Kimileri değişen koşullara ayak uydurmak diyebilir ama Hamas’ın yeni siyaset belgesi İslamcılığın “Filistin davası”nda da iflas ettiğini gösteriyor. Yeni belge, Filistin’in özgürlük mücadelesinde asla savunulamayacak olan Yahudi karşıtlığı gibi büyük bir insanlık suçunu reddetmesi açısından olumludur kuşkusuz ama bunda da ne kadar samimi olduğunu bekleyip görmek gerekir Hamas’ın.

Sosyalist, devrimci Filistin hareketinin İslamcılık karşısında gerilemesinin/geriletilmesinin sonucu budur işte. İşgalci İsrail’e karşı gasp edilmiş toprakları kurtarma mücadelesi İslamcılar eliyle bitirildi, lamı cimi yok. Hamas’ın bu geri adımı meşruiyetini kabul ettirme amaçlıdır, bu belli. Tüm derdi buymuş demek ki. Oysa Filistin’in sosyalist, devrimci kurtuluş hareketlerinin meşruiyet dertleri yoktu. Onlar meşruiyetlerini davalarının haklılığından alıyorlardı. Filistin davasını dünyaya kabul ettirmekle hem “mücadelenin” hem de kendilerinin meşruiyetlerini antiemperyalist, antiSiyonist dünyaya kabul ettirmişlerdi.

Şimdi her türden “İslamcı” bakalım bu geri dönüşü nasıl anlatacaklar bize. Bazıları ötmeye başladı bile. Hamas’ın yeni siyaset belgesinde “1967 sınırlarını kabul ediyoruz” açıklaması (ki İsrail işgalinin kabulü demektir bu) İsrail’i zor durumda bırakacakmış bu çevrelere göre. Her yeni duruma, her geri adıma kılıf bulmada üstüne yok bunların.

İsrail’in bundan asla rahatsız olmayacağını bilelim. İsrail hep istemiş olduğu kendi denetiminde bir Filistin’i Hamas eliyle dünyaya kabul ettirme yolunda hız kazanmış durumda olan budur. Hamas, İsrail’e karşı savaşan El Fetih’in kamplarını hem de defalarca vurmuş bir harekettir. 14 Nisan 2007 katliamını anımsayalım, çok sayıda El Fetih lideri Hamas tarafından öldürülmüştür.

Hamas’ı elbette Yaser Arafat’ın ciddi hataları, hareket en güçlü dönemindeyken İsrail’e verdiği tavizler büyüttü. Ama, İsrail’le hakların alınmasıyla sağlanacak barış girişimlerine de Hamas hep engel oldu. Bugün Filistin’in içinde bulunduğu çıkmazdan bu örgüt sorumludur.

Bir anımsatma daha; Receptayyipgillerin ısrarla “mezhepçi” diye suçladığı Beşar Esad, Hamas’a, Sünni olup olmadığına bakmadan, İsrail’e karşı savaştığını düşünerek ülkesinde büro açma izni verdi. Esad’ın önde gelen Hamas liderlerine pasaport verdiği de biliniyor. Suriye emperyalistlerin saldırısına uğradığında ona ilk ihanet eden bu Hamas oldu. Şam’dan ayrılan örgüt, Suriye’ye karşı saldırının en büyük destekçilerinden Katar’a taşıdı merkezini.

Hamas’ın açıkladığı yeni siyaset belgesinde olumlu olan tek madde, Yahudi halkı ile Siyonist savaş/işgal mekanizması arasındaki farkı görmesidir. Aslında bir Hıristiyan günahı olan Yahudi düşmanlığı ayıbından kurtulmuş olur, eğer pratikte de bunu gerçekleştirirse.

Şimdi, asıl mesele şu; Hamas bağımsız bir örgüt değil. Pragmatist olayım derken belli merkezlerin oyuncağı nasıl olunurmuş Hamas’a bakıp anlaşılabilir. Hamas’ın bu yeni siyaset belgesinin, Türkiye ile Mısır’ın İsrail’le ilişkilerini düzelttiği bir döneme denk gelmesi rastlantı mıdır? Ya da şöyle sorayım; Hamas Türkiye’den habersiz böyle bir adım atabilir miydi? Ya da Filistin meşru yönetimine karşı İsrail’in güvenliği adına Refahiye kapısını sık sık kapatan Mısır onaylamasa böyle bir belgeyi açıklayabilir miydi? Müslüman Kardeşler’le ilişkisini keseceğini açıklamasından, Müslüman Kardeşleri neredeyse silip süpüren Mısır’ın memnun olmadığını kim söyleyebilir?

Türkiye, Mısır, Katar el birliğiyle Hamas’ı İsrail’in istediği çizgiye getirmiş oldular. Hamas’ın da buna direndiği yok, başından beri buna teşne bir örgüt zaten. Peki El Fetih ruhundan iyice uzaklaşmış mevcut Filistin yönetiminin günahı neydi? Zaman zaman İsrail’i diplomatik alanda, tüm olanaksızlıklara rağmen zor durumda bırakan Filistin yönetimi, artık kendisine alternatif olarak çıkartılacak olan Hamas sayesinde daha da zayıf duruma düşecek. Başta Filistin Halk Kurtuluş Cephesi olmak üzere bu talihsiz halkın özgürlük mücadelesini onurla, kararlılıkla yürüten Filistin devrimci sosyalist hareketi Arafat’ın yanlış önderliğiyle etkisiz hale getirilmeseydi, durum bu noktaya gelmezdi.

Hamas’a bir bakın. Suriye’ye karşı emperyalistlerin yanında, emperyalizmin cinayetlerinin finansçısı Katar’ın kucağında, İsrail’in dostları Türkiye ile Mısır’ın kollarının altında. Filistin davasını iğdiş etmiştir Hamas.
İslamcılık budur.