Seçim ve ittifak tartışmaları üzerine açıklama yapan Türkiye Komünist Hareketi, “Emeğin haklarını merkeze koyan, laiklik taleplerini öne çıkartan, kamucu ekonomiyi savunan ve anti-emperyalist bir program etrafında önümüzdeki seçimleri de kapsayan sosyalist ve devrimci güçlerle güç birliği bugün temel arayışımızdır” dedi.

Türkiye Komünist Hareketi’nden seçim ve ittifak tartışmalarına dair açıklama: Düzeni sol değiştirir

Türkiye Komünist Hareketi (TKH), gündemdeki seçim ve ittifak tartışmalarına dair yayımladığı açıklamasında, partilerinin mevcut ittifak ve olası ittifak çalışmalarına mesafe çekerek “Bağımsız bir sosyalist odağın oluşturulması için görüşmelerini hızlandıracağını” bildirdi.

TKH’nin “Değiştirirse bu düzeni sol değiştirir” başlığı ile yayımladığı açıklamada, “Önümüzdeki seçimler, ülkenin ve emekçi halkımızın geleceği açısından önemli bir dönüm noktasına tekabül edecektir. Yaşanılan 20 yıllık gerici dönüşümün geriye döndürülmesinin yolu düzenin restorasyonuyla mümkün değildir. Restore edilmiş düzen, eninde sonunda sermayenin, emperyalist tekellerinin ve gerici tahakkümün yeniden düzenlenmesinden başka bir şey değildir” denildi.

Önümüzdeki seçimlerin, sosyalist hareketin geleceğinde de önemli bir dönemeç olacağının belirtildiği açıklamada, “Sosyalist hareketin, toplumsal bir siyasal güç haline gelip gelmeyeceği bu seçimlerde alınacak tutum ve politikayla belirlenecektir” dendi.

“Ülkenin sol damarı ne düzen muhalefetinin ne de düzenin sınırlarında gezinen politik çizgilerin gölgesi altında gelişebilir” diyen TKH, “Düzen muhalefetinin mümtaz temsilcisi CHP’nin destekçisi bir konumlanışla ve Kürt siyasi hareketinin kanatları altına sığınan solun toplumsal bir siyasal kimlik edinmesi mümkün değildir” ifadelerini kullandı.

TKH, 40 yıldır süren ezberin bozulması gerektiğini söyleyerek şöyle devam etti: “Sosyalist güçlerin, kendi bağımsız ve ortak mücadele hattını örmesinin, AKP-MHP iktidarına karşı verilen mücadeleyi zayıflatacağı, etkisizleştireceği, ayrıştıracağı ya da bu mücadelenin etkisiz ve başarısız olacağı tezi galat-ı meşhurdur; toptan reddedilmelidir. Aslında ileri sürülen bu tez, doğrudan sol ve sosyalist güçlerin kendi bağımsız hattını oluşturmasını değil, CHP ve HDP’yi desteklemenin argümanından başka bir şey değildir.”

Açıklamada, Millet İttifakı’na dair özetle “CHP’nin başını çektiği Millet İttifakı, bileşenleri, ittifak zemini ve söylemi itibariyle sağ bir ittifaktır. Millet İttifakı’nın bugün ülkenin temel sorunlarına, AKP’nin yol açtığı tahribata ve AKP eliyle kurulan yeni rejime kökten bir alternatif üretmesi mümkün değildir. Düzenin idari biçimindeki değişikliğinden ibaret bir düzen restorasyonunu önüne koyan Millet İttifakı’nın bugün emekçi sınıfların çıkar ve taleplerini temsil etmesini kimse beklememelidir. Emekçileri, sağ bir alternatife mecbur bırakmamak da sosyalistlerin ve solun görevidir” ifadeleri kullanıldı.

HDP’nin merkezinde yer aldığı 3. ittifak tartışmalarına dair ise şunlar söylendi:

“HDP’nin merkezinde durduğu 3. İttifak gündeminin ilkeler yerine milletvekili pazarlığıyla yürütülmesi, 3. İttifak’ın çizgisini belirsiz kıldığı gibi aynı zamanda 3. İttifak’ın sol bir eksene çekilmesinin de önündeki engel olarak durmaktadır. Milletvekili pazarlığı ve sayılar üzerine dönen ittifak ekseni, devrimci bir odak arayışını değil pragmatik siyasetin ve seçim hesaplarının önünü açtığından ilkelerin belirsizliğine ve HDP’nin çelişkili konumunun etkisine fazlasıyla açık bir duruma işaret etmektedir.”

Sosyalist bir ittifak için çağrı yapan TKH, şu ifadelere yer verdi:

“Emeğin haklarını merkeze koyan, laiklik taleplerini öne çıkartan, kamucu ekonomiyi savunan ve anti-emperyalist bir program etrafında önümüzdeki seçimleri de kapsayan sosyalist ve devrimci güçlerle güç birliği bugün temel arayışımızdır.

Seçimlere katılım örgütlülüğünü yerine getiren Partimiz Türkiye Komünist Hareketi, ülkenin bu karanlıktan çıkması, emekçi sınıfların taleplerinin yükseltilmesi, gericiliğe karşı mücadelenin verilebilmesi, yağma, rant ve sömürü düzenine karşı toplumsal yeni bir Cumhuriyet ve düzen seçeneğinin güçlendirilmesi için sosyalist bir ittifakın gerekli olduğunu bir kez daha yinelemektedir.

Partimiz Türkiye Komünist Hareketi, bu yaklaşım ve sorumlulukla önümüzdeki dönem bağımsız bir sosyalist odağın oluşturulması için görüşmelerini hızlandıracak, böylesi bir güç birliğinin oluşturulması için üzerini düşenleri yapmaya çalışacaktır. Partimiz, ortaklaşılan politik ilkelerin en önemli ortak payda olacağı bilinciyle bütün devrimci ve sosyalist güçlerle devrimci bir ittifakın kurulması yönünde çağrısını bir kez daha ilan eder!”