Geçen hafta belirttiğimiz gibi 2015’e genel bakışı bu sefer Türkiye kapsamında yapıyoruz. Geride kalan yıla damga vuran 10 futbol olayı

Türkiye’de 2015’in 10 futbol olayı

1 Hamza Hamzaoğlu’nun kaderi: Galatasaray, 2007-08 sezonunun son 6 haftasını, Feldkamp’ın istifası sonrası Cevat Güler’le geçirerek şampiyon olmuş ve o başarı için “hocasız kazanılan şampiyonluk” ifadesi kullanılmıştı. Hamzaoğlu’nun 3 ay içinde kaldırdığı 3 kupa sonrası sezon başında kendisine yapılan eleştirilere “takım zaten geçen sezon hocasız şampiyon oldu” şeklinde sitem etmesi ilginç bir tesadüf. Kasım ayı ortasında Dursun Özbek yönetimi kendisini görevden aldı. Görevdeyken tribünleri bölmüştü, gittikten sonra da durum değişmedi. Kimisi takımın şu anki durumunu bıraktığı enkaza, kimisi haksız görevden alınışına bağlıyor.

2 Euro 2016 bileti: 6 Eylül 2015’te, Türkiye’nin Hollanda’yı konuk ettiği maç öncesinde ulusal takımın Euro 2016 umutlarının tamamen silinmesi için kalan 3 maçın herhangi birisinde puan kaybı yeterli olacaktı. 3 maçın da kazanılması gibi olağanüstü bir durum olursa da baraj maçı hesapları yapılıyordu. Selçuk İnan, İzlanda maçının son dakikasında topu rakip ağlara gönderdiğinde Yiğit Özgür karikatüründeki gibi Kazakistan kazandı, Macarlar kaybetti, Tacikistan gülümsedi, Nijerya naber dedi ve Türkiye en iyi grup üçüncüsü unvanı alarak Euro 2016 vizesi aldı. 8 yıl sonra bir uluslararası turnuvadayız.

3 Mario Gomez cha cha cha: Hayran olmak işten değil Alman panzerine. Futbol kalitesi ve yaratıcılığın yerlerde süründüğü Süper Lig’de sadece bir kamerayı ona tahsis edip izlemek lazım. Beşiktaş’ın bu sezonki değil belki de kulüp tarihinin en iyi birkaç transferinden birisi. Mario Gomez’in ilk yarıda rakip ağları 13 kez sarsması değil kendisini listeye sokan, bir futbol takımını kendi başına bir gömlek yukarıya atlatması. O gol attıkça butona basılan bir internet sitesi dahi mevcut.

4 Şota Arveladze ve hüsran: Güzel adam, esprili adam, oturup karşılıklı uzun süre konuşulacak adam, ama Şota Arveladze Süper Lig hocası değil. Bunu bu sezon bir kez daha gördük. Belki de ilk hocalık eğitimini aldığı Hollanda’ya gidip orada şansını denemeli. Rijkaard, Hiddink, Fuat Çapa. Bu topraklar Hollanda’da temeli atılmış teknik direktörlük kariyerlerine iyi gelmiyor, bunun artık öğrenilmesi lazım.

5 Robin van Persie transferi: 24 saat boyunca aynı konunun 24 farklı kişi tarafından konuşulabildiği A Spor’da sabah 6’da Robin van Persie transferi konuşulmaya başlanıyor, kahvaltı, öğle yemeği, ikindi kahvaltısı ile akşam yemeği boyunca Van Persie konuşulmaya devam ediliyor ve yatağa seğirtilirken Van Persie ile ilgili son gelişmeler dinleniyordu. Hollandalı geldikten sonra Vitor Pereira’nın başrol çaldığı bir krizde yardımcı oyuncu rolüne soyundu, şimdilerde ortalık sakin görünüyor. Yoksa Fenerbahçeli taraftarlar Ariel Ortega transferi sonrası izledikleri filmin devamını göreceklerdi.

6 Samuel Eto’o damgası: 2 yıl formasını giydiği Anzhi’yi bir kenara bırakırsak kariyerinde 5 büyük ligin dışında top koşturmamıştı Eto’o, buna rağmen Antalyaspor onu transfer ettiğinde yaşı konuşuluyordu. Eto’o ilk yarı sonunda Mario Gomez ile birlikte gol krallığını paylaşıyor, Yusuf Şimşek’in istifasının ardından geçici olarak oyuncu-teknik direktör görevini de üstlenecek. Üst düzey bir futbolcunun yaşı ilerlemiş olsa da bizim ligimizi nasıl değiştirebileceğinin kanıtı.

7 İlhan Cavcav: Sezon başında göreve getirilen Stuart Baxter’ı kovup (Baxter, Cavcav’ın bir türlü ismini ezberleyemediğini söylemişti) birkaç hafta takımı resmi olmasa da kendi yönettikten sonra Mehmet Özdilek’le anlaştı Cavcav. Aralık ayında takımın başına Yılmaz Vural’ı getirip 5 gün görevde tuttuktan sonra geçtiğimiz salı günü ona da kapıyı gösterdi. Gençlerbirliği, geçici hocaları da sayarsak 5 ay içinde 5. teknik direktörüyle çalışacak. Tek rakibi kendisi, zaten “Türkiye’de 1-2 hoca dışında herkesi cebimden çıkarırım” söylemi kendisine aittir.

8 Fenerbahçe Otobüsü: Nisan ayında Fenerbahçe, Rizespor deplasmanından dönüyordu. Otobüs Trabzon havalimanına doğru giderken kimliği bugün hala belirlenemeyen bir şahıs araca silahlı saldırıda bulundu. Kurşunun isabet ettiği şöför Ufuk Kıran otobüsün yoldan çıkmasını son anda önledi. Futbol sahalarından çıkan nefret bir futbol takımını topluca katlediyordu neredeyse. Federasyon futbol maçlarını yarım ağızla erteledi. Sonra sorumlular bulunamadı ve biz futbol oynamaya devam ettik. Burası Türkiye.

9 Saygısızlık duruşları: TFF’nin bu işi yapmayı öğrenene kadar futbol maçları öncesi saygı duruşunu yasaklaması lazım. Eskiden kimse sessiz durmayı beceremiyordu, artık birkaç gün önce hayatını kaybetmiş onca suçsuz insan yuhalanıp tekbir sesleriyle yattığı yerde rahatsız edilmeye başlandı. Bunun, ulusal takım maçlarını kazandığı için sevimli gösterilmeye çalışılan Mevlana’nın şehri Konya olması ise onların utancı.

10 Batuhan Karadeniz: Geçen yıl bu listenin 10 numarasına Batuhan’ı koyup şöyle demişiz: “6 aydır Sivasspor’da ve hala kadro dışı kalmadı. Tehlikenin farkında mısınız?”. Geçtiğimiz ekim ayında Batuhan, Sergen Yalçın tarafından kadro dışı bırakıldı. Bu listeye girme sebebi kadro dışı kalması değil (o her yıl oluyor), tam 16 ay kadro dışı kalmadan bir takımda dayanabilmesi. Tebrikler.

Herkese mutlu ve sağlıklı bir 2016 diliyorum.