymediğini ve okula gitmek yerine sinema ya da diskoya gittiğini belirtirken çocukluğunun ve gençliğinin sınırsız özgürlük ile geçtiğini belirtmişti.

EUROVİSİON’DA KENDİSİ YARIŞAMADI, ŞARKISI YARIŞTI

Sanatçı İlhan İrem, Eurovision Şarkı Yarışması için üç kere Türkiye finallerine katıldı. İrem’in 1979 yılındaki ‘Bir Yıldız’ isimli bestesi Eurovision Türkiye finaline kalmayı başardı fakat İlhan İrem’in bu süreçte askerlik sürecinin başlaması, yarışmasına engel oldu. İlhan İrem bunun üzerine Türk Silahlı Kuvvetleri’nden özel izin alsa da sanatçının bağlı olduğu plak şirketinin Bir Yıldız’ı ‘Sevgiliye’ adlı albümde yayınlayarak piyasaya sunması, şarkının yarışmadan diskalifiye olmasına neden oldu. İlhan İrem daha sonra 1988’de ‘Yurtta Barış Dünyada Barış’ ve 1990’da ‘Komedi’ isimli besteler ile iki kere daha Eurovision’a katılmak için yarıştı. 1986’da Norveç’te düzenlenen yarışmada ise İlhan İrem’in sözlerini yazdığı ‘Halley’ isimli şarkı yarıştı. Müziklerini Melih Kibar’ın bestelediği şarkıyı Klips ve Onlar grubu seslendirdi.

turkce-popun-tavizsiz-efsanesi-1046097-1.

FETHULLAH GÜLEN’İ SERT BİÇİMDE ELEŞTİRMİŞTİ

İlhan İrem’in vefatının ardından birçok seveni sosyal medyada onu aydın kişiliği ve tavizsiz politik duruşu ile andı. Sanatçının şarkıları, yazıları ve söylemleri yeniden gündem olurken 1999 yılında Fethullah Gülen’e yazdığı açık mektup da gündeme geldi. Kasım 1999’da Yeni İleri’de yayınlanan yazısında Fethullah Gülen’i kinayeli bir dille ağır biçimde eleştiren İlhan İrem, Fethullah Gülen’e “Türkiye’de kavga konusu olan laiklik uygulamasının, eğitim kurumlarına de yansıyarak ülkenin dirlik, düzenlik ve bekası adına olumsuz sonuçlar doğurduğunu” buyurduğunu hatırlatarak onu alaycı ve sert bir dille eleştirmişti. İrem’in mektubunun son cümleleri olarak "Türkiye Cumhuriyeti’nin, Kemalist devrimlerin sarsılmaz bekçileri olarak, seni bu coğrafyada bekliyoruz! Gel de, içten pazarlıklı hayallerinin hiçbir zaman gerçekleşmediğini yakından gör!" ifadelerini kullanmıştı. Usta sanatçı bu yazıda kullandığı ifadelerden dolayı Fethullah Gülen’in açtığı dava sonucunda, 1999 yılının parasıyla 1 milyar lira tutarında tazminat cezası ödemek durumunda kalmıştı.

ROMANTİK DÖNEM YILDIZI

1955’te Bursa’da doğan İlhan İrem ortaokulda solfej ve şan dersleri aldı. Müzik hayatı ise 1969’da okul orkestrasında başladı. 1970’te mensubu olduğu Meltemler Orkestrası, Milliyet Gazetesi’nin düzenlediği Liselerarası Müzik Yarışması’nda Marmara bölgesi birinciliği kazandı. Bu dönemde İstanbul’daki pek çok profesyonel müzik grubundan teklif aldı ancak 1972’ye kadar Bursa’da kaldı. Aynı kadroyla 1972’ye kadar Bursa Çelik Palas Oteli’nde ve Uludağ diskolarında dans müziği şarkıcılığını sürdürdü. Sanat hayatında 70’li yılları ‘romantik dönem’ olarak adlandıran İlhan İrem, bu dönemde single plaklar ve romantik hit parçalar üretti. Plak firmasının bestelerini başka sanatçılara söyletme isteğini geri çevirdikten sonra 1974 yılında yaptığı ikinci 45’liği "Yazık Oldu Yarınlara - Haydi Sil Gözlerini" genç sanatçıyı Türkiye’deki en popüler şarkıcılardan biri yaptı. 1975’te yayınlanan üçüncü 45’lik çalışması "Anlasana" ile de başarısını sürdürdü. 1976’da ilk uzunçalar çalışması olan "İlhan İrem 1973-1976" yayınlandı. "Havalar Nasıl", "İşte Hayat", "Son Selam", "Ayrılık Akşamı", "Sen Bilirsin", "Bal Ağızlım" gibi her yaptığı 45’lik liste başı oldu. 1973-1981 arasında 10 adet 45’liği yayınlandı ve 1979’da yayınladığı senfonik yapıdaki “Sevgiliye” uzunçaları ile Esin Engin’in aranjörlüğünde ilk defa akademik bir çalışmayla müzik yaşamında yeni bir yola saptı. Müzik hayatına pek çok eser sığdıran sanatçının özellikle 1980’li yıllarda yayınladığı albümler, geniş kitleler tarafından ilgiyle ve beğeniyle karşılanmıştı.