"Türkiye'de tarım bir kez daha büyük bir krizle yüz yüze"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, Türkiye'de tarımın bir kez daha büyük bir krizle yüz yüze olduğunu kaydetti. Adem, "Mısır ve Özbekistan’dan yapılan kuru soğan ithalatı ve belli bölgelerde erken başlayan hasat, piyasayı altüst etti" tepkisini gösterdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, yaşanan soğan krizine ve üreticilerin çaresizliğine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Türkiye'de tarımın bir kez daha büyük bir krizle yüz yüze olduğunu vurgulayan Adem, "Mısır ve Özbekistan’dan yapılan kuru soğan ithalatı ve belli bölgelerde erken başlayan hasat, piyasayı altüst etti. İç piyasada fiyatlar dip yaptı, çiftçi elindeki ürünü satamaz hale geldi" dedi.
Erhan Adem, şöyle devam etti: "Depolarda tonlarca soğan çürümeye terk edilirken, üretici zarar üstüne zarar ediyor. Bir zamanlar ellerinde soğan depolarını bastırıp, çiftçiyi suçlayanlar şimdi gerçek kriz karşısında sessiz. Üreticinin sesi duyulmasın diye yapılan gecelik görüşmelerle eylemler şimdilik ertelendi, ama sorun orada, toprakta ve depolarda duruyor."
YERLİ ÜRETİCİNİN EMEĞİ HİÇE SAYILDI
Eylemin iptal edilmesine rağmen üreticilerin mağduriyetinin devam ettiğini vurgulayan Erhan Adem, şu ifadeleri kullandı: “Bugün soğan üreticilerimizin sesi duyulmasın diye bir haftalık sözlerle eylemler ertelendi. Ancak gerçek ortadadır: Çiftçinin tarlasında alın teriyle yetiştirdiği ürün ithalat yüzünden değerini kaybetmiştir. Erken hasatla birlikte piyasalar durdu, Mısır ve Özbekistan’dan yapılan ithalat yerli üreticinin emeğini hiçe saydı. Şu anda sadece Eskişehir’in iki köyünde bile bin tonun üzerinde soğan depolarda çürümeye terk edilmiş durumda. Üreticilerimizin malları, ellerinde kalmış, satılamamıştır."
ALIM GARANTİLİ SİSTEM KURULSUN
"Depolarda bekleyen soğanların ömrü 10 günü geçmeyecek. Bu şartlarda, üretici ürününü satamazsa, borçlarını kapatamazsa, bu ülke tarımı nasıl ayakta kalacak?" tepkisini gösteren Adem, şunları söyledi:
"Şu anda 9 liraya mal edilen ürün, 3-5 liraya teklif edilmekte. Çiftçi zararına satış yapmaya bile alıcı bulamıyor. Üretici çocuğunun rızkı için çalışırken, ithalatçıların cebi doluyor. Çiftçiye ilk sahip çıkması gereken kurumlar sessiz. Tarım Kredi Kooperatifleri, ziraat odaları üreticinin feryadını duymuyor.
Geçmişte depolara baskın yapıp üreticiyi stokçu ilan edenler, bugün yaşanan bu rezaletin hesabını verecek mi? Şimdi ne oldu? Stokçu dedikleri çiftçinin ürünü çürürken neredeler? Bir haftalık sus payı değil, gerçek çözüm istiyoruz. Biz CHP olarak diyoruz ki: Üreticiyi koruyacak alım garantili sistemler kurulsun. Avrupa’daki gibi çiftçi önünü görebilsin. İthalatla üreticinin emeği çalınmasın. Tarımı bilmeyenler, sadece ithalatı teşvik edenler bilsin ki, bu ülke çiftçisiz ayakta kalamaz. Toprağına sahip çıkan, üretime devam eden her çiftçimizin yanındayız. Çiftçi sahipsiz değildir, olmayacaktır. Depolar çürüse de, bu ülkenin çiftçisi boyun eğmeyecek!"