Google Play Store
App Store

Rojava kantonlarından Afrin heyeti Kobane’ye destek arayışı için Ankara’daydı. Kanton’un Başbakanı Mustafa, Dışişleri Bakanı Cafer, Dışişleri Bakan Yardımcısı Muhammed ve Ekonomi Bakanı Yusuf ile bir araya geldik ve yaşananları dinledik

‘Türkiye için tehdit değiliz’

YILMAZ DEMİR

Kobane’ye yönelik IŞİD saldırıları iki aya yaklaşırken, bölgede söz sahibi olmak isteyen taraflardan art arda gelen açıklamalardaki tutarsızlık, strateji oyunları ve bölgede yaşanan savaş devam ediyor. Batı destekli bir örgüt olduğu her fırsatta ifade edilen IŞİD’e karşı oluşturulan koalisyonun bombardımanları, Türkiye üzerinden Kobane’ye geçen Peşmerge güçleri, YPG/YPJ güçlerine destek veren ÖSO unsurları, Kobane’de direnen YPG/YPJ güçleri, ABD’den gelen Kobane açıklamaları, bunları takiben Türkiye’nin yaşananlara yaklaşımı, Kobane destek eylemleri... Çok bilinmeyenli bu denklemin taraflarından biri de Rojava’da üç parça halindeki kantonlardan Afrin Kantonu. Suriye-Türkiye sınırının en batısındaki kanton un Başbakanı Hevi Mustafa, Dışişleri Bakanı Süleyman Cafer, Dışişleri Bakan Yardımcısı Cihan Muhammed ve Ekonomi Bakanı Ahmed Yusuf ile Ankara’da bir araya geldik ve yaşananları bir de onlardan dinledik.

***

BAŞBAKAN HEVİ MUSTAFA: Çatışanlar Rojava’da birlik oldu

Bizim istediğimiz toplumsal barış ve eşitlik, uğraşımız ise halkların kardeşliğini pekiştirme. Suriye’de din ve mezhep savaşları başladığında herkes birbiriyle çatışmaya başladı. Ama Rojava’da şehitlerimize baktığımız zaman Ezidi, Hıristiyan, Sunni ve Aleviler, Kürtler, Araplar, Ermeniler, Çerkesler, Süryaniler var.  Rojava’nın savunmasında tüm halklar var. Buraya gelme amacımız ise Türkiye ile dostluğu pekiştirmek, Suriye muhalefeti ile de görüş alışverişi yapacağız, Suriye’yi bugünkü tehlikeli durumundan çıkartmak için bir fikir birliği oluşturmaya çalışıyoruz. Suriye’nin parçalanmasına yönelik bir amacımız yok.
Birinci amacımız halkımızı ve toprağımızı savunmak. Kimsenin toprağına saldırmıyoruz. Bunun için de önce kendi içimizde örgütlendik. Halkın ihtiyaçlarını belirledik, geleceğimiz için planlar yaptık. Ekonomimizin geliştirilmesi için planlamalar yaptık. Suriye’nin sorunlarını Suriye içinde demokrasi ile çözmek için çalışıyoruz. Türkiye’ye de komşu iki devletin dostluğunu, her türlü ilişkinin geliştirilmesini, kanton yönetimlerinin tanınmasını, IŞİD’e karşı da birlikte mücadeleyi öneriyoruz. Çünkü onun tehdidi Türkiye’ye de yöneliktir. Bizden daha fazla tehdit altındadır Türkiye.


‘Her katkıya teşekkür’
Emperyal güçler, tezimize önce karşı çıktılar. Ama öyle bir duruma geldi ki IŞİD kontrolden çıkınca durum değişti. Biz mücadelemizle direnişimizle de bunu ispatladık. Bugün IŞİD artık onlar için de tehlike olmaya başlayınca, bizim direnişimizi de görünce bizim hakkımızı teslim etme yoluna geldiler. Ama Türkiye bunu hâlâ  anlayamadı. İlk önce IŞİD vasıtası ile bizi devirmeyi planladılar, sonra geri adım attılar. Bombardımanı da olumlu görüyoruz. (Biji Obama sloganları) Kazandıklarımızın tamamının bir anda yok edilmesi söz konusu iken biz mücadeleye verilen her katkıya teşekkür ederiz ve umutluyuz. Bugün Peşmerge de gelse ÖSO da gelse bu mücadele Kobane ile anılacak. Mücadele kendini kabul ettirdi.

***

EKONOMİ BAKANI DR. AHMED YUSUF: Uluslararası toplama çete

Peşmergeler devrimci güçlerdir. Türkiye YPG/YPJ güçlerini terörist olarak görüyor ama burada bir çelişki var. Biz şimdi yan yana çarpışıyoruz Peşmerge ile. Erdoğan ya bunu anlamak istemiyor ya da meseleyi çarpıtmak istiyor. YPG/YPJ, HPG, Peşmerge birlik içinde teröre karşı çarpışıyor. Geçen sene, Azaz kapısını onlar ele geçirdiler, bir yıl boyunca IŞİD’le şiddetli çatışmalar oldu. Fakat orada galip gelemediler, hiçbir şey elde edemediler. Sadece Kobane’ye saldırıyor değiller, daha evvel Afrin’e saldırdılar ama mağlup oldular. IŞİD bir toprak için savaşmıyor, halkı yok, halk için de savaşmıyor. Uluslararası toplama bir çetedir. “Bunlar neden Kobane’ye saldırıyor” dediğimiz zaman da Rojava kantonlarının ortasında yer alıyor Kobane. Ayrıca kendini rejimden kurtaran ilk Kobane oldu. Mücadelenin sembolüdür. Uluslararası güçler de bu çeteyi destekledi. Musul’u bir saatte, Rakka’yı iki saatte aldılar. Oradan aldıkları silahlarla da Rojava’nın kalbine saldırdılar. Bu terörist grupların bir amaçları yok. Irak-Şam İslam Devleti diyorlar adına, Amed’i dahi içine alan bir İslam devleti olarak görüyorlar kendilerini ama bunun arka planında ne var? Demokrasi bugün ne Şam’da aranır ne Bağdat’ta. Bunların demokrasi gibi bir derdi yok. Demokrasiyi biz 3’üncü yol dediğimiz özerk bölgelerde uygulamaya başladık, işte uluslarası güçler de bu özerkliği yok etmek için Kürtlere saldırıyı ön plana çıkarttılar, demokrasiyi uygulayan kantonlara saldırttılar. Hatta ‘Bir Kanton düştü, kaldı iki kanton’ dediler. Bu proje demokratik ulus projesidir ve Ortadoğu’da buna tahammülleri yok. Ulus devletlerin yok olmasının başlangıcı olduğu için üzerimize geliyorlar. Tekçi devletlerin dönemi bitti. Biz halkın kendini yönetmesini savunuyoruz. Bu nedenle de biz bölge ülkelerinin hedefindeyiz.

***

DIŞİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN CAFER: Türkiye IŞİD tehlikesinin farkında değil

Türkiye hâlâ bizim gördüğümüz kadarıyla IŞİD tehlikesinin farkında değil ya da görmezden geliyor. Biz Türkiye’nin bunu görmesi ve ortak mücadele için geldik. Ama görüyoruz ki Türkiye bizi ve IŞİD’i aynı kefeye koyuyor, bundan vazgeçilmelidir. Çünkü bunlar çete, biz ise kendi halkımızı, değerlerimizi savunan güçleriz. Türkiye’nin Peşmerge’yi tanıması PYD’yi, kanton yönetimlerini tanımaması, YPG/YPJ’yi IŞİD’le aynı kefeye koyması kendini kandırmaktan başka bir şey değildir. Çünkü, bütün mesele Kürtler arasındaki birliği bozmak, YPG/YPJ ve Peşmerge arasında bir çelişki yaratmaktı. Bunun için ellerinden geleni yaptılar ama şimdi yurtsever güçler beraber, kendi topraklarını savunuyorlar. IŞİD ise toplama bir güçtür ve başkalarının değerlerine saldırarak katliam yapıyorlar. Ben hem YPG/YPJ’yi hem Peşmerge’yi selamlıyorum. Bu işbirliği ile de bu hesapları bozmuş olduk. Türkiye ne kadar ayrım yapmaya çalışırsa çalışsın sonuç bakımından değişen hiçbir şey yok. Erdoğan’ın görüşü kendine aittir. Ama sonuç olarak Peşmerge ve YPG/YPJ birlikte mücadele ediyor. Uluslararası olarak devletler tarafından Peşmergeler tanınmıştır, Türkiye de zoraki tanıdı. Biz Türkiye’ye karşı bir tehdit değiliz. Eskiden olduğu gibi şimdi de dost olarak yaşamak istiyoruz ve dostluk eli uzatıyoruz.

***

BAKAN YARDIMCISI CİHAN MUHAMMED: Barış olduğunda sınırları kaldıracağız

Bugün halk sınırları yok etti. Derik’te, Suruç’ta... Fakat savaş durumunda olduğumuz için bugün kantonlarımız maalesef sınırlar içinde. Demokratik yapıyı bertaraf etmek için Kobane’yi hedefe aldılar ve biz de kendi bölgemizi korumak için bu sınırlara mecbur kaldık. Sınırlar bugün bizim açımızdan bir mecburiyettir. Yoksa Rojava tek parçadır. Biz dünyada tüm sınırlara karşıyız. Bizim gayemiz sınırları pekiştirmek değil. Suriye’de barış sağlandığında biz bu sınırları zaten kaldıracağız. Bizim meselemiz sınır ile duvar ile değil, bugünkü durumda bu yapılanmaya gitmek zorunda kaldık. Savaş halinde olduğumuz için korunmak zorundayız.